İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi DSÖ, bu yıl Kovid-19'un halk sağlığı acil durumu olarak sona erdiğini açıklayabilir

DSÖ, bu yıl Kovid-19'un halk sağlığı acil durumu olarak sona erdiğini açıklayabilir

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus, "Bu yıl, Kovid-19'un uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak sona erdiğini söyleyebileceğimizden eminim." dedi.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Son bir ay içerisinde bildirilen haftalık ölüm sayısının, ilk kez üç yıl önce "pandemi" kelimesini ilk kullandığımız zamandan daha düşük olduğunu görmek çok sevindirici. Bu yıl, Kovid-19'un uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak sona erdiğini söyleyebileceğimizden eminim." dedi.

Ghebreyesus, DSÖ merkezindeki haftalık basın toplantısında değerlendirmelerde bulundu.

11 Mart 2020'de Kovid-19'un küresel salgın olarak ilan edilmesinin üzerinden 3 yıl geçtiğini ve bunun dünyanın dikkatini çeken önemli bir an olduğunu anımsatan Ghebreyesus, Kovid-19'un 30 Ocak 2020'de DSÖ tarafından "halk sağlığı acil durumu" ilan etmesinin daha önemli bir an olduğunu belirtti.

Ghebreyesus, "3 yıl sonra, rakamın daha fazla olduğunu bilmemize rağmen, bu süreçte Kovid-19 nedeniyle neredeyse 7 milyon ölüm rapor edildi. Şu anda kesinlikle pandemi sırasındaki herhangi bir dönemde olduğumuzdan çok daha iyi bir konumdayız. Son bir ay içerisinde bildirilen haftalık ölüm sayısının, ilk kez üç yıl önce "pandemi" kelimesini ilk kullandığımız zamandan daha düşük olduğunu görmek çok sevindirici. Bu yıl, Kovid-19'un uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu olarak sona erdiğini söyleyebileceğimizden eminim." ifadelerini kullandı.

Şu anda Kovid-19'un için halk sağlığı acil durumu olmadığını söyleyecek noktada olmadıklarını dile getiren Ghebreyesus, geçen hafta Kovid-19 nedeniyle 5 binden fazla ölümün rapor edildiğini, bunun önlenebilen ve tedavisi olan bir hastalık için çok fazla olduğunu anlattı.

Ghebreyesus, geçen hafta DSÖ'nün İnfluanza Verilerinin Paylaşımı Küresel İnisiyatifi'nin (GISAID) veri tabanında ocak ayı sonlarında yayınlanan ve yakın zamanda tekrar kaldırılan verilerden haberdar edildiğini de vurgulayarak CDC'den alınan verilerin 2020'de Huanan Deniz Ürünleri Pazarı'ndan alınan verilerle ilgili olduğunun altını çizdi.

Çevrim içi ulaşabilmenin mümkün olduğu süreçte, farklı ülkelerden bilim adamlarının bu verileri indirdiğini ve analiz ettiğine dikkati çeken Ghebreyesus, "Bu verilerden haberdar olur olmaz, CDC ile temasa geçtik ve onları analiz edilebilmesi için DSÖ ve uluslararası bilimsel toplulukla paylaşmaya çağırdık." diye konuştu.

Kovid-19 verilerini paylaşma çağrısı
Ghebreyesus, Kovid-19 Patojenlerinin Kökenini Araştırmak İçin Bilimsel Danışma Grubu'nun (SAGO) 14 Mart'ta toplandığını, Çin Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezindeki (CDC) araştırmacılar ve uluslararası bilim insanı grubundan veri analizlerini SAGO'ya sunmalarını istediklerini anlattı.

Bu verilerin "Pandemi nasıl başladı?" sorusuna kesin bir yanıt vermediğini ancak her birinin kendilerini bu cevaba biraz daha yaklaştırdığını söyleyen Ghebreyesus, Kovid-19'un kökenlerinin incelemesiyle ilgili her veri parçasının hızlı bir şekilde uluslararası toplumla paylaşılması gerektiğine işaret etti.

Ghebreyesus, "Bu veriler 3 yıl önce paylaşılabilirdi ve paylaşılmalıydı. Çin'i veri paylaşımında şeffaf olmaya, gerekli incelemeleri yapmaya ve sonuçları paylaşmaya davet etmeye devam ediyoruz. Salgının nasıl başladığını anlamak hem ahlaki hem de bilimsel zorunluluk olmaya devam ediyor." şeklinde konuştu.