TERÖRÜ BESLEYEN İKİ ÖNEMLİ KAYNAK NİHAYET KURUTULUYOR...

Yaşar İÇEN 01 Eki 2018

Yaşar İÇEN
Tüm Yazıları
"Küçük alanlarda ülkenin sıkıntılardan ve güzelliklerden yana tüm ezgilerini çok daha net duyarsınız..." 

    Sıklıkla güneydoğudan vaziyet-i ahvalimizi aktarıyorum. Çünkü burada Türkiye’nin nabzını daha net almak mümkün. 

     Nabızdan bahsetmişken konuyu güneydoğuyu bıktırıp canından bezdiren bir başlığa bağlamak istiyorum. Terör mağduru güneydoğu yeni yeni yaralarını sarmaya başlıyor.
Canını, sevdiklerini, hayatının en güzel günlerini, umutlarını, hayallerini, çocuklarının geleceğini, kazanımlarını terör sebebiyle yitiren Güneydoğu...

           Dünya üzerindeki tüm terör örgütleri iki kaynaktan beslenir; finans ve kandırılan insanlar!! Bu iki kural Güneydoğu Anadolu’ da fazlasıyla uygulandı geçmişte. 
Peki ya şimdi??? 

         Jandarma Genel Komutanlığı birkaç yıldır tam da bu iki noktanın bam teline basıyor. Yürütülen başarılı operasyonlarda tonlarca uyuşturucu ele geçirilirken bir yandan da terör örgütlerinden kurtarılan pişman gençlere umut dolu başlangıçlar sunuluyor...

         Son operasyonlarda ele geçirilen tonlarca uyuşturucunun çoğunun toprak altına saklananlar olduğunu biliyor musunuz?  Neden mi toprak altına gizlenmiş uyuşturucular? Çünkü son birkaç yıldır güneydoğu illeri uyuşturucu ekimine, trafiğine ve teminine geçit vermiyor. Bölge bu konularda ciddi anlamda rehabilite edildi.

          Bölgeden çıkarılamayan uyuşturucu uzun zaman önce toprağın altına gömülmüş bu sebepten.

          Alandaki jandarma ekipleri tarafından yürütülen rehabilite çalışmalarında sadece ele geçirme yok. Daha pek çok başlık var. 
Halkın bilinçlendirilmesi ve vatandaş ile olumlu ilişkiler kurarak güven verilip kazanılması, alanın taranması ve kontrol altında tutulması, İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı mücadelenin havada bırakılmadan kararlı bir şekilde devam ettirilmesi... 

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ nun başlattığı  ve her kademede kararlı bir şekilde devam ettiği “uyuşturucu ile mücadelenin” meyvelerini toplamaya başladığımızı görmek sevindirici.

         Terör örgütlerinin beslenmesinde etkili olan diğer bir kaynak olan “insan unsuru” konusunda da büyük yol katetti güneydoğu ve tabii ki Türkiye. 

  Bunun en önemli göstergesi olarak şunu söyleyebilirim; bölge insanı ülke üzerinde oluşturulmaya çalışılan “Kürt vatandaşlarının mağduriyeti edebiyatında” arka plandaki kirli hesapları fark etti. 

           Bu fark etme ile birlikte sokağa, dağa, olaya, şiddete davet edilen gençlerin ve ailelerinin cevabı tokat gibi oldu örgüte. Anneler kandırılıp kaçırılan çocukları için isyan ederken, kar kış demeden şehrin merkezine kurdukları çadırlarda sabahladı. 

             Bölgenin masum gençlerini sokaklara şiddet yaratmaları için çağıranlar, o sırada kendi çocuklarının lüks mekanlarda keyif yaptığını gizleyemiyor artık!! 

        Jandarma ve emniyet kadrolarının vatandaş odaklı yol alması ve bölge insanının aldığı bu güç ile terör örgütünün kendisine yaşattığı mağduriyetlere tepki vermesi dağa akıtılan “insan muslukları” kesti.  
        Bununla birlikte örgütün mevcut bünyesinde olanlarda kaçmaya ve Jandarma ekiplerine sığınmaya başladı. 

             Birkaç gün önceki son operasyonda örgütten kaçan “pişmanların” cümleleri acı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. 
“Pişman olup kaçmak isteyenler infaz ediliyor” gerçeğinin zikredilmesi kandırılan gençlerin yıllardır yaşadığı dramı anlatıyor.

              Kim bilir kaç genç, kaç çocuk pişman oldu ve ağlayarak annesinin kollarına dönmek istedi?? 
Ve kim bilir kaçı acımasızca infaz edilerek ailelerine “çocuğunuzu Türk askeri” öldürdü yalanları söylendi??? 
Şarkılarla, şiirlerle, alayına yalan cümlelerin yer aldığı kitaplar ile, sahtekâr arkadaş ortamları ile gençlerin beynini zehirleyenlerin maskeleri düştü artık!!! 

         Dağdaki gençlerin kaçarak askere sığınması ve yaşadıkları kâbus dolu günleri anlatarak tüm gençlerin ders almasını sağlamaları Jandarma Genel Komutanlığı’nın Güneydoğu’ da katettiği başarılı yolun göstergesi aslında. 

 Şükürler olsun ki; bölge halkının bilinçlenerek uyanışı ile terör belası geçmişin tozlu “kara” raflarına koyuldu.

      Başarılı operasyonlar devam ederken fare tıkırtısı misali oluşturulmaya çalışılan ve kulağımıza ulaşan “gençlerin örgüte katılımı halâ çok fazla” algısı topluma yayılmaya çalışılsa da gülüşmeler dışında karşılık bulmuyor.