YENİ HAVALİMANI YERLİ VE MİLLİ Mİ?

Musa ALİOĞLU 21 Eki 2018

Musa ALİOĞLU
Tüm Yazıları
Tarih 7 Haziran 2014. Türkiye'nin ve Avrupa'nın en büyük havalimanının temeli, Başbakan Erdoğan tarafından atıldı. Bütün gözler bu dev projeye odaklanmış, bu işe çok önem veren ve çalışmaları an be an dikkatle takip eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu inşaatta yerli malzeme kullanılması için çağrıda bulunup, bu konuda İGA Ortak Girişim Gurubu üye şirketlerinin yöneticilerini de 2016 yılında yaptığı bir konuşmada açık açık uyarmıştı. 

Devletin tüm desteğini bu havalimanı için seferber eden Erdoğan'ın, yerli ve milli mal ve malzeme kullanılarak, yerli sanayi ve imalatçıların desteklenmesi için yaptığı uyarı yerinde ve çok anlamlıydı.

Adının başında uluslararası ibaresi olan bu havalimanının, nitelikleri açısından da ulusal, yani milli ve yerli özelliklere sahip olması çok önemli bir gereklilik olmalıydı. 

Şu anda fiziki olarak bitmeye yakın olan ve açılışına çok az bir zaman kalan bu dev komplekste, neyin ne kadar yerli olduğuna bir bakmakta fayda var derim. 

Buna bakmadan önce size küçük ama bence önemli bir detay vermek isterim. 

21 Haziran 2018 tarihinde, TC-ANK tescilli uçakla Yeni Havalimanı'na inen Erdoğan'ın uçağına "Follow Me" hizmeti vermek için İGA'cılar, değeri o zaman 1 milyon 200 bin lira olan BMWI8 tipi spor hibrit (Hem elektrikli hem de yakıtlı) bir araç satın aldılar. Bunun yanı sıra BMWI3 ve Dacia Duster'lar da bu iş için alınacak. Her fırsatta yerli ve milli çağrısı yapan ve "Beni böyle bir araçla karşılayın" demesi asla mümkün olmayan Erdoğan, sanki millilikten ve yerlilikten hiç söz etmemiş gibi, İGA şirketinin yöneticileri Bologna Havalimanı'nda Follow Me hizmeti veren, değeri 2,5 ile 4,5 milyon TL arasında olan Lamborghini Huracan arabaları mı örnek alıp, böyle kötü bir savurganlık örneği sergilemişti. Şimdi, açılışı bile artık biraz daha ötelensin denilen bu dev tesisin yapımında, ne kadar yerli mal ve malzeme kullanılmıştır diye merak etmek ve bunu sorgulamak, devletin çağrısına uyarak yerli mal kullanma gayretindeki Türk kamuoyunun en doğal hakkıdır.

Bu amaçla önce İGA Şirketi'ne bu konuyu sordum. Verdikleri cevapta, cephelerdeki camları Trakya Cam, seramikleri Kütahya ve Akgün Seramik, çimentoyu Limak, LCD ekran ve monitörleri Vestel, jeneratörleri Aksa, itfaiye araçlarını Volkan, akaryakıt araçlarını BMC, ısıtma kazanlarını Erensan, akaryakıt borularını Ümran Boru, armatürleri ECA, laminant, asma tavanlar, ayırıcı duvar kaplamalarını ve inşaat demirlerini de yerli firmalardan aldıklarını söylemekle yetindiler. 

Bu firmaların sayısını ve vermiş oldukları malların parasal değerinin milyar euroluk projeye göre, az olduğunu sanıyorum. Yerli bankalardan önce 4,5 milyar euro, şimdi de 1 milyar euro kredi alan İGA'nın yerli piyasadan daha çok mal ve hizmet alımı yapması, bana göre yurtseverliktir. 

Havalimanında kullanılacak seyrüsefer cihazları, yerli ürün olmadığı için DHMİ tarafından zorunlu olarak ithal edilmiştir. 

Gazetelere reklam vererek yeni meydana biz şunu verdik, biz bunu yaptık diyenleri gördükçe mutlu olup, gurur duyuyoruz. 

Ama gerçek bu mu?  Yapım maliyetinin milyar euroları bulduğu bu dev projeden yerli sermayenin aldığı pay yeterli değil demek hiç de haksızlık olmayacaktır. 

