Mustafa YAŞAR
4 gün boyunca 20 ülkeden 25 takım ve 175 bisikletçinin katılımıyla başarıyla gerçekleştirilen tur, sportif olarak bir üst klasmanı hedeflerken, kış aylarında İspanya'nın Mallorca şehrine bisiklet sporu için giden 6 milyon insandan pay almak için de sürdürülebilir hale getirilecek.
Malum futbol egemen bir spor kültürümüz var. Hiç uzağa gitmeyelim ve çuvaldızı kendimize batıralım ki; maalesef spor medyası için de bu böyle. Futbol egemen spor medyası eleştirimize başka bir yazı konusu yaparız. Ben sizleri ‘Tour of Antalya’ Bisiklet Turunun hikayesine götüreyim istiyorum. Hemen söylemeliyim ki organizasyondan haberdar olduğumda çok heyecanlandım. Ağırlıklı olarak içeride Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, (Tour of Turkey) dışarıda da Fransa (Tour de France) ile ‘Giro d'Italia’ İtalya Bisiklet Turlarına endeksli bir bisiklet sever ve aynı zamanda bisiklet yazar olarak ( ne kadar yazdığım şiddetle tartışılır) ‘Tour of Antalya’nın organize ediliyor olması fazlasıyla ilgimi çekti. Turizm ülkesi olmamıza karşın, tanıtımda ciddi sorunlar yaşadığımız gerçek. Ülkemize gelen turist sayısı ve çeşitliliği arzu edilen seviyelerin çok uzağında. Yaşadığımız bu olumsuzluğun temelinde, büyük ölçüde tanıtım eksikliği de yatıyor. Böyle bir tanıtım sorunu yaşarken bir de zaman, zaman karalama kampanyalarıyla karşılaşıyor olmamamız da cabası. Günümüz dünyasının en etkili tanıtım araçlarının başında, spor geliyor. Sporcular ya da spor organizasyonları, ülkeleri uluslararası alanda görünür kılıp, sempatik bir şekilde tanınmalarını sağlıyorlar. Türkiye olarak, bizim de sporun bu etkili iletişim gücünden bilinçli bir şekilde faydalanmamız kaçınılmaz. Bizde ilgi uyandırmayan ama yurt dışında milyon hatta milyarların takip ettikleri spor dallarındaki organizasyonları düzenleyerek bu yönde adım atmak için bisiklet turları da çok ideal. Antalya patentli uluslararası bir bisiklet turu organizasyonun yapılıyor olması işte tam da bu anlamda dikkate değerdi benim için. Derken turun detaylarına hakim olmaya başladım. Gelen feedbackler heyecanımı daha da arttırdı.
Barut ailesinin Antalya’ya ahde vefası
Organizasyonun ana sporu Antalya’da otelciliğin kurucusu olarak bilinen Ali İhsan Barut’un yönetimindeki Barut Grubu’nun Akra Otelleri idi. Organizasyonun sponsorluk görüşmesi için kendilerine gidildiğinde hiç düşünmeden destek ve sürdürülebilir olmayı kabul eden Ali İhsan Barut, söylenen o ki bu turu Antalya’ya bir ahde vefa olarak görüyor. Nitekim aile başta Haydar Barut ve eşi olmak üzere turun her aşamasında aktif olarak yer alarak tura ne kadar önem verdiklerini de gösterdiler. İşin içindekiler bilir. Bir organizasyonda sponsorlar ne kadar güçlü ise, hele ki bu bir spor, hatta amatör spor organizasyonu ise organizasyonun gücü o derece önemli olur. Sadece sponsorlar değil elbette, spor organizatörleri ve bu organizasyonların çalışanları da büyük önem arz eder başarıya giden yolda.
Turun beyin takımı Aydın Ayhan Güney ve Abdurrahman Açıkalın
Hal böyle olunca ‘Tour of Antalya’nın organizasyon cephesinde kimler var diye baktım hemen. Ve gördüm ki bizi bisikletle dünyaya tanıtabilecek ve daha öncesinde bunu başarı ile gerçekleştirmiş bir ekipte orada var. Kimler mi? Argeus Travel & Events ve onun başarılı patronu aynı zamanda turun da Organizasyon Direktörü Aydın Ayhan Güney. Bir diğer isim ise Tour of Antalya'nın Yarış Direktörü Abdurrahman Açıkalın. Yıllarca Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu organize eden ekibin içinde yer alan Açıkalın, 2 yıllık bir aranın ardından yine aynı ekiple ama bu sefer Antalya Bisiklet Turu ile karşımdaydı.
Markalaşmaya katkısı büyük olacak
Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) tarafından 2.2 Etaplı Yol Yarışı kategorisinde onaylanarak 2018 takvimine dahil edilen Tour Of Antalya, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Antalya Valiliği, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Bisiklet Federasyonu ve daha bir çok kurumunda desteğini almış bir yarış olarak bence çok önemli bir adımı atmıştı Antalya özelinden dünyaya açılmak adına. ‘Türkiye’nin markalaşmasına gölge düşüren olumsuzluklar için çözümler üretmeliyiz.’ deyip iş çözüm üretmeye gelince duranlara inat yola çıkmışlardı.
