Pek çok yardım kuruluşuyla yaptığı iş birlikleriyle bilinen Miss Turkey Supranational 2024 Güzeli Cemre Üker, önceki hafta Moldova sınırından karayoluyla Ukrayna'ya geçti.
Rusya hava saldırılarının yoğun olarak yaşandığı Odessa Oblastına giden Cemre Üker, yaklaşık 350 kilometre mesafede Mykolaive ve Partyzanske'ye ulaşarak "Bake for Ukraine" (Ukrayna için pişirin) adlı yerel yardım kuruluşuna ait ekiplere dahil oldu. Savaşın yıkıcı etkilerini yaşayan köylerde ekmek üreten ve savaş nedeniyle fırınlarını kaybeden fırıncılara da destek sağlayan ekibe sahada destek veren Üker, Ukrayna'da 5 gün kaldı. Aynı zamanda uluslararası bröveye sahip lisanlı bir şef olan Üker, bu süre içinde ekmek pişirip yerel halka bizzat dağıttı. Mesleklerini kaybeden savaş mağdurlarını fırıncılık konusunda eğiterek yeni bir başlangıç yapmalarına da katkı sağladı.
Savaş koşullarında bir somun ekmeğin, umut ve sıcaklık anlamına geldiğini belirten tescilli güzel Cemre Üker, "Savaş mağduru halkın dayanıklılığına bir kez daha tanıklık etmek benim için etkileyici bir deneyim oldu. Dayanışma ve barışın evrensel bir dil olduğuna olan inancımla, bu tür insani projelerin her zaman desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Gönüllü olarak çalıştığım insanlar, aynı zamanda savaş mağduru olmalarına rağmen ülkeleri için hizmet etme gayretindeler. Çalışmalarının bir parçası olmamın, kendileri için büyük bir motivasyon kaynağı olduğunu söylediler. Bu geri bildirim beni derinden mutlu etti ve yaptığım işin önemini bir kez daha anlamama vesile oldu" dedi.
SURİYE'YE DE GİDECEK
Cemre Üker, Kasım ayında insani yardım amaçlı bulunduğu Suriye'ye bölgedeki gelişmeleri dikkate alarak önümüzdeki günlerde yeniden gitmek için hazırlıklarına da devam ediyor. "Benim dünyaya geldiğim evde, savaş sadece bir kavramdan ibaret değildi; yaşanan, hissedilen ve konuşulan bir gerçeklikti" diyen ve kendisini "İnsani yardım gönüllüsü" olarak tanımlayan Üker, şöyle devam etti:
"Coğrafyamız yıllardır hem iç karışıklıklar savaşlar, hem de afetler nedeniyle inanılmaz kayıplar yaşıyor. Savaşlar ve felaketler hemen yanı başımızda, görmezden gelemeyiz. Benim için savaş, hiçbir zaman yalnızca istatistikler ya da tarihlerle sınırlı kalmadı; her zaman hikayelerle, insanlar üzerinden anlam kazandı. Son birkaç yıldır savaş ve afet bölgelerinde gönüllü olarak çalışmanın yollarını arıyorum ve bu bölgelerde hizmet veriyorum. Deprem bölgesinde, Suriye'de ve Ukrayna'da yaptığım gözlemlerde fark ettiğim en önemli şeylerden biri, oradaki insanların yalnızca fiziksel yardımlara değil, aynı zamanda 'görülmeye' ve 'duyulmaya' da ihtiyaç duymasıydı. Bu anlamda Gazze gerçeğini de unutmamalıyız ve dünyaya haykırmalıyız... Savaşın ya da bir felaketin ortasında kalan insanlar için varlıklarının değer gördüğünü hissetmek, dayanma güçlerini artıran en önemli unsurlardan biri."
