Küresel dengelerin değiştiği, jeopolitik fay hatlarının yeniden şekillendiği günümüzde Türkiye, Avrupa Birliği için yalnızca bir tedarik ortağı değil; aynı zamanda jeopolitik bir denge unsuru olarak dikkat çekiyor. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) ile İntegral Yatırım’ın birlikte düzenlediği CEO Network Platformu’nun ikinci buluşmasında bu yeni dönemin kritik başlıkları masaya yatırıldı.
“Avrupa Birliği ile İlişkiler, Ticaret ve İş Birlikleri” ana temasıyla gerçekleştirilen etkinlikte, AB ile ticaret anlaşmaları, iş birlikleri, yatırım potansiyelleri, vize engelleri ve dijital dönüşüm gibi çok sayıda önemli konu sektör temsilcilerinin ortak gündemindeydi.
Türkiye, AB’nin Beşinci Büyük Ticaret Ortağı Konumunda
Toplantıya damgasını vuran konuşmalardan biri İntegral Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Cenk Ulukartal’a aitti. Ulukartal, 2024 yılı itibarıyla Türkiye-AB arasındaki ticaret hacminin 216,2 milyar dolara ulaştığını, Türkiye’nin ise AB’nin beşinci büyük ticaret ortağı olduğunu açıkladı.
Ancak mevcut Gümrük Birliği anlaşmasının güncel ekonomik gerçeklikleri yansıtmadığına dikkat çeken Ulukartal, hizmet sektörü, e-ticaret, kamu alımları ve tarım ürünlerinin de bu kapsam içine alınması gerektiğini belirtti. Avrupa Komisyonu verilerine göre yapılacak bir modernizasyonun, Türkiye’nin GSYH’sinde yüzde 1,8 ila yüzde 2,5 arasında bir artış sağlayabileceği ifade edildi.
Vize Serbestisi: Ticaretin Önündeki Görünmeyen Duvar
Küresel ticaretin önündeki en büyük yapısal engellerden biri olarak öne çıkan konu ise vize serbestisi oldu. Ulukartal, Türk iş insanlarının Schengen vizesi başvurularında yüzde 21,7 oranında ret aldığını, bunun da operasyonel maliyetleri artırdığını vurguladı.
Bu noktada uzun süreli ve çok girişli vizelerin iş dünyası lehine kolaylaştırılmasının kritik olduğu ifade edildi. Ayrıca Polonya’nın 2025’teki AB Dönem Başkanlığı, Türkiye için önemli bir fırsat olarak değerlendirildi.
AB Fonları ve Dijital Ekonomi: Türkiye İçin Yeni Fırsat Kapıları
İntegral Yatırım Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Taşdoğan, Türkiye'nin Avrupa ile entegrasyonunun artık yalnızca ticaret değil, aynı zamanda finansal piyasalarda da katma değer yaratacak şekilde derinleşmesi gerektiğini söyledi.
Özellikle Horizon Europe ve Digital Europe gibi AB programlarına daha etkin katılımın, Türkiye'nin start-up ekosistemine ciddi katkılar sağlayabileceği ifade edildi. Bu fonlar yalnızca projeleri değil; aynı zamanda teknoloji tabanlı firmaların bilanço yapılarını, nakit akışlarını ve yatırım profillerini iyileştiriyor.
Zeynep Bodur Okyay: Trump Sprint, Çin Maraton Koşucusu
Global İlişkiler Forumu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, dünyada “rüyada görsek inanamayacağımız dönüşümlerin” yaşandığını belirterek Türkiye’nin iki kutuplu jeoekonomik güçlerin ortasında kaldığını söyledi.
Okyay, “Trump bir sprint oyuncusu ama Çin bir maraton koşucusu. Türkiye, iki güçle de ayrı ticari senaryolar oluşturmalı” diyerek, yeşil dönüşüm, dijital ekonomi ve enerji politikalarının Türk iş dünyası için önümüzdeki dönemde belirleyici olacağını vurguladı.
Türkiye’nin Rolü: Güvenli Liman, Stratejik Oyuncu
Toplantının genelinde Türkiye’nin, küresel ticaret savaşları ortamında Avrupa için güvenli bir tedarik limanı olarak öne çıktığı; ancak bu potansiyelin sürdürülebilirliğinin, yalnızca ticaret değil politik uyum, dijital dönüşüm ve yapısal reformlarla mümkün olacağı ifade edildi.
TÜRKONFED Başkanı Süleyman Sönmez, bilgi birikiminin paylaşılması ve ortak zeminlerin oluşturulmasının bu süreçte kritik olduğunu belirterek, “Tam anlamıyla bir saha konfederasyonuyuz. Birlikte büyümenin yolunu çiziyoruz.” sözleriyle toplantıyı özetledi.