Bu yolda etkili bir tanıtım aracı olması bence kaçınılmaz bisiklet turu için uygun zaman ve yer kriterleri de sağlanmıştı. Bisiklet sezonun antrenman sürecine denk gelen 22-25 Şubat tarihleri, Antalya’nın bu zaman diliminde ki iklim şartları, her şey ama her şey ince elenip sık dokunularak ‘Tour of Antalya’ için çalışılmıştı.
Antalyalılar tura sahip çıkmalı
Derken bir davet geldi tarafıma. Turun iletişiminden sorumlu On İletişim, Kadir Has Üniversitesi Spor Çalışmaları Merkezi ve Türkiye Spor Yazarları Derneği iş birliği ile ‘Bisiklet Gazeteciliği Atölyesi’ düzenlenmişti. Hiç durumuyum. Derhal katıldım tur hakkında oldukça bilgilendim ve sonucunda alaylı bisiklet gazeteciliğimi sertifakalandırmak gibi de bir kazanç elde ettim. 20 Şubat’ta yerinde takip etmek üzere bir gurup gazeteci arkadaşımla Antalya’ya gittiğimizde ise turun tam da içindeydim artık. Turun ana sponsoru Akra’nın Antalya’nın en güzel destinasyonundaki 5 yıldızlı oteli Akta Barut’a yerleşirken, yaşadığımız tek olumsuzluk havanın beklenmedik şekilde yağmurlu olması idi. Nitekim 4 etaplı turun 2 etabı o yağmurun gölgesinde kaldı. Gölgesinde ifade edem yanlış anlaşılmasın. Tura katılan bisikletçiler ve organizasyon adına her hangi bir sıkıntı yaşanmadı. Sadece Antalya halkının ilgisinin azalmasına sebep oldu o iki günlük yağış.
Bisikletçiler Antalya ve tura tam not verdi
4 gün boyunca 20 ülkeden 25 takım ve 175 bisikletçinin katılımıyla gerçekleştirilen turda şunu gönül rahatlığıyla söylemeliyim ki; herkes ama herkes büyük öz veri ile çalıştı herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için. Bir kere yabancı bisikletçilerin memnuniyeti gözlerinden okundu. Antalya’ya ilk kez gelenler ‘Bu ne güzel bir şehir’ dediler sıkça. Etaplarda pedal çevirirken gözlerini harika coğrafyadan da alamadılar. Onlar için sezona hazırlık aşamasında ki tur gördüğüm kadarıyla hepsini çok ama çok mutlu etti. Organizasyon komitesinin ne kadar uygun bir yer ve takvim seçtiğini de böylece bir kez daha görmüş olduk elbette.
'Tour of Antalya' şehrin yüzü olmak istiyor
Gelelim bu turun düzenlenmesi ve sonrasında hayata geçirilmesi fikrinin detaylarına. Organizasyon direktörü Haluk Özsevim, Tour of Antalya'nın gelecek yıllarda hem Antalya şehrinin kış turizmine hem de Türk bisikletine önemli katkılarda bulunacağını başlangıç düşüncelerinin Antalya'nın kış turizmine hareket getirmek olduğunu söylüyor. ‘Tour of Antalya’ fikri ortaya çıktığında, ilk olarak dünyada bisiklet sporu ne durumda ona baktıklarına da dikkat çeken Özsevim, "Bu şehirde kış turizmini nasıl hareketlendirebiliriz?" sorusuna cevap aradıklarında yalnızca kış mevsiminde, İspanya'nın Mallorca şehrine bisiklet sporu için 6 milyon insanın gidiyor olmasının kendilerine cesaret verdiğini ifade ediyor. Haluk Özsevim, sonrasında yaşananları ise, ‘Biz burada dünyanın en iyi tesislerine sahibiz. Çok iyi bir havalimanımız var. Biz neden bunu yapamayalım? dedik. Tüm bu konular çerçevesinde ilk olarak Akra - Barut Hotel'le konuştuk ve sağ olsunlar bu projeye destek vereceklerini açıkladılar. Sonrasında dünyanın önemli havayolu şirketlerinden Corendon da bize destek vereceğini açıkladı. Destekçilerimizle anlaştıktan sonra, bu işte Türkiye'nin en tecrübeli ismi diyebileceğimiz Argeus'tan Aydın Bey'le temasa geçtik. Biliyorsunuz Aydın Bey senelerce Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nu da organize etti. Bütün bu güçler bir araya geldikten sonra hummalı bir şekilde çalışmalarımıza başladık ve 20 ülkeden 25 takımı buraya davet ettik. Bulunduğumuz coğrafyada yaşanan siyasi şartları göz önüne aldığımızda bu takımlarının tamamının buraya gelmesi, hem Antalya hem de ülkemiz açısından çok önemli yansımalar oluşturacaktır. Amacımız, bu etkinliği bir marka haline getirip, hem ülkeye hem de Türk sporuna katkıda bulunmak." diye anlatırken, organizasyonun bir şehir projesi haline geldiğine de dikkat çekiyordu.
