“Group of 7-8-20” varken dünyanın nabzına yön veren Ortadoğu’da “Group of 4” neden olmasın?

Aslına bakarsanız geç bile kaldı G4 Ortadoğu Bloku…
Diplomasi; kendi menfaatlerini gözeterek diğer muadilleri ile uzlaşı, uyum, iş birliği, huzur, güven iklimini yaratma sanatıdır… Hele ki bu muadiller tam da en hassas komşular ise diplomasiyle birlikte destekleyici ekstra iletişim kanalları mutlaka olmalı… Son yıllarda Türkiye’nin yakaladığı “Soft Diplomasi Anlayışı” diplomasi sanatının ve ekstra iletişim kanallarının kurulması yönündeki en güzel örnek…
Ortadoğu’ya her baktığımda “Türkiye-İran-Irak-Suriye Dörtlü İttifakının” mutlaka ve mutlaka olması gerektiği gelir aklıma çünkü bu dört komşu ülkenin huzur, güvenlik, ticaret ve tüm bunları geliştirecek iş birliğine varması için kendinden başka kimselere ihtiyacı yok…
Şimdilerde 100.yılı yaklaşan Lozan Antlaşması üzerine bölgeyi hareketlendirmeye çalışanların hiçbir şekilde sıcak bakmayacağı G4 çatısı Nuh’un Gemisi niteliğinde Ortadoğu için…

Türkiye’nin Suriyeli mültecilerin ülkelerine güvenle dönebilmesi için Esad Yönetimi ile köprüler kurma stratejisi çok doğru bir karar olmakla birlikte bu huzur hamlesini provokasyon amaçlı kullanmak isteyenler anında harekete geçti elbette… Her olumlu hamlede olduğu gibi yine bir kirli el anında devreye girdi ve beş on kişilik grupların kışkırtmayı hedefleyen görüntülerini hızla yaydı…
Sosyal mecradan yansıyan görüntüler adeta “haydi basın gaza” dese de mantık galip geldi çünkü toplumlar geçmişe göre daha bilinçli bu tür oyunlara karşı… Bu arada bu görüntülere balıklama atlayanlara sosyal medya kullanım eğitimi verilsin lütfen… Eğer balıklama değil de art niyetli köpürtme amaçlı atlayanlara da en ağırından cezalar verilsin lütfen… Çünkü sosyal medyadan yürütülen bu türevde galeyana getirme paylaşımları masum görülecek bir davranış değil, doğrudan halkı kin-nefret-ayrıştırmaya sevk etmeyi hedefliyor…
Terör örgütü üyesi üç beş kişinin Türkiye Bayrağı’nı yakma görüntüleri komple Suriyelilere ve hatta komple Ortadoğu halklarına mal edilemez elbette…
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç’in olaya yönelik yaptığı açıklama, Türkiye’nin Suriye halkının huzuruna yönelik emeklerine devam edeceği yönündeydi… Sözcü Bilgiç; “Türkiye, uluslararası toplumun tüm paydaşlarıyla iş birliği içinde bu ihtilafa Suriye halkının beklentileri doğrultusunda kalıcı bir çözüm bulunmasına yönelik çabalara güçlü katkı sağlamaya devam edecektir… Suriye halkıyla dayanışmamız devam edecektir…” derken Türkiye’nin tarihinden aldığı misyonu gayet yerinde özetlemişti…