SILA VE AHMET VE FALANLAR..

Funda ÖZKALYONCU
Ahmet Kural, yeni filmi Ailecek Şaşkınız, vizyona girmeden, gala öncesi, "HİÇ AŞIK OLMADIM" demiş. 

Vay arkadaş, sen misin bunu diyen.

Sıla'ya çok ayıp olmuş.

Sıla aşık olunacak kadın değil miymiş?

Belki de değildir, ne biliyorsunuz? Onun dokusu, bunu dokusunu tutmamıştır.

Bir kadına aşık olunmamak, ona hakaret değildir ki.

Kadın, Sıla valla omurgalı durmuş.

Sıla, "dostluğumuz baki" demiş.

Yine de "emek var, filmini gidip izleyeceğim" demiş.

Bir erkek bunu der miymiş?

Bir erkek ayrıldığı ilişkinin peşinden düzgün konuşmalıymış.

Öncelikle.

Bu adamın, daha önce başka kadınlarla ilişkisi yok muydu?

Ayıpsa hepsine, diğer kadınlara olmuyor muydu?

Bu adam, gerçekten aşık olmamış, olabilir miydi?

Bu adam, belki de aşk tanımlamasını bilmiyor olabilir miydi?

Ayrıca.

Bir adamın söylediği bir cümleyi bu kadar içselleştirmek, neyin nesiydi?

Kadınlar..

Kendilerine ne kadar aşık olduğunu bilmeyen adamlarla, ömür geçiren kadınlar..

Sıla başlığında, olmayan duruma kendilerini koyup, yersiz itirazlarla demediklerini bırakmadılar.

Erkekler.

Yalandan, sanki kendileri aşkı çok iyi bilirmiş gibi, yaşadıkları kadınlar da bunu iyi bilirmiş gibi.

Erkek tarafının durusu olmalıymış.

Yaşadığı ilişkinin ardından konuşmamalıymış.

Bir kere Ahmet'in söylediği, bugüne kadar, tüm yaşadıkları ile ilgili.

Hadi, magazin konuşmuş olmak için reyting için, tartışma konusu olsun diye konuşuyor.

Ömür Gedik, üşenmiyor, röportaj yapıyor.

Niye dedin, diyor.

Ahmet'te, şaka yaptım diyor.

Bir komedyen, şakanın hasını bilmez mi, bunun ne kadar yersiz bir şaka olduğunu bilmez mi?

Bilir tabi ki.

Bilmezse, gereksiz şakacı olarak, biz biliriz.

Şaka değil, valla aynen böyle, hissediyorum, duygularım bu dese, Ahmet'i daha çok seveceğim.

Ne kadar samimi adam, tamam diyeceğim.

Bence..

Film öncesi, reklam olsun, konuşulsun diye, bile bile dedi.

Kızın adı Sıla ya.

Kuralsız Ahmet seni.

Funda'ya takılanlar...

Kahve hakkında ne kadar bilmediğimiz şey var.

Gerçekten ilk Yemen'den çıkmış.

Osmanlı, Avrupa, Amerika derken, tüm dünyaya yayılmış.

Kahve, dünyada, petrolden sonra, en çok ticareti yapılan 2’nci ürünmüş.

Kahve, önce yıllarca ekmek yapımında kullanılmış.

1517 tarihinde Yemen Valisi, Özdemir Paşa, kahveyi saraya getirmiş.

Sonraları her ülke kendi kültürüne göre, kahvesini oluşturmuş.

Bence..

En güzeli Türk kahvesi.

... Fransa, Michelin Rehberi, her yıl olduğu gibi, bu yılda restoranlara yıldızlarını vermiş.

57 restorana yıldız vermiş.

Ancak, bu restoranların tamamına yakını erkek şefler tarafından yönetiliyormuş.

57 şeften, sadece 2'si kadın.

Erkek dayanışması mı var, yoksa cinsiyet ayırımcılığı mı?

Kadınların pek çoğu, evinde şahane yemekler yaparken, evinde yemek yapan erkek sayısı ne kadar ki acaba.

Bu ne yaman çelişki.

Ne bu rakamı, ne bu çelişkiyi, kadın olarak sevmedim.

O zaman. 

Erkekler, para verirsen, şahane yemekler yapıyor.

Kadınlar tamamen duygusal yemek yapıyor.