TEK BAŞINA OLAMAZ

Alican DEĞER 21 Ara 2016

Alican DEĞER
Tüm Yazıları
Siyah takım elbisesini giymiş. Siyah kravatı ince. Traşını olmuş. Saç kesimi özenli.

22 yaşında polis memuru. Mesleğinin başında. Çevik Kuvvet’de görevli. 

Birden bire tek başına Rus Büyükelçisine’ne suikast düzenlemeye karar vermiş. Öyle mi? Hiç zannetmiyorum.

Siyah takım elbisesini giymiş. Siyah kravatı ince. Traşını olmuş. Saç kesimi özenli. 

Polis kimliğini göstererek içeriye girişi, Büyükelçi’nin arkasında duruşu, soğukkanlı bir biçimde silah kullanışı, attığı sloganlar ve sonrasında yaşananlar.

Hepsi belli ki prova edilmiş. Hepsi milimi milimine programlı. 

Sıradan bir sergi açılışı. Gazeteciler için bile ikinci öncelikte bir haber takibi. Nereden öğrendi? Belli değil.

Amaç:

Temel amacı belli. Türkiye’yi karıştırmak. Türk-Rus ilişkilerini baltalamak. Güvensizlik oluşturmak. Ama dolaylı amaçları da var. Hareket biçimi olarak FETÖ’nün tarzı değilmiş gibi duruyor. Ama FETÖ çok yüzlü bir örgüt. Her kabın şeklini alabildiklerini biliyoruz. Hele son zamanlarda çaresiz kalmaları intihar eylemine yöneltmiş olabilir. Arkasından çıkarlarsa hiç şaşırmam. 

Ama olaya içsel olarak baktığımızda FETÖ kumpasına benziyor. Çünkü onlar sağ gösterip sol vururlar. İyi kurulmuş kumpaslarında direkt etkinin yanı sıra endirekt etkileri de hesaplarlar. Bu bakımdan onlar olabilir mi? Pekâlâ da olabilir.

Bu sarsıcı suikastın ardından başka bir oluşum çıkabilir mi? O da mümkün. Suikastın ardından Türk yetkililerin açıklamalarında FETÖ vurgusunun pek görünmemesi belki de bunun işareti. Veya tam tersi bir özen işareti. Acele edip iyice soruşturmadan yanlış bir açıklama yapmama gayreti.

İlgili birimler mutlaka araştırınca bir kanaate varırlar. Bize düşen ortalıkta uçuşan bilgi kırıntılarını ve iddiaları bir araya getirip anlaşılır biçime sokmak.

Bütün bu veriler ışığında ve dahi Türkiye’de daha önce yaşanan suikastları de göz önüne alarak en net söyleyebileceğimiz Mevlüt Mert Altıntaş’ın yalnız başına hareket etme olasılığının çok düşük olduğu.

Böylesi bir planlama, tek başına 24 yaşında çevik kuvvette görevli bir polis memuru tarafından gerçekleştirilmiş olamaz. Baştan da dediğim gibi, çünkü fena halde teatral. 

Fena halde mahcubuz

Maalesef fena halde mahcubuz, üzgünüz. Bize emanet edilen bir kişiyi koruyamadık. Vuranın polis çıkması da bu mahcubiyetimizi arttırdı. 

Kıytırık iki şarkı çıkartan popçular bile iki koruma ile gezerken o korumasız gezecek kadar bize güveniyordu ya o yüzden daha da mahcubuz. 

Şimdi yapmamız gereken, bu cinayetin amacına ulaşmamasını sağlamak. Gerçekten en içten şekilde üzüntümüzü dile getirmek. Cinayeti planlayanların, işleyenlerin, vermemezi bekledikleri tepkileri vermemek. Ülke politikalarının teatral suikastlarla değişmeyeceğini göstermek. Ve tabii, böylesi bir durumun tekrarını önlemek. 

Kültür Merkezi’nin adını değiştirelim

Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov’un, yani iki ülke için çalışan bu insanın anısına, kişiliğine saygı için elimizden geleni yapmalıyız. Öncelikle katledildiği kültür merkezinin adını değiştirip onun adını vermeliyiz. Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin adı Andrey Karlov olmalı. Olmalı ki, bu dostluğa verdiğimiz önem ortaya çıksın. Olmalı ki biz de bu yaşananları unutmadığımızı, unutmaya niyetimiz de bulunmadığını gösterelim.