Araba yolculuklarında, radyo frekanslarının değiştiği noktalarda, müzik çalar, kurtarıcı olarak imdada yetişirdi.
Kültür medeniyetlerinin beşiğinde, Datça'da, tek nefli bazilikal yapıdaki tarihi kiliseye adımını attığında, henüz sabahtı.
Gözüne, henüz güneş ışığı dolmadan dinlediği sesler, çok iyi bildiği bir yerde olduğunu hatırlatmıştı.
Esintili bir yaz gecesinde, başını gökyüzüne çevirdi.
Zayıf, cılız bedenimin açlığa tahammül edebildiğini anımsadığım çocukluk yıllarımda, iftar saatinde televizyondan yayılan ney sesi bekleme ile eşleşirdi.
Bir konser için plansızca, şehirler arası yolculuğa çıkmak, düşüncelere dalmak için ideal bir durum.
Kuş seslerine eşlik eden bir müzik ile güne başladığımda, kendimi hep iyi hissederim. Bugün de öyle oldu!