İGA CEO'su Kadri Samsunlu, 500'ü aşkın taşeron şirketin olduğunu söylerken, 700 tedarikçi alt şirketle de bu rakamın bin 200'ü geçtiği ortadadır. Sayıca çok olan bu şirketlerin ne kadarı yerli ne kadarı yabancı şirkettir? İşte önemli olan bu. 

İş başlarken alınan iş makinelerinde yerli markalar korunabildi mi? Yeni kamyonlar alınırken hangi markalara öncelik tanındı? 

İletişim altyapısı için hangi şirketler öne çıktı. Cephe kaplamada ve ahşapta hangi markalar yerlidir, hangileri yabancıdır. Isıtma ve soğutma sistemleri, bürolarda kullanılan mobilyalar ve iletişim cihazları yerli markalar arasından mı seçilmiştir?

Otomasyon ve yazılım programları için yerli marka ve şirketlere öncelik var mı?

Bazı alanlarda konsorsiyum ortaklarının şirketlerinin tercih edilmesi de piyasada bir haksız rekabete neden olmuş mudur?

Türkiye'de binlerce insan işsizken, ucuz iş gücü adı altında taa Vietnam'dan işçi getirilmesinin yanı sıra, siz Brezilya'dan granit ve nitelikli taş getirmeyi yerli ve milli bir davranış olarak görüyorsanız hiç sözüm olmaz. Bunu yaparken de, burada kamyon ve de şoför bulamadık dediğinizi duyar gibiyim. Diyelim ki öyle, Türkiye'de mermerde radyasyon var diyerek milyon dolarlık ithalat yapmak yerlilikle ve milli olmakla nasıl bağdaşır. 80 milyon Türk halkı radyasyonlu mermer mi kullanıyor? Yürüyen yol ve bagaj taşıma sistemleri ile asansörlerin ithal edilmesinin nedenini açıklar mısınız? Siz yakıt almak için Petrol Ofisi ile anlaştınız. Bu şirketin yerli vasfının kalmadığını sağır sultan bile duydu. Kim bilir, uçak yakıtını getiren gemi bile belki de yabancı bandıralıydı. Döviz büroları, Türkiye'deki dövizcilerden teklif almadan, 50 milyon euroya İngiliz ve İspanyol şirketine vermeniz hoş değil. Yabancı sermayeyi getirmek iyi ama, yerli piyasaya da katkı yapmak lazım. 

Hizmete açacağınız oteli de yabancı bir otel zincirine belki çoktan verdiniz bile. 

Asker ve polisin dışındaki güvenlik işini yabancı bir şirkete vermeden kendinizin yapmasına ise alkış tutarız. Her ne kadar havacılık sektörü bundan muaf tutulsa da siz bir çok sözleşmeyi Türk parasıyla yapsaydınız bundan da mutlu olurduk. 

Tüm sigorta işlerinizi yerli bir şirkete yaptırdığınızı duymak da güzel olurdu. Kredileri yerli ve kamu bankasından alıp, mevduatınızı yabancı bankalara umarım yatırmamışsınızdır? Çok yüksek tutulan işyeri kiralarını euro ile değil de TL ile yapsaydınız, acaba daha iyi olmaz mıydı?

Tasarruf seferberliği derken CEO'nuzun da kabul ettiği gibi, siz işçilerin insani bir ortamda yaşamamasını mı anlıyorsunuz?

İGA, dışarıya döviz vermek yerine, ileride yabancı yatırımcı ortak alıp ülkemize döviz getirerek gerçek millilik ve yerlilik özelliğini kazansa çok daha iyi olmaz mı?

Sizin yapıp ve 25 yıl işlettikten sonra devlete devredeceğiniz bu dev eserin gerçek sahibinin bu millet olduğunu hatırlatarak yerlilik ve millilik konusunun takipçisi olacağımızı bilmenizi isteriz. 

Bir de çok merak ettim, İstanbul Yeni Havalimanı'nın adı konusunda nezaketen sizin de fikrinizi almak isteyen Erdoğan'a cevap verebilmek için 6 profesörle isim araştırması yaptık dedikten sonra, neden daha sonra bu iş bizim işimiz değildir demek yoluna gittiniz. Yerli ve milli bir isim bulamadınız mı?  Hiç zahmet edip aramayın, o isim çoktan bulundu bile. 

İyi uçuşlar Türkiye'm...