YÜZ VE İKİ YÜZ!

Ahmet ÇELİK 05 Eyl 2016

Ahmet ÇELİK
Tüm Yazıları
Bu hafta "okuru" değil "sektörü" ilgilendiren sularda seyredelim. Otomobil sektörünün "marka kısmı" ile "basın kısmı" arasında mazoşist bir iletişim vardır.

Bu hafta “okuru” değil “sektörü” ilgilendiren sularda seyredelim. Otomobil sektörünün “marka kısmı” ile “basın kısmı” arasında mazoşist bir iletişim vardır. Yıllardır değişmeyen “çekirdek kadro” çok sık yapılan yurtiçi ve yurtdışı seyahatleriyle adeta “yakın akraba” sayılabilecek duruma gelmiştir. Aslında bir bakıma doğrudur da; yıl içindeki lansmanların yoğunluğuna göre; bazı genel müdür/pazarlama müdürlerini  yeğenimden daha sık gördüğüm olmuştur. Hal böyle olunca da “mesafe”, “seviye” ve “sınır” bilmez bazı  basın mensuplarıyla, yöneticiler arasında “amacını aşan” konuşmalar/yazışmalar olmaktadır.  Ne yazık ki; bu “fütursuzluğa” izin veren  yine marka yöneticileridir. Yani “haklarında olumsuz bir şey yazılmasın da ne olursa olsun” diye sığ bir düşünceye giren kifayetsiz yöneticiler, bir takım ilan, proje ve  lansman  baskılarına ne yazık ki boyun eğiyorlar. Yayının itibarına, erişimine, kalitesine, özgünlüğüne dikkat etmeden sadece “musallat olmasın da ” diyerek onay veriyorlar. Yıllardır bu tür konuları konuştuğumuz hemen hemen her yerde “dert yandıkları”, “şikayet ettikleri” kişilere lansman dönüşünde onay vermek için adeta sıraya girdiklerini görünce mesleki olarak üzülüyor insan. Agresif, saldırgan, taciz edici bu “iletişim” karşısında “dik duran” marka ve yöneticiler yok değil, ama nedense azınlıkta. Büyük çoğunluk  bu garip baskıya boyun eğiyorlar.

Aynı tarz bir öneri veya projeye bir yayına “hayır” derken; bir süre sonra terbiye sınırları zorlayan  baskıya karşı “onay” verebiliyorlar.  Hiç bir markanın böyle bir “çaresizliği” söz konusu değil aslında. “Parasıyla rezil olmak” bu olsa gerek. İşte bu anlamda “papucu kaptıran” markalar ve kifayetsiz, dirayetsiz yöneticileri kimler ? Bu da bir başka yazı konusu olsun! Dergiler, gazeteler 100 yıl da çıkar, 100 sayı da 200 sayı da… Önemli olan bu yüzsüzlüğe paye vermeyip, iki yüzlülük yapıp  alet olmamak. Bu yazdıklarım okur için bir şey ifade etmeyebilir, o sözde yöneticiler anlasın yeter!