​TASFİYE HALİNDEKİ EMLAK BANKASI YENİDEN DOĞUYOR

Serpin ALPARSLAN 13 Tem 2017

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
22 Kasım 2000 tarihinde meydana gelen finansal krizinin ardından, Şubat 2001 tarihindeki döviz krizini hepiniz hatırlarsınız.

22 Kasım 2000 tarihinde meydana gelen finansal krizinin ardından, Şubat 2001 tarihindeki döviz krizini hepiniz hatırlarsınız.

Yardım istediğimiz IMF’in de bize uyguladığı programlarda nasıl başarısız (köstek) olduğunu da unutmuş değiliz elbette.

2001 krizinde, birçok banka ve kurum gibi Emlak Bankası’nın 403 şubesi, Ziraat Bankası’na devredilerek BDDK (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu), Emlak Bankası’nın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin sona erdiğini açıklamış, tasfiye haline geçmişti.

Emlak Bankası, Türk bankacılık tarihinde önemli bir yere sahip.  Banka, Türkiye’de halkın inşaat teşebbüslerini desteklemek, gerekli kredileri sağlamak ve yetim haklarını korumak amacıyla Atatürk’ün talimatları doğrultusunda 3 Haziran 1926 tarihinde "Emlak ve Eytam Bankası" adı altında kurulmuştu. Diğer bankalardan ayırt edici özelliği, gayrimenkul ipoteği karşılığında borç para veren bir kamu bankası olmasıdır.

Emlak Bankası tasfiye ekibinin başında 2003 yılından bu yana Kamu Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı olan Zeki Sayın bulunuyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da Zeki Sayın, geçtiğimiz pazartesi günü birkaç gazeteci arkadaşlarımızla muhteşem Galata ve Tarihi Yarımada’ya karşı öğle yemeğine davet etti.

Son derece nezaketli ve konusunda bilgili, değerli bir ağabeyimiz. Ayrıca öğrenmenin yaşı yok diyerek, beyin jimnastiği için hukuk fakültesinde de okumaya devam ediyor.

 

Tasfiye halindeki bankayı son birkaç yıldır kurumlar vergisi rekortmenleri arasına sokmayı başarmış. En son ödediği vergi 35 milyon TL olduğunu buradan söyleyelim. 

Zeki Sayın uzun süredir bankanın tekrar faaliyete geçmesini istiyor ve dillendiriyordu. Bunu da başardı sanırım.

Zeki Sayın’ın başında olduğu ekip şimdiye kadar Hazine’ye 2 milyar TL civarında kaynak aktardı.

TOKİ’den alacağı 1.3 milyar TL de Hazine’ye devredildi. Bu konuda Ankara’da yaptığı girişimler sonuç verdi ve 31 Mayıs itibariyle bankanın tekrar faaliyete geçmesi için kanun çıkarıldı. Tasfiye halindeki Emlak Bankası bu karar ile sanırım Nisan 2018 gibi yeniden faaliyete geçecek. 

 

SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?

Kanun 31 Mayıs 2017 tarihinde TBMM’den geçti. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu, Zeki Sayın ve ekibine 1 yıllık hazırlık süresi verdi. BDDK, sermayenizi, alt yapınızı hazır edin 1 yıl sonra gelip bankacılık lisansı alıp alamayacağınıza karar vereceğiz dedi. Bildiğiniz gibi yeni bir banka kurabilmek için 300 milyon dolarlık sermaye şartı aranıyor. Zeki Sayın’ın verdiği bilgiye göre Tasfiye Halindeki Emlak Bankası’nın 250 milyon dolar nakdi ve gayrinakdi sermayesi bulunuyor. Hazineden de 123 milyon TL alacakları varmış. Bu tabloya göre Emlak Bankası, Hazine’den yardım almadan kendi sermayesini oluşturmuş görünüyor. Zeki Sayın, Emlak Bankası’nın kurucu genel müdürlüğü görevini de üstlenmiş. Şu anda bütün hızıyla kuruluş çalışmalarını devam ettiriyor. Zeki Sayın, net bir takvim vermese de 1 yıllık süre tamamlanmadan BDDK’yı davet ederek süreci tamamlamak istiyor.

 

YATIRIM BANKASI OLACAK

 

Peki Emlak Bankası, nasıl bir banka olacak? Öncelikle adından da anlaşılacağı üzere emlak ve inşaat sektörüne dönük faaliyetleri olacak. Ancak bununla sınırlı olmayacak. Bankanın kuruluş senedine özellikle ithal ikame malların üretimine dönük projelerin destekleneceği yazılmış. Yani, Türkiye’nin ithal ettiği bir ürünü Türkiye’de üreteceğiz diyen projeler özellikle desteklenecek. Hatta burada banka yatırımcı rolü üstlenecek, yatırımı gerçekleştirip yönetimini proje sahiplerine bırakacak. Böylece yerli üretime dönük yatırımlar desteklenecek. Ayrıca tarım kesiminin en önemli sorunlarından biri olan toprak birleştirmesi de bankanın ana faaliyetlerinden biri olacak. Toprak birleştirmesine dönük projeler özel olarak desteklenecek. Bankanın en önemli özelliği ise projelerin yatırımını direkt kendisi yapacağı için faiz almayacak. Projenin gelirine ortak olacak. Yani bir nevi faizsiz yatırım bankası olacak. Bu özelliği ile de çok şubeli bir banka olmayacak. Gerektiği kadar şube açılacak.

 

Zeki Sayın’ın bir şapkası daha var. İstanbul Huzur Hastanesi ve Dinlenme Evleri Vakfı’nın da başkanlığını yürütüyor. Bu vakıf, 1972 yılında İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Esnaf Hastanesi Koruma ve Yardım Derneği, İstanbul Sanayi Odası, İstanbul Ticaret Borsası ve Diğer Kurucu vasfı taşıyan özel ve tüzel kişilerin yardımıyla kurulmuş.

 

2013 yılına kadar İstanbul Altunizade’de faaliyet gösteriyordu. Bir dönem Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi olarak faaliyet gösteren yerde bugün Acıbadem Hastanesi kuruldu. Bu hastanenin yeri de bu vakfa ait. Huzurevi de bu alanda idi. Buradaki arazi Acıbadem Hastanesi’ne 30 yıllığına kiralanınca huzurevi için bir çare aranmış. Acıbadem Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar da Cumhuriyet Köyü’ndeki 16 dönümlük alanı vakfa bağışlamış. 2013 yılına kadar Türk Ekonomi Bankası tarafından kullanılan bu tesis yenilenerek huzurevine dönüştürülmüş. 108 oda kapasiteli dinlenme evinde bugün 40 kişi bulunuyor. İstanbul Huzur Hastanesi ve Dinlenme Evleri Vakfı Başkanı Zeki Sayın, tesiste, doktor, fizik tedavi merkezi, hemşireler bulunduğunu belirterek, 5 yıldızlı hizmet verildiğini belirtiyor. Zeki Sayın’ın huzurevi yerine dinlenme evi demeyi tercih ettiğini de özellikle belirterek hayırlı olsun diyelim.