Vakıf Katılım web

TOPLUMSAL GÖRGÜ

Berk MÜHÜRDAROĞLU
Tüm Yazıları
Görgü evde başlar. Günlük hayatında kibar davranışlarıyla dikkati çeken kimse şüphesiz her şeyden önce evinde de aynı şekilde davranan bir insandır.

Görgü kuralları nelerdir?
Görgü, toplum hayatında uyulması gereken incelik kurallarıdır. Uygar topluluklarda insanlar arasındaki ilişkiler bu kurallara dayanmaktadır.

Ev hayatında görgü

Görgü evde başlar. Günlük hayatında kibar davranışlarıyla dikkati çeken kimse şüphesiz her şeyden önce evinde de aynı şekilde davranan bir insandır. Ev hayatında dikkat edilecek ilk şey aile büyüklerine karşı saygıdır. Birçok görgülü gençler, anneleri odaya girince ayağa kalkar, en rahat yeri ona verirler. Ana-babalarının sorduklarına: «Evet, anne», «Hayır, baba» diye nezaketle cevap verirler. Sadece başla evet, hayır işareti yapmak görgülü kimselere yakışmaz. Başkalarına karşı saygılı olmak evde öğrenilecek bir şeydir. İki kardeşten biri, ötekinin oyuncağını, kitabını izin istemeden almamalıdır. Yalnız görgü bakımından değil, sağlık bakımından da ev halkının birbirinin fırça, tarak, havlu gibi şeylerini kullanması doğru değildir. Görgülü bir kimse evinin içinde bile, ailenin başka fertleri için, kendi özgürlüklerinden fedakârlık eder. Meselâ yatak odasının kapısı, kapıya vurulup cevap alınmadan açılmaz. Okuyan, piyano çalan, konuşan kimselerin bulunduğu odada gürültü patırdı edilmez. Böyle bir odaya girerken bile kapıyı yavaş açıp kapamalıdır. Aile fertlerinin birbiriyle konuşurken kaba şakalar yapması da hoş değildir. Meselâ bir kızın kendisine fazla kibar davranan kardeşine: «Ne o? Gene mutlaka bir çıkarın vardır!» yahut «Aklından zorun mu var?» diye cevap vermesi çok çirkindir. Böyle bir konuşma asla şaka sınırına giremez. Aile hayatının merkezi ve görgü için en iyi eğitim yeri sofradır. Önce yemek zamanlarına dikkat etmeli, herkes yemek saatinde evde bulunmalıdır. Herkes sofraya düzgün, temiz bir kılıkla oturmalıdır. Erkek çocuklardan biri annenin sandalyesini sürmelidir. Sofradan beraber kalkılır. Herhangi bir sebeple erken kalkmak zorunda kalan kimsenin aile başkanından izin alması gerekir. Yemekte elden geldiği kadar neşeli, eğlenceli şeylerden bahsetmeli, herkesin sofrada konuşmaya katılmasına imkan bırakmalıdır.

Sokakta görgü

Görgülü bir kimse sokakta, kalabalık yerlerde başkalarının dikkatini üzerine çekmeyecek şekilde davranır. Bazı gençlerin sokakta yüksek sesle konuştukları, itişip kakıştıkları, dikkati çekecek acayip elbiseler giydikleri görülür. Bunlar henüz gelişmemiş kişiliğin, çocukluğun, tecrübesizliğin işaretidir. Sokakta çantayı, şemsiyeyi rastgele sallamak, birkaç arkadaş birden kol kola girerek yürümek, bilet alırken, taşıta binerken kuyruktan ayrılmak, sırayı bozmak, başkalarını rahatsız edecek şekilde koşmak da görgüye aykırıdır. İki kişi sokakta karşılaşınca gelip geçeni rahatsız etmeyecek şekilde kenara çekilerek konuşmalı, en iyisi birlikte birkaç adım yürümelidir. Karşılaşanlardan biri kız biri erkekse, erkek kızın gittiği tarafa doğru yürür. Sokakta bir kızla bir erkek karşılaşınca selam vermek, konuşmak önce kıza düşer. İkisi çok yakın arkadaşsa, kız erkeği görmemişse o zaman erkek onun yanına gidebilir, fakat asla uzaktan seslenmez. Kimsenin sokakta, kalabalık bir yerde arkadaşını yüksek sesle çağırması da doğru değildir. Sokakta bir kıza ıslık çalmak da yakışıksız bir harekettir. Kadınla erkek sokakta yan yana yürürken erkek cadde tarafından, kadın duvar dibinden gider. Bu eski bir gelenekten kalmadır. Eskiden sokaklarda kaldırım olmadığından yolda emin yer duvar dipleriydi. Bugün de, arabalardan korunmak bakımından kadının yaya kaldırımın iç tarafından gitmesi gerekir. Böylece, bir yere girerken de önce kadının girmesi sağlanmış olur. İki kadınla birlikte yürüyen bir erkek onların ortasında gitmez. Gene yol tarafından yürür. İki erkek bir kadınla birlikte gidiyorsa, erkekler kadını ortalarına alırlar. Bir kadınla konuşurken, selamlaşırken, bir kadının yanından ayrılırken veya yanındaki kadın bir başkasıyla konuşurken erkek şapkasını çıkarmalıdır. Bir binaya girince de şapka çıkarılır. Bir taşıta binerken erkek önce kadının binmesini bekler, inerken de, ondan önce inip, yardım eder. Kadının elindeki eşyayı taşımak da erkeğe düşer; ancak, düşünceli bir kadın ceket, manto gibi kendine ait eşyasını yanındaki erkeğe taşıtmaz.

