Şunu çok iyi biliyorum ki günümüzde birçok kişi sosyal medyanın bu kadar güçlü olmasını eleştiriyor. Aslında olgu olarak sosyal medyaya değil de kullanım şekline karşı olduklarını düşünüyorum. Hadi konuyu biraz daha açalım ve hayatımıza giren “sosyal medya fenomenleri” nedeniyle bu düşüncenin oluştuğunu da açık açık söyleyelim.

Tabii bir de sosyal medyada anonim, yani bilinmez kalma durumu var. Birçok insan kim olduğunu, bilgi birikimini bilmediği insanlara özellikle sosyal medya üzerinde güvenme konusunda sorun yaşayabiliyorlar (ki bence de güvenmeyerek çok doğru yapıyorlar). Bir anda takipçi sayısıyla öne çıkan ama aslına bakıldığında gerçek olmayan hesapların yazdığı her şeyi doğru kabul etmemek bence de çok mantıksız değil.

Konu habere ve haberciliğe geldiğinde de sosyal medyayı çok berrak bir zihinle takip etmek gerekiyor. Son seçimlerde Amerika’da yaşanan yalan haber zinciri bile sosyal medya üzerinden gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi algılayacak milyonlarca kişinin varlığını kanıtlıyor. Bu nedenle de yazılan şey zaman zaman çok hoşumuza gitse de, iliklerimize kadar doğru olmasını istesek de doğruluğundan emin olmadan yapacağımız her türlü paylaşımın bir başkasını da kandırmak olacağını unutmamak gerekiyor.

Yani bana soracak olursanız günümüz sosyal medyası hem medyanın kendi gelişimi hem de “sosyal medyacılar” nedeniyle bir yandan daha güvenilemez bir hal alırken, diğer yandan da form değiştirerek yeni yaşam formlarına bürünmek zorunda kalıyor.

Bu yeni formlara bence en güzel örneklerden biri de ülkemizde üretiliyor. Turkcell’in dışarıdan bakıldığında WhatsApp’a veya Viber’e alternatifmiş gibi görünen BiP’inden bahsediyorum. Zaten BiP’i yönetenler de işin kullanıcı sayısı anlamında WhatsApp veya Viber ile yarışmak olmadığını anlamış durumdalar. O nedenle de bundan bir yıl önce “mesajlaşma yazılımı” olarak tanımladıkları BiP’i artık “Türkiye’nin yenilikçi iletişim ve eğlence platformu” olarak tanımlamayı tercih ediyorlar.

Ben bu “yenilikçilik” tanımının suyunun çıktığını düşünenlerden olduğum için BiP’i yönetenlerin tanımlamasından çok uygulamanın kendisiyle ilgileniyorum. Bugün geldiğimiz noktada BiP, insanlara neredeyse tek bir platform üzerinden ihtiyaç duydukları her şeyi sunabilir durumda. İşin güzel yanı birçok konuda bilgi alabilirken kendi kontaklarınızla konuşmanız, mesajlaşmanız, hatta video konferans yapmanız mümkün. Peki BiP, adını çokça andığımız sosyal medya uygulamalarının yerini alabilir mi? Tabii ki şu an için alamaz ve muhtemelen gelecekte de yerini almak gibi bir arzusu olmayacak. Yerini almaktansa oradan sıkılanların sadece daha güvenilir içeriğe, sadece kendi kontaklarına ve sadece gerçek habere yönelmeleri aşamasında devreye girerek başka bir ihtiyacı karşılıyor olacak. 

Kısaca söylemek gerekirse Turkcell BiP üzerinden insanların markalara, markaların insanlara ve en önemlisi insanların kendi kontak listelerine sınırsızca erişebildiği bir platform oluşturdu. Ayrıca adına ister bilgi servisi, istersek de içerik diyelim bazı verilerin düzenli olarak kullanıcılara ulaşmasını da sağladı. Şimdi insanlar için yeni olan bu deneyimin daha fazla insana ulaşması gerekiyor.

Sadece BiP değil, Tambu’da da potansiyel var!

İşin aslı kontrollü içerikten ve kontrollü erişimden geçiyor. Artık insanlar o ya da bu nedenle herkes tarafından ulaşılabilir olmak istemiyorlar. Veya kimin, neye, nasıl ulaşabileceği konusunda karar veren olmayı tercih ediyorlar. İşte BiP de insanlara bunu sağlayabiliyor. Haber mi arıyorsun? Döviz kurlarını mı merak ediyorsun? Astronomi ile mi ilgileniyorsun? Hepsi ve daha fazlası BiP’te var. Şu an için ilgilenmesen bile gelecekte ilgilenebileceğin birçok farklı konu da BiP’te var. Ayrıca BiP ile birçok markanın müşteri hizmetlerine de ulaşabilirsin. Tahminimce gelecekte bu markalar da belli kampanyalarından seni haberdar edebilecekler. Tabii sen de haberdar olmak istiyorsan… Tüm bunların dışında kendi kontak listenizle sınırsız iletişim kurabildiğinizi de unutmayın. 

Bu anlamda Türk Telekom’un sadece bir klavye uygulaması olarak tanıttığı ama bence geniş tabanlı bir platform olmaya aday Tambu uygulamasını da yabana atmamak lazım. Sadece sanırım Tambu konusunda Türk Telekom’un da kafası biraz karışık. Bir an önce Tambu’nun birçok insan tarafından kullanılan ve birçok insanın içerik üretebileceği, lokasyon veya konu bazlı hazır içeriklere ulaşabileceği bir platform haline getirilmesi gerekiyor. Bunun yapılması durumunda Tambu da tıpkı BiP gibi yeni nesil sosyal medya platformları arasına girecektir.

BiP ile Tambu aynı amaca hizmet eden uygulamalar değil, bunu çok iyi biliyorum. Bir diğer iyi bildiğim şeyse bu gibi yeni platformların döneminin çoktan başladığı. Türkiye’nin iki büyük markasının bu gibi uygulamalara yönelmesini de mutlulukla karşılıyorum. Umuyorum ki yakın zamanda bir İngiliz bankacının Tambu kullandığını, Avustralyalı bir annenin okuldaki diğer annelerle BiP üzerinden haberleştiğini de duyarız.