İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi GARAZ ROMANI HATAY'IN ANILARINI YAŞATACAK

GARAZ ROMANI HATAY'IN ANILARINI YAŞATACAK

Hataylı yazar Serhan Kurşun, depremden kısa süre önce yayımladığı romanıyla unutulmayacak anıları kaleme aldı. Garaz adını verdiği romanı; binlerce kişinin hayatına dokunacak, duygularına tercüman olacak.

Hataylı yazar Serhan Kurşun, depremden kısa süre önce yayımladığı romanıyla unutulmayacak anıları kaleme aldı. Garaz adını verdiği romanı; binlerce kişinin hayatına dokunacak, duygularına tercüman olacak.

11 ili derinden etkileyen ve arkasında yıkıcı etkiler bırakan depremde, en çok hasar alan illerden biriydi Hatay. Dünya tarihinde önemli bir yere sahip olan ve birçok medeniyete ev sahipliği yapan Hatay; sayısız hatırayı yüzyıllardır saklıyor, yaşatıyor ve gelecek nesillere aktarıyordu. Hataylı yazar Serhan Kurşun, depremden çok kısa bir süre önce yayımladığı ilk romanında Hatay'da geçen bir serüveni kaleme aldı. Yazar 'Tüm zamanların paylaşılamayan şehri Hatay'ın; tarihini, narenciye bahçelerini, topraklarını, insanlarını, kiliselerini, camilerini, havralarını anlattığım bu roman, yıkımdan önce çekilen son bir fotoğraf gibi acı bir tevafuk oldu.' sözlerine yer verdi.

Tarihi coğrafyanın üzerinde geçen, çekişmeleri konu alan Garaz; insanoğlunun kötülük etme isteğinin üzerine parmak basıyor, iyilik ve kötülüğü tek bir noktada birleştiriyor. Farklı medeniyetlere kucak açan Hatay'ın kilit bir rol üstlendiği kitap; kusursuz bir atmosferde işlenerek, okuyucuyu olağanüstü kurgunun, aşkın ve tarihin harmanlandığı psikolojik bir gerilim olarak karşılıyor. Hatay'ın tarihi dokusunu sayfalarında yeniden canlandıran Serhan Kurşun, karanlığın içine saklanmış insanları ve şehrin asıl sahipleri arasında geçen mücadeleyi sonuçlarıyla birlikte heyecan verici bir dil ile aktarıyor.

Serhan Kurşun: 'Tarih, kültür ve ahlak hafızalarına ihtiyacımız var. Mesela şu anda aklıma ilk gelen, romanda da sıklıkla bahsettiğim, Habib-i Neccar Cami 11. YY'da inşa edilen hem Müslümanlar hem de Hristiyanlar tarafından ziyaret edilen, ortak dinsel bir mekan. Depremde ciddi anlamda zarar gördü, minaresi yıkıldı. Fakat enkaza bakan biri, bahsettiğim hafızaların tümüne sahipse yerle bir olan hazireleri, yıkılan kesme taş duvarları, parçalanan ahşap kapının oymalarını, çöken tavandaki süslemeleri ve artık yerinde olmayan poligonal gövdeli, ahşap şerefeli minareyi yerli yerinde görebilir. Bu araştırmak, okumak, bilmek kültürüne, tarihine, değerlerine sahip çıkmak ve onları ne pahasına olursa olsun korumaya çalışmakla ilgili bir durumdur. Artık bilimin ehemmiyetini tartışmamamız gereken bu yüzyılda, bilimsel restorasyonların yapılması gerekmektedir. Eğer bir gün o enkaza baktığımızda sadece yıkıntı görüyorsak işte o gün hafızamızı kaybettik demektir.' açıklamasında bulundu.