​YENİ TUZAK, YENİ KURGU! HRİSTİYAN TERÖRÜ

Abdullah AĞAR 04 Ara 2017

Abdullah AĞAR
Tüm Yazıları
Ortadoğu'yu kasıp kavuran MEZHEP SAVAŞLARI, "İç Mezhepler ve Meşrepler arasında yaşanan" GÜÇ ve REKABET MÜCADELELERİNİN devamında, şimdi de DİNİ SAVAŞ ve ÇATIŞMALARIN TAŞLARI MI DÖŞENİYOR?

Ortadoğu’yu kasıp kavuran MEZHEP SAVAŞLARI, "İç Mezhepler ve Meşrepler arasında yaşanan" GÜÇ ve REKABET MÜCADELELERİNİN devamında, şimdi de DİNİ SAVAŞ ve ÇATIŞMALARIN TAŞLARI MI DÖŞENİYOR?

Mısır’da 24 Kasım günü Sina Yarımadası Ariş, Ravza-i Mescidinde 309 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan bombalı ve silahlı saldırıyı "YESU'nun EVLATLARI-İsa'nın Oğulları" adı altında Hristiyan menşeili-tabanlı olduğu İDDİA ve İFADE EDİLEN bir örgüt üstlenmiş.

Görsel Bildiride Ravza-i Mescidine saldırıları anlatılıyor ve daha fazla saldırı yapacaklarına dair tehditler savruluyor.

Barışçıl Mısır Kıptilerinin doğrudan hedef gösterildiği, buralardan çıkacak kıvılcımlarla, yaşanacak doğrusal ve asimetrik "şarj - manüplasyon - tahrik ve provokasyonlarla" ORTAYA ÇIKACAK KARMAŞA, coğrafyada YEPYENİ BİR KRİZE ve YAPILACAK YEPYENİ MÜDAHALERE ÇANAK TUTABİLİR.

ANLAYACAĞINIZ; Dinleri-Dindarları-Sistemleri ve Güçleri istismar eden, karıştırmaya, katletmeye, müdahaleye, doğrusal ve dolaylı ele geçirmeye, hükmetmeye ve sömürmeye soyunmuş YAŞAYAN PUTLARIN (ISEVİ-MUSEVİ-MUHAMMEDİ GÖRÜNTÜLÜ RUHBANLARIN) ve ONLARA İMAN ETMİŞ MANKURTLARININ KARMAŞIK TERÖRÜ, TAM GAZ DEVAM EDİYOR.

***

Cenevre görüşmelerinin gündemi ve ana sorunları

Ben Soçi’yi, Rusya, Türkiye ve İran arasında karşılıklı güvenin gelişmesi ve bu güvenin sahaya bir etki olarak yansıması nedeniyle çok önemsiyorum. 

Bu anlamda bakıldığında Rusya’nın ortaya koymuş olduğu inisiyatif, diğerleriyle karşılaştırıldığı zaman sorun çözme kabiliyeti doğrultusunda çok önem taşıyor. Bir diğer tarafıyla da çözüm üretiyor. 

Rusya, İran ve Türkiye arasındaki temel sorun neredeydi? Suriye’deki Sünni tabanın bir şekilde çözüm sürecine dahil edilmesi noktasındaydı. Sünni taban çözüm sürecine dahil edilirken bir şekilde adaletin de tesis edilmesi gerekir. 

Şu ana kadar farklı eksenlerde gözüken bu üç ülkenin aynı zemin doğrultusunda hareket etmesini ben şahsen çok önemsiyorum. Sonuçta eğer bir çözüm arzusu, bir çözüm iradesi varsa, bu çözüm iradesiyle ilgili ortaya konulan çok güzel bir model var, o da Rusya, Türkiye ve İran arasındaki iş birliği. 

Bunun Soçi’de kalmayacağını, diğer alanları da ve hiç kuşkusuz Cenevre sürecini de olumlu yönde etkileyeceği aşikar.

Bölgeye müdahale eden bazı küresel aktörler başta olmak üzere bölgede etki üreten birtakım güçler, Suriye sorununu, kendi hedef ve menfaatlere ulaşmada bir araç olarak görüyorlar. 

Bu durum bizi ümitsizliğe sevk eder. Ama sorunun çözümü konusunda ortaya konulan bir irade gördüğüm zaman çok umutlanıyorum. 

İşte Soçi bize böyle bir umut sağladı. Zirve, askeri olan bir sorunun siyasi anlamda çözülmesini sağlayan bir altyapı oluşturdu. 

Yüzde 65’lik demografik tabana sahip olan Suriye’deki Sünni kökenli yapının haklarının, onların kabul edebileceği şekilde verilmesi sürecin kilit anahtarıdır. Bu sağlanabilirse problem büyük oranda çözülüyor zaten. Ama şu anda Sünni tabanın, hem kendi içinde çok başlı olması, hem üzerindeki manipülasyonlar, yani başkalarının onları bir şekilde kullanma gayretleri içinde olması nedeniyle sorun zorlaşıyor. 

Sünni tabanın çözüme dahil edilmesi çok önem taşıyor ve bu noktada Cenevre görüşmelerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum.

***

ASOS dağına müşterek hava akını

27 Kasım’da Asos dağına yapılan çoklu hava akınında en az “80 teröristin” imha edildiği, pek çok sayıda teröristin yaralandığı açıklandı.. 

Bir ana cephanelikle birlikte çok sayıda depo, sığınak ve aracın imha edildiği ve havaya uçtuğu, 41 hedef yıkıldığı da..

Böyle üç ayaklı istihbarat paylaşımı bir ilk.

Şüphesiz, PKK’nın ürettiği teröre karşı yapılan mücadeleye çok şey katacaktır.

Bu operasyonla, Türkiye'nin Irak'taki merkezlerle ve İranlı yetkililerle iş birliği yaparak, sınırların 180 km uzağında bir bölgede bir etki yarattığını gördük.

PKK hedeflerinin yerlerini belirleme ve koordinatlarını işaretleme konusundaki bu iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha da büyümesini beklemek yanlış olmaz..

Bu üçlü iş birliği, Türk devletinin, geleneksel olarak Türkiye'nin Irak'ın kuzeyindeki PKK’nın barınma alanlarına yönelik istihbarat katkısı sağlamakta, ABD ile bozulan ilişkilerini telafi etmek için çok cepheli bir askeri denge kurma kararlılığını da göstermektedir.