Voleybol Dünya Arenası’ndaki iki takımımız, hem yurtiçinde, hem yurt dışında, her zaman olduğu gibi neredeyse birbirlerine rakipler. Çin'in ev sahipliğinde yapılan Kadınlar FIVB Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda; Eczacıbaşı VitrA ve VakıfBank’da mücadele ettiler. Son üç yılında Türk Kulüplerinin şampiyonluk ipini göğüslediği bu turnuvada bu kez bizden Eczacıbaşı ikinci, Vakıfbank ise üçüncü olarak ayrıldı. Kısacası; Voleybol’da Kulüp takımları seviyesinde dünya’da markalığımız çoktan tescillendi, hep ilk üçün içindeyiz. 

      Kulüpler bazında Avrupa Basketbolu’nda da, eskiden tek-tük olan varlığımız, özellikle Obradoviç yönetiminde Fenerbahçe’nın başarılı son beş yılı sonrasında, en iyiler, ilk üç arasındaki yerimizi iyice pekiştirdik. Son beş yılında Eurolig’de Finalfor oynayan, birinde kıl payı finalde kaybedip ikinci olan Fenerbahçe, bir kez de EuroLig Finalfour’undan Avrupa Şampiyonu çıkarak Avrupa Basketbolu’nun en büyüğü ünvanının ülkemize getirmişti. Bu yıl Efes’de bu kervana katıldı. 15 karşılaşma sonrasında EuroLigi’de bir süredir lider durumunda, çok da başarılı bir şekilde yoluna devam ediyor, önüne geleni ezip geçiyor.

      Bu yıl sakatlıklarla başı dertten kurtulamayan Fenerbahçe ise pek de bilinmeyen bir nedenle Eurolig’e pek de iyi başlayamadı. Gidişat ilk sekiz içine girebilme savaşı verdiği görüntüsünde. Ama hala Avrupa Şamiyonu ve ilk üç içinde gösterilen bir takım. Kısa ve öz; Kulüp takımlarında Avrupa Basketbol’unda tam bir markayız.

      Futbolda ise; bu kez Ulusal Takım alanında çok iyi bir ivme yakalamış durumdayız. Lucescu ile başlatılan gençleştirme harekatı, Şenol Güneş’in göreve gelmesi sonrasında iyice pekişen genç kuşak, çoğunluğu Avrupa Liglerinde oynayan futbolcularımızdan oluşan Ulusal Takımımız, EURO 2020 elemelerinde çok başarılı karşılaşmalar çıkardı. Gruptan aldığı 23 puanla ikinci sırada çıktı, Finallere katılma hakkını kazandı.

      Genel görüş; Şenol Güneş yönetimindeki bu genç kuşak Ulusal Takımımız’ın EURO 2020 finallerinde de başarılı olacağı şeklinde.

      Buna karşın; Avrupa Ligleri’nde Kulüp takımlarımızını durumu nedir diye baktığımızda, en kötü dönemlerimizden birini yaşadık bu yıl. Şampiyonlar Ligi’nde, Galatasaray aldığı iki puanla son sırada kaldı. Bu sonunculuk UEFA Avrupa Ligi’ne katılmasını da engelledi. Kısacası, büyük umutlarla katıldığı Avrupa Kupaları’ndan hüsranla kendi ligine döndü.

      UEFA Avrupa Ligi’ne, üç takımla katılmıştık. Beşiktaş ve Trabzonspor gruplarında sonuncu olarak Avrupa’ya veda ettiler. Başakşehir ise grubunda başabaş mücadele etti ve son karşılaşmasında Alman Mönchengladbach’ı deplasmanda yenerek, Roma’nın önünde gruptan çıkan ikinci takım oldu, Avrupa Kupaları’nda yüzümüzü güldürdü. Avrupa Kupaları’nda kolay unutamayacağımız kötü yılı daha geride bıraktık.

      Futboldaki durumumuz bu. Kendi ligimiz’e döndük. Vee Avrupa umutlarımızı Başakşehir’in sırtına yükledik. Başarılı olmasını ummaktan başka bir çaremiz de kalmadı. Başarısını bekliyoruz çünkü; Avrupa’daki ülkeler sıralamasında çok kritik durumdayız ve gelecek yıllarda Şampiyonlar Ligi gruplarına direct katılma hakkımızı da kaybedebiliriz.

      Sporda durumumuzun son fotoğrafında, yurtiçi futbol dünyamızdan yansıyanlar var. O fotoğrafta gördüklerimiz pek de iyi değil.

      Futbolumuzda şampiyonluk adayları gibi görünenlerin hemen hemen hepsi puan kayıpları yapayarak bu sezon başarılı maçlar çıkararak ligin zirvesine yerleşen Rıza Çalımbay’ın çalıştırdığı Sivasspor, 33 puanla Zirvede. En yakın rakibi Başakşehir’in altı puan farkla önünde, arkasına bakmadan devam ediyor. Bu konuda ne kadar iddialı olduğunu hafta sonunda sahasında Fenerbahçe’yi 3-1 gibi bir skorla mağlup ederek gösterdi.

      Süper Lig, bu haftanın ilginç sonuçları Sivasspor için neredeyse 13 puanlık bir avantaj sağladı.

      Beşiktaş ve Trabzonspor evinde, Fenerbahçe deplasmanda mağlup oldu. Galatasaray ve Başakşehir evlerinde berabere kaldı, puanlar Sivasspor’a!

      İşte anlı-şanlı Ligimiz’deki futbolumuzdan yansıyan ilginç fotoğraf bu..