En büyük destek Vali Karaloğlu’ndan
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, turun en büyük destekçilerinden biri oldu. Turun startını veren, sonrasında diğer etaplara da katılan Vali Karaloğlu, turizm kenti Antalya'nın tanıtımının önemli olduğunu, ‘Tour of Antalya’nın bu anlamda Antalya markasını güçlendireceğini söyledi. Turda 460 kişi ile koşulan Gran Fondo yarışlarına da katılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ise dünyaca ünlü bisiklet sporcularını ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Tura Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra Muratpaşa, Konyaaltı, Manavgat, Kemer ilçe belediyeleri de kurumsal destekçi olarak katkı koyarken, her etabında başkanlar düzeyinde aktif olarak yer alarak destek verdiler.
‘Tur çok başarılıydı’
Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Erol Küçükbakırcı’da tur boyunca çok çalışanlar arasındaydı. Organizasyonun mükemmel geçtiğini, tura katılan takımların üst düzeyde olduğunu ifade eden Küçükbakırcı, “Buradaki güzellikleri beraber yaşadık. Dünyada 620 bin bisikletçi buraları bilmedikleri için kış kampı için İspanya'ya gidiyor. Dünyanın en lüks otelleri Türkiye'de. Bu tip organizasyonlarla bunları tanıtmamız, hem turizmimizin hem de sporumuzun gelişmesine katkı sağlayacak. Turu çok başarılı buldum." değerlendirmesinde bulundu.
'Uzun ömürlü olacak gibi gözüküyor'
Tour Of Antalya'nın Organizasyon Direktörü Aydın Ayhan Güney, turun fikir babalarından biri. Başta biz medya mensupları olmak üzere hemen, hemen turla ilgili kim varsa onlarla bire bir temas eden Güney, çok çalıştı ve çok ta yoruldu ama gülen yüzü hiç solmadı desek yeridir. Bu tür spor aktivitelerinin en önemli olan yönünün sportif olduğuna dikkat çeken Aydın Ayhan Güney, "Benim için en önemli nokta, takımların hırsıydı. Çünkü bazı karşılaşmalarda sporcuların tembel davrandıklarını, anlaşarak ilerlediklerini görüyoruz ama bu yarışta gerçekten kıran kırana bir mücadele oldu. 170 kişiyle başlayan organizasyon 120 kişilere kadar düştü zamana bağlı olarak. Bu da ne kadar hızlı ve güzel bir yarış olduğunu gösteriyor. Continental takımlar, 2.2 takımlar olmalarına rağmen gerçekten çok üst düzey karşılaşmalar oldu. Bu bizim için çok önemli bir gelişme" derken, organizasyonun geleceği ile ilgili ise "Tour Of Antalya uzun yıllar devam edecek gibi gözüküyor ama çok üst seviyelere çıkması hem çok mümkün değil, hem de bizim öyle bir isteğimiz yok. Çünkü Tour Of Antalya bölgesel bir yarış. Bizim ilk hedefimiz, dünyanın en iyi organize edilen 2.2 yarışlarından birisini yapmaktı. Yurtdışında ve yurtiçinde birçok 2.2 yarışı görmüş olan biri olarak söyleyebilirim ki bu yarış gerçekten ilk sıralara çıkacak düzeyde organize edildi, çok güzel bir ekip organize etti. Önümüzdeki yıllarda hedefimiz bir üst kategoriye çıkabilmek. Onu da zaman gösterecek Bir 2.2 yarışı sezon başında Türkiye için yeter diye düşünüyorum." diye konuştu.
Medya mensuplarının gözü kulağı oldular
‘Tour of Antalya’ da Türkiye Spor Yazarları Derneği de aktif rol aldı. Organizasyonun kurumsal medya destekçilerinden biri olan TSYD, yerli, yabancı basın mensuplarına yarışın her aşamasında hatta yarış dışında da etkin bilgi aktarımında bulunurken, Medya Direktörü Faik Gürses ve Akreditasyon Sorumlusu Birgül Pullukçu yine her zaman ki gibi kusursuz ve başarılı bir performans gösterdi.
YeniBirlik tura en geniş yer veren ulusal gazete oldu
‘Tour of Antalya’yı 5’i uluslararası, 25’i ulusal 30 yazılı, görsel, işitsel ve elektronik medya mensubu da yerinde izledi. Organizasyon komitesinin ve sponsorların adeta el üstünde tuttuğu basın mensupları turu yayınlarına taşırken, gazeteniz Yeni Birlik spor gazetelerinin de önüne geçerek tıpkı Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turunda olduğu gibi ‘Tour of Antalya’ya da sayfalarında en geniş şekilde yer veren tek ulusal gazete oldu. Turun her etabını ve magazinini spor sayfalarının manşetine taşıyan Yeni Birlik bu anlamda bir adım öne geçti. Tur yabancı basında da önemli yer buldu. İtalya’nın dünyaca ünlü yüksek tirajlı spor gazetesi La Gazetta dello Sports turu sayfalarına taşırken, organizasyonun başarısına dikkat çekti.
