ZUCKERBERG VE CHAN , YÜZYIL İÇİNDE TÜM HASTALIKLARA ÇARE BULACAK

Gizem ŞENYURT 26 Eyl 2016

Gizem ŞENYURT
Tüm Yazıları
Facebook'un kurucusu, genç milyarder ve yeni baba Mark Zuckerberg ve eşi Priscilla Chan, kızlarının doğumuyla beraber Chan Zuckerberg Vakfı'nı kurmuştu.

Facebook'un kurucusu, genç milyarder ve yeni baba Mark Zuckerberg ve eşi Priscilla Chan, kızlarının doğumuyla beraber Chan Zuckerberg Vakfı'nı kurmuştu. Servetlerinin ciddi bölümünü minik kızlarının doğumuyla beraber daha da farkında olmaya başladıkları sorunlardan kurtararak dünyayı daha güzel ve sağlıklı bir hale getirmek için harcamaya karar verdiklerini açıklamışlardı. Hatta bu açıklamasını Facebook üzerinden yapan Zuckerberg'e önemli bağışlar ve çalışmalar yapan Microsoft'un sahibi Bill Gates ve eşi Melinda Gates'den destek ve tebrik gelmişti. Zuckerberg geçen aralıkta Facebook hisselerinin yüzde 99'unu hayatı süresince kademeli olarak kişiselleştirilmiş öğrenme, hastalıkların tedavisi, insanları birbirine bağlama ve güçlü toplumlar oluşturma amaçları için harcayacağını söylemişti. Bu açıklamanın üstünden bir yıl geçmeden Zuckerberg ve Chan yeni açıklamalarıyla herkesi şaşırttı. Microsoft'un yine bu hafta açıkladığı kansere karşı yapay zekadan faydalanma ve 10 yıl içinde kanseri yok etme çalışmalarından daha farklı olarak Chan Zuckerberg Vakfı önümüzdeki yüzyıl içinde tüm hastalıkları yok etmeyi planlıyor. Bunun için mühendisler ve medikal araştırmacıları bir araya getirecek bir "Biohub"ı Kaliforniya San Francisco Üniversitesinde 600 milyon $ yatırımla açacaklar. Biohub'da Berkeley ve Stanford'dan mühendislerin de yer alması planlanıyor. 

Zuckerberg, geçtiğimiz yüzyıllarda yaşanan bilimsel gelişmelerin evreni ve insan vücudunu anlamada bizlere çok yardımcı olduğunu, teknik ve medikal araştırmaların birbirini beslemesinden çıkacak gelişmelere inandıklarını söyledi. Zuckerberg ve Chan, en büyük sıkıntının günümüzdeki medikal araştırmaların hastalıkların tedavisine odaklanması olduğunu oysaki hastalıkların oluşmadan yok edilmesine çalışmak gerektiğini belirtti. Yüzyıl içinde tüm hastalıkların kökenine inerek ortadan kaldırılması için servetlerinin büyük kısmını harcayacak olan çiftin bu yatırımları medikal araştırma sistematiğini değiştirmeye yönelik, yani tedavi etmek değil hastalık sebeplerini yok etmek amaçlı. Önümüzdeki 10 yılda toplam 3 milyar dolar gibi bir yatırım sözü veren Zuckerberg ve Chan'ın araştırmaları kanser, kalp hastalıkları, bulaşıcı hastalıklar ve nörolojik hastalıkları hedefliyor. Yatırımları ve araştırmaları bu hastalıkları 100 yıl içinde ortadan kaldırabilir mi bilinmez ama önemli gelişmeler kaydetme ihtimali bu büyüklükte bir yatırım ve yaklaşımla çok artacaktır.

Canavar hafıza kartı geliyor

İlk bilgisayarın üretiminden bu yana ciddi anlamda gelişme gösteren mobil cihazlarda önemli bir dönüm noktasına geliyoruz. Odalara sığmayan bilgisayar sistemlerinden avuç büyüklüğünde akıllı telefonlara erişirken kamyonlarla taşınan 100 MB'lık harici belleklerde de tabii ki ciddi aşamalar kaydedilecekti. En çok sürekli fotoğraf ve video çektiğimiz, pek çok uygulama indirdiğimiz akıllı telefonlarımızda yaşadığımız "hafıza dolu" sıkıntıları artık bitiyor. Laptoplarımızdan bile daha fazla depolama kapasitesine sahip mikro hafıza kartları kapımızda. Almanya'nın Cologne kentinde gerçekleşen Photokina 2016 fuarında SanDisk markasının sahibi Western Digital firması, tamı tamına 1 terabayt kapasiteli canavar gibi bir SD kartı geliştirdiğini açıkladı. Zaten "tera" da Antik Yunan'da canavar anlamına gelen sözcük. Böylece SD kartlarda 1 TB barajı aşılmış oldu. Western Digital yaptığı açıklamada 1 TB kapasiteli SD kartları yüksek çözünürlüklü fotoğraflar, 4K, 8K, VR ve 360 derece videolar çeken telefon kullanıcılarının ihtiyaçlarına cevap vermek için geliştirdiklerini söyledi.

