Mutfağından yayılan oklava tıkırtıları, müziğe karışıyordu. Yaz sabahını karşıladığı bugün, müziğini kendisi seçmemişti.
Elleri ile sıkı sıkı tutunursa, düşmeyeceğinden emin olarak bindiği motorsiklet üzerinde, tedirgindi.
Şehnaz ağır semai eşliğindeki adımları, Laleli sokaklarında iz bırakıyordu.
Tarihi, müzikle incelemeyi sevdiğinden, dersine çalışan bir çocuk gibi müzik dinlemeyi seçiyordu.
Barok Dönemi Müziği'ni tanımlamaya çalışmaktan vazgeçip, müziği yaşamayı tercih ettiği bu günü, yine müzikle doldurmaya karar verdi.
Henüz gün doğmadan denizin üzerini seyre daldı. Denizin üzeri neredeyse boştu.
Sevdikleriyle paylaştığı bir sohbet sırasında duyduğu bu söz, gerçek bir olaya aitti. Televizyonun hayatlarımıza girdiği ilk yıllarda, yaşlı bir kadın, her akşam televizyonda gördüğü bir sunucuyu, komşusunun evindeki televizyonda gördüğünde, böyle bir tepki vermişti.