An itibari ile Türkiye’de en zor meslek dalının sanat ve hizmet sektörü olduğuna karar verdim.

Koronavirüsün hayatımızı etkilemeye başladığı ilk günden bugüne baktığımızda bu durumdan en çok etkilenen müzisyenler, şarkıcılar, oyuncular ve arkalarındaki koca ekiplerin olduğunu bilmenizi isterim. Sosyal mesafe kurallarına uyularak ilk başta Park Et seyret konserlerine izin verildi, daha sonra Açık Hava konserleri mesafeli olarak başlatıldı fakat yaz bitimi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Valiliğinin yayımladığı ortak karar ile 12 Eylül itibari ile günübirlik tekneler ile yapılan düğün, kına vs kutlamalar ve açık havada yapılacak konser, gösteri ve festival etkinliklerinin tamamı iptal edildi. Birkaç saat sonra bu karar iptal edilip bu tarih 14 Eylül olarak güncellendi. Yani dün gece Yıldız Tilbe son konserine çıktı fakat yarın Cem Adrian konsere çıkamayacak.

 Bu kararlarda kesinlikle bir art niyet olduğunu düşünmüyorum tam aksine bir anda alınan bu kararın sağlığımız açısından korkmamız gereken bir noktada olduğumuzun göstergesi olduğunu düşünüyorum. Yoksa bir anda birçok müzisyenin, oyuncunun ve arkalarında çalışan koca ekiplerin işsiz kalmasının başka bir açıklaması olamaz. Tabi bu süreç nasıl geçecek hiç kestiremiyorum. Bir yandan savaştığımız bir virüs diğer yandan işsiz kalıp geçim sıkıntısı yaşayan birçok aile.

 Çevremde yıllarca konservatuar okuyup hayatında müzik dışında hiçbir uğraşı olmayan arkadaşlarımın tamamı meslek değiştirmeye karar verdi, vermek zorunda kaldı. Kontrollü yaşamaya devam ederken haberlerde gördüğümüz koronavirüsü kapıp düğünlere, cenazelere, komşu gezmelerine gidenlerin günahını eğlence sektörü mü çekiyor diye düşünmeden yapamıyorum. Eğlence ve etkinlik sektörü ciddi bir yara aldı, almaya da devam ediyor. Kendilerine ait olmayan hataların eğlence sektörü çalışanlarını etkilemesine umarım bir an önce dur denilir.

 Sevgi ve müzikle kalın..