Peki 1 TB ne kadarlık bir depolama kapasitesine karşılık geliyor? Örneğin Hubble Uzay Teleskopu, görev yaptığı 20 yıl boyunca 45 TB boyutunda veri kaydetti. 1 TB aynı zamanda 1.400 CD-ROM, 220 DVD, 40 Blu-ray DVD kapasitesine eşit. 1 TB hafıza ile 4 MB boyutlu 250 bin şarkı, 700 MB boyutlu 1.428 film, 1 GB boyutlu 1.000 oyun veya uygulama, 2 MB boyutlu 500 bin fotoğraf kaydedebilirsiniz. Kısacası hafızanız doldu diye yeni fotoğraf çekebilmek için eskilerden silmek zorunda kalmayacaksınız.  SanDisk aynı zamanda 2014 yılında o zamana kadarki en gelişmiş kapasiteli hafıza kartı olan 512 GB'lık SD kartı da yapmıştı. Bu kartların saniyede 90 MB daha yazma kapasitesi vardı. 1 TB'lik SD kartların daha da hızlı olması bekleniyor. Yine 2000 yılında o zaman için bir devrim niteliği taşıyan 64 MB kapasiteli SD kartları da SanDisk üretmişti. Yeni 1 TB SD kartlar, 16 yıl önceki atalarının tamı tamına 16.000 katı daha fazla alana sahip olacak demek. 

1 TB'lık SD kartların piyasaya sürüleceği tarih ve fiyatı ise henüz açıklanmadı, heyecanla bekliyoruz. Bu kapasitede veri depolama ünitesinin fiziksel olarak SD kart boyutuna inebilmesi, harici hafıza kartı kullanmayan bazı akıllı telefon kullanıcıları için de iyi haber zira hafızası arttırılamayan telefonların da dahili hafıza kapasiteleri yakında radikal artış gösterecek demektir. 

5300 yıllık mumya Ötzi konuştu İtalya Alplerinde buzullar içinde doğa koşulları sayesinde mumyalanmış olarak 1991 yılında keşfedilen ve bilim dünyasına damga vuran dağ adamı Ötzi üzerinde araştırmalarını sürdüren bilim insanları daha önce Ötzi'nin yüzünü, kıyafetlerini ve nasıl öldüğünü çözmeyi başarmıştı. 5.300 yıllık dağ adamı Ötzi'nin bedeni, eski çağlarda Avrupalıların yaşamları üzerine çok önemli bilgiler sunmuştu. Ötzi'nin hayatına ve ölümüne ışık tutan bilim insanları, artık kendi için konuşamayan Ötzi'ye ses oluyor, bir anlamda onun yerine konuşuyor da denebilirdi. Ama bilim insanları bundan bir adım öteye geçerek Ötzi'nin sesinin neye benzediğini canlandırmayı başardılar, Ötzi'nin sesini gerçekten geri verdiler. Avcı-toplayıcı yaşam tarzında yaşamış olan Ötzi'nin başka bir avcı tarafından okla vurularak öldürüldüğü ortaya çıkmıştı. Ötzi'nin MR ve CT taramalarını yapan ekip, ses tellerinin de MR'ını çekti. Verileri bilgisayar programında işleyen ekip, Ötzi'nin sesinin yaşadığı zamanda neye benzediğini canlandırmış oldu. 5.300 yaşındaki Ötzi artık "a, e, i, o, u" seslerini çıkartabiliyor. Üstelik Ötzi İtalya'da bulunduğu için ekip İtalyan aksanındaki vurgularla bu sesleri yeniden canlandırdı. Araştırmacılardan Rolando Füstös, ses yolu ve ses tellerinin uzunluklarını ölçerek hesaplamaları yaptıklarını fakat gırtlak ağızdaki yumuşak doku geçen zaman içinde kaybolduğu için Ötzi'nin sesini bire bir canlandırdıklarından emin olamayacaklarını söylüyor. Fakat ellerindeki verilere göre Ötzi, 100-150 Hertz frekans aralığında konuşuyordu, bu da Ötzi'nin sesinin günümüzde yaşayan modern bir erkeğin konuşmasına çok benzediğini gösteriyor.