VAHŞETTEN SADECE İSRAİL DEĞİL ABD DE SORUMLUDUR

Ozan CEYHUN 18 May 2018

Ozan CEYHUN
Tüm Yazıları
İslam Alemi bir kez daha çoşkuyla yaşamak istediği mübarek Ramazana maalesef acı içinde ve yas tutarak başlamak zorunda kaldı. 

14 Mayıs 2018 tarihinde ABD’nin tüm dünyanın karşı çıkmasına rağmen İsrail Büyükelçiliği’nin Telaviv’den Kudüs’e taşıdıktan sonra açılışını yapması sadece Ortadoğu’yu değil tüm dünya dengelerini tehdit eden sorumsuz bir tavır olmuştur. ABD, bu provokasyon ile sadece Ortadoğu’da değil tüm dünyada barışı tehlikeye sokmuştur. Bir terör devleri olan İsrail’e “dur” demesi gereken ABD, büyükelçilik açılışını yaparak tam tersi neredeyse “ateş” emri vermiştir.

Üstelik bizzat devlet terörü uygulayan İsrail’in onlarca insanı katletmesinin ve 3 bin civarında insanın yaralamasının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı bir açıklamada Filistinli çocukları, kadınları ya da yaşlıları “Hamas militanı” olarak tanımlayıp “onlarda sınıra yaklaşmasaydı” diyerek olaylardan sorumlu tutarak katliamın ardından bir de katliamın savunuculuğunu yapmaya devam etti. ABD zaten tüm dünya genelinde “sabıkalı” bir konumdaydı ancak hiç bu kadar açık bir şekilde bir katliamı gülerek, oynayarak desteklememişti bugüne kadar.

14 Mayıs 2018 günü onlarca Filistinli bebek, çocuk, genç, kadın, erkek, yaşlı hatta sadece habercilik yapmaya çalışan gazeteciler, vurulanlara yardım etmeye çalışan ilk yardım görevlileri katledilir ve yaralanırken ABD Başkanı Trump’ın kızı ve damadı “Roma’yı yakan Neron” havasında şen ve şuh kahkahalar atmaktaydılar. Bir tür açılışı değil de katliamı kutlamaktaydılar. ABD’li diplomatlar ve daha nice ABD’den ve bazı AB üyesi ülkeler ve başka ülkelerden bu kutlamaya katılanlar maalesef insanlığın ayaklar altına alındığı insanlık adına utanç verici bir tarihi anın hiç bir zaman unutmayacağımız ve lanetlemeden hatırlamayacağımız aktörleri oldular.

İsrail’in devlet terörünü destekleyen ve hatta Kudüs’te 14 Temmuz 2018 tarihindeki  Büyükelçilik açılışı ile kışkırtan ABD yaşanan vahşet ve sonuçlarından en az İsrail kadar sorumludur.

Bu çok açık ve net olmasına rağmen özellikle AB ve AB üyesi ülkelerin tepkileri çok cılız hatta yetersizdir. 

Dünyanın bir çok yerinde ufacık olaylara bile anında müdahale etmeye çok meraklı olan ve bu gibi durumlarda çok sert açıklamalar yapan AB ve AB üyesi ülkeler onlarca Filistinlinin katledilmesine ve 3 bin civarında Filistinlinin yaralanmasına yönelik olarak çok çekingen ve ürkek tepkiler verdiler. Bir kez daha insanlık adına sınıfta kaldılar. 

AB, ABD ve İsrail söz konusu olduğunda “insan haklarını” rafa kaldırabiliyor demek ki. AB değerlerine sahip çıkan bir AB şu anda İsrail’i ve ABD’yi çok sert kınamak zorunda kalırdı. Ancak anlaşılan o ki, AB, İsrail ve ABD işbirliği sonucu gündeme gelen bir vahşete tepki vermesi gerektiğinde İsrail ve ABD karşısındaki “pısırık” konumu ile sadece “kağıttan bir kaplan” olduğunu da sergilemekte.

İlginçtir başka ülkeler söz konusu olduğu koca koca manşetler atan Avrupa gazeteleri Filistinliler söz konusu olduğunda ufacık haberler ile vahşeti duyurmayı tercih etmekteler.

Bir kez daha İsrail vahşeti karşısında Avrupa politikası, medyası, sivil toplumu ve kiliseleri sınıfta kaldılar.

Beğenmedikleri ve sık sık haksız bir şekilde eleştirdikleri Türkiye ise AB değerlerine sahip çıkarak tavır alan tek Avrupa ülkesi! 

İsrail’in yaşattığı katliamın kurbanları için üç gün yas ilan eden Türkiye ilk olarak Mısır ve İsrail ile temas kurarak binlerce yaralıya ilk yardım malzemeleri iletmek için girişimde bulundu. Ardından binlerce Filistinli yaralıyı Türkiye hastanelerinde tedavi etmek için uçaklarını hazırladı. Ancak şu ana kadar Mısır ve İsrail Türkiye’nin hastane uçaklarına iniş izni vermediğinden uçaklar Türkiye havaalanlarında bekler konumdalar.

Yine Türkiye bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yoğun diplomatik çabaları ile Birleşmiş Milletler nezdinde harekete geçti. 

Bunun haricinde Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı konuyla ilgili olarak bu cuma günü İstanbul’da bir araya getirmek için kolları sıvadı. Cuma günü, İstanbul’da hem İslam İşbirliği Teşkilatı bu katliamı lanetlemek hem de İsrail’e yönelik İslam ülkelerinin atması gereken adımları görüşmek için toplanırken yine İstanbul’da milyonların katılacağı dev bir “İsrail’in vahşetini protesto” mitingi gerçekleşecek.

Sahi Avrupalılar neredeler? İnsan hakları söz konusu olduğunda konuşmayı sevenler şimdi niye susuyorlar? Özellikle Avrupa’nın 68 kuşağı şimdi Avrupa genelinde hükümetlerde, meclislerde ve önemli mevkilerde. Onlar geçmişte Filistin için çok duyarlıydı. Ne oldu da bu kadar değiştiler?

Avrupa’da sendikalar, kiliseler ve sivil toplum örgütleri neden sadece lafta ve “dostlar alışverişte görsün” tarzı protestolarla hem kendi kendilerini hem de kamuoylarını kandırmaktalar.

İşte Türkiye’nin tek başına insanlığa sahip çıkarak yaptıkları ortada. Bari Türkiye’ye destek verin. İnsanlık için!