'Tasavvuf', İslami hayatı züht ve takvaya yönelik geliştirmek için bir yol ve bir disiplindir.
Din; 'boyun eğmek' anlamına geldiği gibi, aynı zamanda 'Allah katında din' ve 'yaratıkların katında din' diye şer-î iki kısma ayrılır.
Mümin ve Müslüman olmak, salih amellerle kamil insan olarak nurlanmak ve şuurlanmak demektir.
Kibir, ancak Allah'a yaraşır. Çünkü Allah'tan başka her şey kuldur.
Bir vazifeyi liyakat sahibinin, yani ona lâyık olanın yapmasına o kadar çok önem vermiştir ki; bunu ararken Peygamber Efendimiz o kişinin Müslüman olup olmadığına bile bakmadan, yaptığı işi mükemmel yapmasıyla meşgul olmuşlardır.
Müslümanlar "Temizlik imandandır düsturundan hareketle maddi ve manevi temizliğe riayet ediyorlar.
İzmir hakîkaten bizim İstanbul'da yaşadığımız günlerin bir provasını yaptı ve çok acı günler yaşıyor.
Kalp aslında, vücut içinde üç makamdan bir tanesidir. Vücutta nefs denen ego ve sonra tekâmül edip kalbe yükselen bir varlığımız var.