Kalabalık yerlerde
İnsanların toplu halde bulunduğu yerlerde itişip kakışarak öne geçmeye çalışmak ayıptır. Sinema, tiyatro, konser salonu gibi yerlere geç gidip erken kalkmak da doğru değildir. Bir konferans, temsil, konser sırasında konuşmak, gülüşmek, ayağını, öndeki sıraya dayamak, yanlış zamanda alkışlamak, alkışı fazla uzatmak, çekirdek, fıstık vs. yemek asla doğru olmayan davranışlardır. Çok geniş şapka giyen bayanlar da, arkalarındakileri rahatsız etmemek için, şapkalarını çıkarmalıdırlar. Bir kadınla erkek bir lokantaya girince, kendilerini bir garson karşılayıp yol göstermezse, erkek kadına yol gösterir, masayı seçer, iskemleyi çekerek kadını oturtur. Garson varsa o zaman erkek kadının yanında veya hemen arkasında yürür. Lokantada, bir şey ısmarlamadan önce, kadının fikrini sormak lazımdır. Düşünceli bir kadın da yemek seçerken, yanındaki erkeğin para durumunu hesaba katmalıdır. Kadın hiçbir zaman doğrudan doğruya garsona hitap etmez, istediği şeyi erkeğe söyler, erkek ısmarlar. Yemekten sonra garsona bahşiş vermek usuldendir. Bu bahşiş hesap tutarının yüzde onu kadar olur. Garson ayrıca özel bir hizmet görmüşse o zaman biraz daha fazla verilebilir. Gerektiği zaman karşınızdakine özür bildirmek için «özür dilerim» demek yeter. Bazılarının yaptığı gibi «pardon» demek uygun değildir. Birinin önüne geçmeniz gerekirse, gene «pardon» yerine «affedersiniz» demelidir. Düşünceli insanların kalabalık yerlerde yapmaktan kaçınması gereken bir şey daha vardır: Sakız, çiklet çiğnemek. Bir defa, sakız çiğneyen bir kimsenin görünüşü çirkin olur; sonra sakız çiğnerken çıkan ses birçoklarının hoşuna gitmez; kokusundan da hoşlanmayanlar çoktur. Bundan başka, toplu yerlerde burun silerken ses çıkarmamaya dikkat etmelidir. Kulak karıştırmak, boğazı gürültülü şekilde temizlemek de ayıptır. Başkalarının karşısında tırnak temizlemek de asla yapılmayacak bir şeydir. Bu, sokaktaki bir çeşmede diş yıkamaya benzer. Saç taramak da toplu yerlerde yapılmaması gereken hareketlerdendir.

Tanıştırma

Tanıştıracağınız kimse iki erkek veya iki kadınsa önce genç olan yaşlı olana veya daha yüksek mevki sahibi bulunana tanıtılır. Bir erkekle bir kadın tanıştırılacaksa o zaman önce erkek kadına tanıtılır. Ancak, erkeğin özel bir durumu varsa veya tanıştırılacak bir genç kızsa o zaman önce kadın tanıtılır. İki kişi tanıştırılırken yalnız adlarını söylemek yeter. Tanıştırılan iki erkekse ikisi de ayağa kalkar. Bir erkek kadına tanıştırılıyorsa kadın ayağa kalkmaz. Bu durumda el sıkmak kadına bırakılır. Kadın isterse elini uzatır. Yaşlı bir kadına tanıtılan, yahut kendi evinde biriyle tanıştırılan genç kızların ayağa kalkması gerekir.

Görgünün önemi

Görgü, insanların karşılıklı ilişkilerini düzenlemesi bakımından, çok önemlidir. Üstelik, görgü kurallarına uymak zor bir şey de değildir. Asıl önemli olan, yaşadığımız toplumun geleneklerini göz önünde bulundurmaktır. Çünkü bir toplumun görgü kuralları bir hareketi ayıp saydığı halde bir başka toplumunki bunu ayıp saymaz. Mesela Batı memleketlerinde bir kadının önünden yürümek ayıp sayıldığı halde Doğu ülkelerinde öyle sayılmaz; aksine, onların görgüsüne göre kadının önden gitmesi ayıptır. Görgü kuralları da hayat şartlarına göre değişir. Mesela eskiden bizde evlere girerken ayakkabı çıkarmak adet olduğu halde şimdi bu usul birçok yerlerden kalkmıştır. Ayrıca, telefon, otomobil, uçak gibi yeni icatlar, yeni yeni görgü kaidelerinin meydana gelmesine yol açmıştır.

GÜNÜN SÖZÜ: GÖRGÜLÜ OL, TEVECCÜH SAHİBİ OL