​TEKERLEK ÜSTÜ!

Murat BAŞARAN 12 Oca 2018

Murat BAŞARAN
Tüm Yazıları
Vakt-i zamanında borsa denen illete burnumu sokmuşluğum var.

Vakt-i zamanında borsa denen illete burnumu sokmuşluğum var.

Batmadım şükür, biraz kaybettim ama birkaç değerli tecrübeye sahip oldum. 

İlki, sürekli en düşük fiyattan alıp en yüksek fiyattan satmak sadece bir ütopyadır. Bir hissenin kaç para ettiğini/ etmesi gerektiğini/ edebileceğini öngöremeyenin bu mayınlı tarlaya girmemesi lazım. 

Belli bir disiplinle uygun fiyatın olacak almayı hedeflediğin ve yine makul bir fiyatın olacak satmayı hedeflediğin…

Kulislere kulağını tıkayacaksın. 

Çünkü bir borsa sihirbazının bu dedikodular bağlamında söylediği şu tespit çok önemlidir:

“Tüyoyu şirketin genel müdüründen aldıysan paranın yarısını, sahibinden aldıysan tamamını kaybedersin…”

Bütün bu girişi borsa ekranı başında hissesini satmayı hedeflediği fiyatı gören ama biraz daha artacak hırsıyla satmaya kıyamayıp, biraz daha, biraz daha diye diye bekleyen ve sonra hissenin paraşütle düşüşünde eli ayağı dolaşırken spazm geçiren adamları hayal edebilmeniz için yazdım. 

Disiplin şart.

Xxx

Kadıköy iskelesinin karşısında otobüs durakları… Yanlış hatırlamıyorsam 18-B veya C tabelalı Bostancı otobüsleri… Kuyruk uzamış… Bekleyiş uzamış…

Böyle bir manzarada (ki birçok başka duraklar için de geçerlidir) “kuyruğun en önündeki adam sendromunu” keşfetmiştim. 

O adam kendini çok farklı hisseder. 

O ilktir. Ayrıcalıktır. Fırsat eline geçmiştir. 

Otobüsü beklerken gayet ciddi bir tavırla hem kuyruğu süzer, hem ilk olmanın ayrıcalığı ile nereye oturacağının hesabını yapar. 

Otobüs yanaşır, biletini atar veya kartını gösterir hemen şoförün arkasına oturur. 

Fakat güneş o taraftan batmaktadır. 

Kalkıp öbür tarafa geçmek isterken arkadan gelenlerin baskısını hisseder. Gözüne birkaç sıra ilerideki ve diğer taraftaki koltuğu kestirir. 

Bütün bocalamalar, kararsızlıklar ve arkadan gelenlerin gürültüsü ve telaşıyla ilk olmanın avantajını çoktan kaybetmiş olmanın kafa dağınıklığı vardır. 

Sonunda oturur bir yere ama…

Çoğunlukla tekerlek üstüdür. 

Xxx

En… En… En…

Yok öyle bir şey…

Böyle bir hedefin peşinden koşanları bekleyen hüsrandır sadece.

Bir karar vereceksin. 

Hedefin ve tarafın olacak. 

En fazlasına tamah etmeyeceksin…

Nasip diye bir şey var.

Gaza da gelmemek lazım. Çünkü herkese bir mayın eşeği lazım…

Bütün tezahürat ve alkış belki de riskin tamamını sana yüklemek içindir…

Atılırsın öne…

Önce kimsenin yerinden kıpırdamadığını fark edersin…

Sonra da bastığın yerin biraz sonra patlayacağını…

Xxx

Ne mi anlatıyorum?

Kerameti kendinden menkul ne kadar çok insan var.

Kendini diğerlerinden üstün gören…

Hiçbir üstün insan, kendini üstün görmemiştir oysa…