Haftalardır herkes Seda Sayan konuşuyor, yazıyor. “Asla istemem!” dediği programı bir anda kabul etmesi ile başlayan kaos, yön değiştirdi.  Mehmet Ali Erbil, Tolga Yüce'nin “Geçmişi biraz daha temiz olsaydı, iftar programı da sunardı. Helal olsun, televizyonlar reyting alamayan bu kadını hâlâ çalıştırıyorlar." sözünü Instagram'da paylaştı. Bunu duyan Seda Sayan, gemileri değil limanı yaktı. Yıllardır sümen altında tuttuğu dosyayı, gün yüzüne çıkardı. “Tuğba ile evliyken evdeki hizmetli masum kıza tecavüz ettiğinde, sessiz kaldığım için geçmişimin kirli olduğu doğrudur. Bence işine bak, ruhunu arındır.”  Sonrası malum; her ikisi de yazdıklarını sildi, üsluplarını yumuşattı. Ama olanlar oldu, ok yaydan çıktı bir kere. Tüm bu olup bitene ne denir, ne yazılır şaştım kaldım!  Bir tarafta; bir zamanlar dostu dediği kadına “Geçmişi kirli!” diyerek sitem ettiğini sanan Mehmet Ali Erbil. Diğer tarafta; bir kadın olarak, diğer bir kadının başına gelenleri “Dış kapının, dış mandalıydım.” diyerek susan Seda Sayan. Yıllarca her ikinizi de koca bir ülke, ağzı açık izledi. Güne Seda bacıları ile başladılar. Akşamları Mali ile çark çevirip, güldüler. Kendi kendinizi bu kadar batırdıktan sonra umarım azıcık yüzünüz kızarmıştır.

Ne oldu?

Merve Dizdar daha önce de birçok dizide, filmde rol aldı. Ama ne zaman ki Masumlar Apartmanı’nda Gülben oldu, işler değişti. Hakkında hiç yazılmadığı kadar övgü dolu yazılar yazıldı. Fenomenleri oldu. Magazinciler peşine düştü. Özel hayatı da merak edilir oldu.        Ve bu hafta duyduk ki… Merve, kocası Gürhan Altundaşar’dan tek celsede boşanmış. Üzüldüm! Esasen daha çok şaşırdım! Tabi ki dört duvar içinde “Kim ne yaşar? Ne kadar mutlu?” bilinmez. Ama yıllar yıllaaar önce değil, daha birkaç ay evvel yanak yanağa aşk fotoğrafları paylaşıyorlardı. Evde pijamaları ile mutlu mesut yaşıyorlardı. Yani ben onların yalancısıyım, bize öyle yansıtıyorlardı. Hal böyle olunca, insan işin aslı astarını daha bi merak ediyor. Bu kadar kısa sürede ne değişti? Merve’nin dediğine göre kimse, kimseyi aldatmamış. Peki bu tatliş pijamalı çift çocuk yapmak yerine, neden boşandı?                                                                                                   

Kadın palazlanınca…

Biz genelde; erkeklerin biraz para kazanınca, önce arabalarını sonra eşlerini değiştirmesine alışığız. Ama bu düzen değişti. Bunu yapan kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Ne yalan söyleyeyim, bu durum inceden hoşuma gitmiyor değil. Yıllarca birçok kadın zor gününde eşinin, sevdiği adamın yanında oldu. Terk etmedi, aldatmadı, hatta söylenmedi. Ama adamlar azıcık kuyruğu düzelttiği gün, radarları açtı. Sabırla yanında duran kadınının, gözünün yaşına bakmadı. Kadını geçiyorum, çocuklarını bile gözü görmedi. Sıfır arabalarının sağ koltuğuna yeni kadını atıp, ardına bakmadan bastı, gitti. İşte bu acımasız “veda” el değiştirdi. Özgüveni biraz yerine gelen kadın, artık annelerimiz gibi sabretmiyor. Basıyor tekmeyi. Sokaklarda o ezik, hüzünlü erkek bakışları her geçen artıyor. Görmüyor musunuz?