SAHİPSİZ DARBE

Osman ATAMAN 02 Haz 2017

Osman ATAMAN
Tüm Yazıları
​Ortalıkta dolaşan iddialardan birini paylaşmak istiyorum önce…

Ortalıkta dolaşan iddialardan birini paylaşmak istiyorum önce…

FETÖ operasyonları çerçevesinde kanun hükmünde kararname ile işinden uzaklaştırılan isimsiz mağdurun mektubundan: 

"Profesör doktor olduğum halde, özel bir tıp merkezine gittim, gece pratisyen nöbeti tutayım çocuklarım aç kalmasın diye. Tıp Merkezi sahibinin gözleri sulandı. Hocam özür dilerim çalıştıramam. Gelir burayı incelerler, bize baskı yaparlar. Benim gücüm yetmez buna, dedi. Benzin istasyonunda pompacı ilanı vardı. Gece beni kimse görmez, hastalarım beni karanlıkta tanımazlar dedim çalışmak istedim. 40 yaş üstünü çalıştırmıyorlarmış. Yakın gözlük kullanıyorum ne parayı saymada ne de pompayı kullanırken tuşları kullanmada rahat olmazmış. Sağlam gözlü arıyorlarmış. Ne yapayım, çok kitap okudum. Sadece 3 kitap sahibiyim. Yüzlerce bilimsel makalem var. Yurt dışı dergilerde ise yayınlanmış toplamda 50’den fazla yabancı dilde yazım var. Türkçe makale sayım ise oldukça fazla. Gözlerim bozuldu. Keşke az okusaymışım diyorum bazen kendi kendime. 9 ay oldu ne maaş aldım ne emekli edildim, ne haklarım verildi, ne de suçum söylendi."        

“İsimsiz” ibaresi, inandırıcılığa gölge düşürüyor. 

Tıpkı Ergenekon davalarındaki ismi gizli itirafçılar gibi.

İşi sulandırmak için taktik olamaz mı? Yani insanların merhametine atış yapılarak algı operasyonu hikayesi diyemez miyiz?

“İsimsiz” olduğu sürece deriz. 

Hatta şunu da sormak lazım; “Sevgili Profesör doktor. Çok okumuş çok yazmışsın ama çetenin eline düşerken dikkatin neredeydi?”

Elbette adalet şart. 

Bu darbenin acilen bütün detayları ile çözümlenmesi ve ulaşılacak her bilgi ve kişiye bir an önce ulaşılması gerekiyor. 

Zaman geçtikçe daha ne hikayeler duyacağız. 

Belki gerçek olanları da vardır. Veya çarpıtılmış hikayeler…

Senaryolar, sulandırmalar, dedikodular, salıvermeler gırla gidiyor. 

Halbuki toplumun bütün kesimleriyle birlikte hepimiz adaletin bir an önce tecellisini bekliyoruz. 

Gündem değişiyor, kontrollü- kontrolsüz yaygaraları bir tarafa neredeyse 15 Temmuz için “Sahipsiz Darbe” diyecek vaziyetteyiz.

Geçenlerde gazetemizde yayınlanan İdris Güllüce röportajında, eski bakanımız enteresan bir olay anlatıyordu. Doğruluk derecesini bilmiyorum diye ilave ederek. 

Bürokratın biri açığa alınmış ve hayatımda iki gece okey oynamaya gitmedim, dünyam karardı diyormuş. İki gece okey masasından zorla kaldırıp sohbete götürmüşler adamı. Meğer Fetö’cülerin sohbet toplantısıymış. 

Sahipsiz darbenin acıma pazarlaması… 

Bu darbe ve arka planı için kimse sabır ve zaman tavsiye etmesin. 

Yoksa önümüzü göremez hale geliyoruz.