Türkiye’deki cezaevlerinde PKK davalarından tutuklu ya da hükümlü 6-7 bin kişi bir süreden bu yana açlık grevinde.

Bu eylemi, 4 ay kadar önce cezaevinde tutuklu HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven başlatmıştı.

Eylemin pek ses getirmemesine kızan PKK’nın yöneticilerinden Murat Karayılan, taraftarlarına eylem talimatı vermişti.

Bunun üzerine cezaevlerinde açlık grevleri başlatıldı, 7 tutuklu ve hükümlü de kendilerini yakarak intihar etti.

Talepleri, İmralı Cezaevi’ndeki avukatlarıyla görüştürülmesi.

Ortada Öcalan’ın öyle bir talebi yok.

Hatta, Güven’in açlık grevine başlamasından bir süre sonra kardeşi Mehmet Öcalan, İmralı’da ağabeyi ile görüşmüş, ama Öcalan’dan, “avukatlarım benimle görüştürülsün” diye bir açıklama gelmemişti.

 Ama PKK ısrarcı.

O nedenle HDP de bir süreden bu yana konuyu gündemde tutmak için çeşitli açıklamalar yapıp eylemler düzenliyor.

Ancak bu eylemlere de pek ilgi olmaması yine Karayılan’ı öfkelendirmişe benziyor.

Geçtiğimiz gün PKK’ya ait bir radyoya yaptığı açıklamada, “eylemler yetersiz, daha da genişletilmeli” diye kızdı.

Bunun üzerine Diyarbakır’da bir grup HDP’li, başlarında bazı vekillerle birlikte sokağa çıkıp eylem yaptı.

PKK’nın 2015’te çözüm sürecini sabote edip, Şırnak, Cizre ve Nusaybin gibi birçok yerde halkı “hendek savaşları”na kurban etmesinden bu yana yapılan her eylemde olduğu gibi HDP’nin Diyarbakır’daki bu eylemine katılanların sayısı birkaç on kişiyle sınırlı kaldı.

HDP’nin bu eylemine katılım da, basının ilgisi de çok azdı ancak onların desteğiyle seçimi kazanan CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’nun, aynı gün mazbatasını aldığı Çağlayan Adliyesi’nin önünde büyük bir izdiham vardı.

Yerli ve yabancı basın-yayın organlarının ilgisi de en üst düzeydeydi.

Seçim öncesinde HDP’ye, CHP’yi destekleme talimatı veren Karayılan, şimdi bu manzaraya bakıp, “HDP’nin eylemleri ses getirmiyor. O nedenle bizim desteğimizle mazbata alanlar ya açlık grevine başlasın, ya da kendilerini yaksın” derse şaşırmayalım.