ŞU TV NAKLEN YAYINLAR!

Fehmi KETENCİ 01 Eki 2018

Fehmi KETENCİ
Tüm Yazıları
Ülkemizde televizyon naklen yayınları normal şartlarda yasalarla belirlenen yayın kurallarına uygun bir şekilde yapılmaktadır.

      Bu naklen yayınlar federasyonlarının belirlediği kurallar çerçevesinde bir nevi ihale usulüyle talip olanlarla yapılan anlaşmalar şeklinde oluşan şartlarda uygulanır. Bunlar içinde yıllardan beri en önemlisi ve oldukça yüksek rakamlara ihale edilen ise Türkiye Süper Ligi futbol karşılaşmalarıdır. Bilindiği gibi bu karşılaşmalar Digitürk (Bein HD) yayın kuruluşu tarafından yapılmaktadır.

      Digitürk, yaptığı yeni anlaşmalar ile Türkiye birinci Ligi ve son yıllarda; özellikle Fenerbahçe’nin EURO Lig’ deki başarıları sonrasında EURO Lig basketbol karşılaşmaları ve Tahincioğlu Türkiye Basketbol Ligi karşılaşmalarının naklen yayını ile oldukça geniş bir yelpazeye sahip.

      Takımlarımızın Avrupa Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarının naklen yayını da Digitürk’de. Şu an ve belli ki, bir süre daha, sözünü ettiğimiz yayınlar Digitürk’ün tekelinde devam edecek.

      Yayınların tek bir yayın kuruluşunun elinde olması hem iyi hem de iyi değil.

      İyi; bir yayın kuruluşuna abone olarak birçok dalda yapılan yayınları izleyebiliyor, diğer bir yayıcı kuruluşa abone olmak gibi bir uğraşı içinde olmuyorsunuz. Her ne kadar, bu yayıncı kuruluşa fiyatları istediği gibi belirlemesin avantaj sağlayarak önündeki rekabet engelini ortadan kaldırsa da yine de tek elde olması taraftar için önemli bir avantaj.

      İyi değil; herhangi bir rekabet ortamı olmadığı için neredeyse tüm yayınları elinde bulunduran yayıncı kuruluş, yayın kalitesi için fazla bir özen göstermek durumunda kalmıyor. Aboneleri ile yapılan tahütlü sözleşmeler gereği yayınları kesintisiz uygulamayı yeterli buluyor.

      Bu durumu değerlendirdiğimizde, birçok alanda yayınları elinde bulunduran yayıncı kuruluş Digitürk yayın kalitesi konusunda, ilk zamanlardaki gibi özenli değil. Ben iki dönemdir Digitürk abonesiyim ve neredeyse tüm yayınları izleme hakkına sahibim, bunun karşılığında da ayda 139 TL abonelik ücreti (geçtiğimiz aya kadar 119 TL’lik ücret abonelik yenilemesinde 139’a çıkarıldı) olan bir aboneyim. Ama özellikle bu ikinci dönemdeki Digitürk yayınlarından oldukça şikayetçiyim. Yayın kalitesi iyi değil, yayınları zaman zaman bozuluyor, kesintiye uğruyor ve özellikle hava şartlarındaki en küçük değişiklikte yayın kalitesi iyice düşüyor. Bunun için defalarca arıza kaydı yaptırmış olmama rağmen gereken yapılmadı. Söz verdikleri saatte gelmediler, akıllarına esen saatte geldiklerinde de evde yoktuk ve doğal olarak o şikayetlerimiz hala giderilemedi.

      Yayın kalitesindeki gelgitlere alıştık ancak benim asıl şikayetim; naklen yayınlar sırasında ekrana çıkarılan eski futbolculardan bazılarının yaptıkları yorumlar. Bu arada, futbol karşılaşmaları sonrasında görev alan program sunucularının programlarına hakim olabilmek için yaptıkları gereksiz konuşmalar ve yorumlar, bazı kadın sunucuların komedi programındaki gibi gülüşmeleri.

      Bazı yorumcuların, bir antrenör gibi ekrandaki gereksiz uzayan teknik yorumları, özellikle ekrana getirilen pozisyon tekrarları ve abartılı detay vurgulamaları. Tüm bunlar programı doldurma endişesinden başka bir şey değil. Reha Kapsal iyi bir teknik adam olabilir ama karşılaşmalar arasında yaptığı teknik açıklamalar, yorumlar bıktırdı. Stüdyoda Tümer Metin’in yorumları ve konuşma tavrı biraz abartılı, bıktırıyor. Erman Özgür, Metin Tekin ve Mustaf Doğan sadece yorumunu iletiyor, rahatsızlık vermiyor. Program sunucusu Güntekin Onay, NTV kültüründen gelişini yansıtıyor, beğenerek izliyorum.

      Birkaç kez yazdım. Karşılaşma sonunda yayının yapıldığı stüdyonun zemin renkleri, karmakarışık grafikleri iyice gözü yoruyor. Uzak plandan neredeyse stüdyodakileri seçmek iyice zorlaşıyor.

      Bunlar sadece benim rahatsızlıklarım değil. Bu konuda düşüncelerini aldığım neredeyse tüm Digitürk izlyicileri aynı şikayeti dile getirdiler.

Ne dersiniz, 139 TL abonelik ücreti ödeyen bir abone olarak isteklerimde haksız mıyım.