​TRUMPINATION

Vehbi BAYSAN 31 Oca 2017

Vehbi BAYSAN
Tüm Yazıları
Amerika Birleşik Devletleri tarihinde hiçbir başkan seçim sürecinde ve sonrasında muhtemelen bu kadar tepki almadı, hakkında bu kadar kötü konuşulmadı.

Amerika Birleşik Devletleri tarihinde hiçbir başkan seçim sürecinde ve sonrasında muhtemelen bu kadar tepki almadı, hakkında bu kadar kötü konuşulmadı.

Devir teslim törenini canlı yayınlayan uluslararası yayın kuruluşları Trump yemin eder etmez, henüz canlı yayın devam ederken haberi ‘Breaking News – Sıcak Gelişme’ olarak verdiler. Sanki o ana kadar ‘ilahi’ bir şey tecelli edecek ve pek çok Amerikalının kabusu olan Trump’ın başkanlık koltuğuna oturması asla olmayacaktı. Beklentiler gerçekleşmedi ve Donald Trump yemin törenini sorunsuz tamamladı. Üstelik, baş yargıç John Roberts’in okuduğu yemin metnini tekrar ederken zekasıyla alay edenlerin beklentilerinin tersine hata dahi yapmadı. 

Tören bir takım garipliklere de sahne oldu; seçim kampanyası konuşmalarından dolayı Trump’ı eleştirmekten geri durmamış olan Kardinal Timothy Dolan’ın İncil’den okuduğu kısımlar Trump’ın ayrıştırıcı retoriğine doğrudan göndermelerle doluydu ve iyi seçilmişti. Genelde Trump destekçisi olduğu izlenimi veren ve ABD ile Latin Amerika’da 100 milyon kadar takipçisi olan National Hispanic Christian Leadership Conference adlı organizasyonun başkanı Samuel Rodriguez’in İncil’den okuduğu kısımlar doğrudan Trump’ın ülkedeki hispanikleri hedef alan olumsuz söylemlerine bir yanıt niteliğindeydi ve direneceklerinin altını çiziyordu.

Başkanlığının hemen ikinci gününde, yarım milyon kadın Washington caddelerinde ve binlercesi Avrupa başkentlerinde Trump karşıtı gösterilere katıldı. Ünlü şarkıcı Madonna kalabalık bir dinleyici kitlesine yaptığı konuşmada yeni başkana doğrudan hakaret niteliğinde ifadeler kullandı, ünlü belgeselci ve aktivist Michael Moore halkı birleşmeye ve doğrudan karşı eyleme geçmeye çağırdı.

Medyaya karşı savaş… 

Bir diğer polemik de 2009’da düzenlenen Barack Obama’nın devir teslim törenine katılım ile 2017’de düzenlenen Donald Trump’ın törenine katılım üzerine yaşandı. CNN, her iki törenden fotoğraflar yayınlayarak Obama’nın törenine katılımın çok daha fazla olduğunu söyleyince ortam bir kez daha gerildi. Hatırlanacak olursa, birkaç hafta önce düzenlenen bir basın toplantısında Trump, ‘Siz doğruları yazmıyorsunuz..’ diyerek CNN muhabirinin söz almasını engellemişti. 

Tartışmayı bir başka boyuta taşıyan gelişme Donald Trump’ın Beyaz Saray danışmanı Kellyanne Conway sözleriyle geldi. Conway, Beyaz Saray basın sekreteri Sean Spicer Trump’ın devir teslim törenindeki kalabalığın büyüklüğü hakkında konuşurken yalan söylemiyordu. Aksine, bizlere alternatif gerçeklik sunuyordu.. diyerek ortalığı büsbütün karıştırdı.

Son günlerde Amerika alternatif gerçeklikin ne olduğunu tartışıyor ve alternatif gerçeklik yalandır türü manşetler atılıyor.

Bu alanda Amerikalıların yaratıcı mizahi zekaları devreye girdi. Sosyal medyada tören esnasında boş gibi görünen beyaz alanların aslında çok iyi kamuflaj olmuş Ku Klux Klan üyelerince doldurulmuş olduğu esprileri dolaştı.

Son söz, dünyada ilk kez kullanılan ‘TRUMPINATION’ ifadesi tarafımdan geliştirilmiştir ve ilk kez YENİBİRLİK GAZETESİ’nde yayımlanmıştır. Bay Trump ile edimlerini anlamlandırmaya yarayacak kapsamlı bir terimdir. 

Global anlamda olumsuzlukların paratoneri olan başkan Trump’ın oy kullanan seçmenlerin yarıdan çoğunun oyunu almış olduğunu ve milyonlarca destekçisi olduğunu göz ardı edemeyiz. Üstelik bu destek Trump’ın seçim konuşmalarındaki vaatlerini olumlayan ve yerine getirmesini dört gözle bekleyenlerle dolu. Dolayısıyla Trump-i ‘Nation’ yani bir Trump Ulusundan söz etmek gerek. Bu ‘ulus’,  siyaseten doğru kabul edilen pek çok unsuru yerle bir eden, istatistikler tersini söylese de işsizliğin ve suç oranındaki artışın ülkeye gelen mültecilerden kaynaklandığını düşünen, yabancı düşmanı, Afrika kökenlileri hala ‘zenci’ gören, milyonlarca yoksulun sağlık sisteminden yararlanmasını reddeden, Hristiyanlıktan başka din, İncil’den başka kitap tanımayan, ömrü hayatında hiç Müslüman tanımadığı halde Müslüman düşmanı… olanlardan oluşmaktadır.

Bir de üzerinde doğru dürüst çalışılmadığı/tartışılmadığı ve fevri alındığı izlenimi veren sağlık reformunu iptal etmesi, dünya ticaretinin yüzde kırkına tekabül eden Transatlantik Ticaret Antlaşmasını iptal etmesi, Meksika sınırına duvar örülmesi, yedi Müslüman ülke vatandaşlarına ABD’ye giriş konusunda çıkardığı zorluklar gibi “Trump tarzı yönetim tarzı”na tahammül edilemese de alışmayı öğrenmek gerek.