TÜRKİYE VE ALMANYA İŞ BİRLİĞİ AB İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Ozan CEYHUN 31 Ağu 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
ABD'nin tüm dünyanın tepkisini toplayan yaptırımları, ambargoları ve yanlış politikaları belki de en başta AB üyesi ülkeler olmakla birlikte tüm ülkelerin ABD ile ilişkilerini ve ABD'ye bağımlılıklarını değerlendirmelerine yol açtı.

Aslında bu çok olumlu bir gelişme. ABD’nin çıkarları sadece Rusya’nın ve Çin’in değil aynı zamanda AB’nin çıkarları açısından da artık büyük sorun yaratmakta. Hafta başında Danimarka ziyareti sırasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron “Dünya yol ayrımında. Avrupa’ya yeni bir ivme kazandırmak için karar vermezsek ne olacak? Büyük ülkeler ve şirketler bizim yerimize karar verecek.” derken doğru bir tespitte bulundu.

AB artık ABD ile olan ilişkilerini Rusya ya da Çin ile olan ilişkilerinden farksız değerlendirmek zorunda olacağı yeni bir dönemin başında. Örneğin ABD’nin İran’a yönelik ambargo kararı AB açısından kesinlikle kabul edilemez bir politika. AB üyesi ülkeler artık İran gibi ülkelerle olan ticari ilişkilerini ABD para birimi ve ABD’nin hakim olduğu banka sistemi dışında organize etmek gerektiğinin farkına vardı. Bu arayış belki Rusya ve Çin ile olan ticari ilişkiler için de gündeme gelmek zorunda.

AB ve Türkiye arasındaki yoğun ekonomik ilişkiler için de geleceğe yönelik yeni alternatifler yanlış olmayacaktır. ABD’nin bu alandaki hakimiyeti ve şantaj ve de baskı olanakları ilk başta kısıtlanmalı ve de ardından tamamen etkisiz hale getirilmelidir. Bu elbette çok zor ve uzun bir süreç. Ancak artık atılması zorunlu bir adım ve başlanması gereken yeni bir süreç.

Aslında “Teşekkürler Sayın Başkan Trump! Dünyayı uyandırdınız!” diyebiliriz.

Türkiye’nin ABD’nin Türkiye ekonomisine yönelik saldırıları karşısındaki dik duruşu ve iyi planlanmış başarılı direnişi AB tarafından da doğru analiz edilmek zorunda. 

Öyle olduğunu da son günlerde Türkiye-Fransa ve Türkiye-Almanya arsında gündeme gelen yoğun temaslarda da tespit edebilmekteyiz.

Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eylül ayının ilk günlerinden itibaren yoğun dış politika temaslarına başlıyor. Birçok yurtdışı ziyareti gerçekleştirecek. 1-3 Eylül 2018 günleri Kırgızistan'a gidecek. Başkent Bişkek'te Kırgızistan Cumhurbaşkanı Ceenbekov ile yapacağı görüşmede iki ülke arasındaki ticaret hacminin 1 milyar dolara ulaşması için atılacak adımları konuşacak. Ardından 7 Eylül'de İran'da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile üçlü bir zirvede bir araya gelecek. Kritik görüşmede başta İdlib olmak üzere Suriye'de son dönemde yaşanan gelişmeler ele alınacak. 

Başkan Erdoğan'ın Eylül ayındaki en önemli rotası ise ABD olacak. Erdoğan, BM Genel Kurulu'na katılmak için New York'a gidecek. Bu ziyaret Türkiye ile ABD arasındaki gerilimin ardından gerçekleşecek olması nedeniyle büyük önem taşıyor. Türkiye ile ABD arasındaki siyasi ve ekonomik krizin BM'de ele alınması ve Erdoğan'ın pek çok liderle bir araya gelmesi bekleniyor. Başkan Erdoğan'ın BM temasları kapsamında ABD'nin uluslararası hukuku hiçe sayan uygulamalarıyla ilgili olarak dünya liderlerini de bilgilendirmesi öngörülüyor.

Eylül ayında son olarak 28 ve 29 Eylül günleri Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier’in daveti üzerine Berlin’e gidecek. Bu ziyarette özellikle iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için atılacak adımlar ele alınacak.

Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkinin geçmiş dönemlerde yaşanan sorunlardan arındırılması ve normalleşmesi çok önemli. Türkiye ve Almanya ilişkilerinin gelişmesi Türkiye ve AB arasındaki ilişkiler açısında da çok önemli. Türkiye bu konuda yapıcı bir politika izlemekte. Bunu Eylül ayı içinde gündeme gelecek temaslar da göstermekte. 

Sadece Başkan Erdoğan, Şansölye Merkel ve Cumhurbaşkanı Steinmeier arasında kalmayacak yoğun temaslar. Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas 5 ve 6 Eylül günleri Ankara’da olacak ve Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile önemli görüşmelerde bulunacak. Ardından Türk ve Alman maliye bakanları Berat Albayrak ve Olaf Scholz Devlet Başkanı Erdoğan'ın Almanya ziyareti öncesinde 21 Eylül'de Berlin'de buluşacaklar. Türkiye Maliye Bakanı Berat Albayrak, Fransız meslektaşı ile de çok olumlu bir buluşmayı gerçekleştirdi. Türkiye Devlet Başkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Maliye Bakanı Albayrak tarafından yürütülen yoğun temaslar aracılığıyla bir yandan ABD ile gündeme gelen sorunuyla nasıl başa çıktığını anlatırken diğer yandan da bundan sonra yapılabilecek iş birliklerini konuşmaya özen gösteriyor.

Yeni dünya düzenine uyum sağlama konusunda Türkiye birçok başka ülkeye kıyasla neredeyse öncü rolünü üstlenmiş durumda. AB’de bu yeni dönemde Türkiye ile ilişkilerini ve Türkiye’nin AB üyeliği konusunu daha yapıcı bir şekilde ele almak zorunda.

Bu açıdan Türkiye-Almanya ilişkileri çok önemli değerli. Kısacası Eylül ayına yönelik olarak olumlu beklentiler içindeyiz.