Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyonun kontrol altına alındığı ve dezenflasyon sürecinin kesintisiz sürdüğü mesajını yineledi. Ankara Sanayi Odası’nın Ağustos ayı meclis toplantısında konuşan Karahan, temmuz ayında yaşanan enflasyon artışının geçici olduğunu vurgulayarak, piyasalara net bir güven mesajı verdi: “Haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyor.”
Merkez Bankası’nın politika duruşunda taviz verilmediğini ve faiz adımlarının bundan sonra da ihtiyatlı ve veri odaklı şekilde atılacağını belirten Karahan, ekonomideki büyümeyle birlikte sektörel dönüşümün sinyallerinin de görüldüğünü kaydetti.
Fiyat istikrarı toplumsal refahın anahtarı
Karahan’a göre fiyat istikrarı, sadece ekonomik bir hedef değil, aynı zamanda yatırım ortamının güçlenmesi, üretimin sürdürülebilirliği ve toplumsal refahın kalıcı hale gelmesi açısından kritik bir rol oynuyor. Bu perspektiften bakıldığında, TCMB’nin uyguladığı sıkı para politikası, yalnızca bugünü değil, Türkiye ekonomisinin geleceğini de şekillendirmeye aday.
Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon sürecinin arkasında, şoklara karşı dirençli bir politika seti ve güçlü iletişim kanalları bulunuyor. Karahan, bu süreci bozabilecek dışsal etkilerin sınırlandırıldığını, talep yönlü dengelenmenin ise enflasyon beklentileri üzerinde olumlu etki yarattığını belirtti.
Beklentiler geriliyor, enflasyon kontrol altında
Karahan, hem hanehalkı hem piyasa hem de reel sektör aktörlerinin enflasyon beklentilerinin düşüşe geçtiğine dikkat çekti. Ağustos 2025 itibarıyla:
Hanehalkı 12 ay sonrası enflasyon beklentisi: %54,1
Piyasa katılımcıları: %22,8
Reel sektör: %37,7
Bu veriler, toplumun farklı kesimlerinin dezenflasyon sürecine olan güvenini açıkça ortaya koyuyor. Karahan’a göre, bu psikolojik değişim, fiyat istikrarının kalıcı hale gelmesi açısından en az rakamlar kadar önemli.
Kredi dinamikleri ve türkiye ekonomisinin dayanıklılığı
Konkordato talep eden firmaların ekonomideki payının görece düşük olduğunu aktaran Karahan, finansal sistemin genel olarak dirençli kaldığını söyledi. Ticari kredi tarafında ise tahsili gecikmiş alacak oranı, tarihsel ortalamanın altında. Bu da TCMB’nin uyguladığı para politikasının yalnızca fiyat istikrarını değil, finansal sağlığı da koruduğunu gösteriyor.
Kur korumalı mevduat (KKM) tarafında yaşanan keskin düşüş ise Türk lirasına olan güvenin artığını yansıtıyor. Ağustos 2023’te 143 milyar dolar seviyesinde olan KKM bakiyesi, 132 milyar dolarlık azalışla 11 milyar dolara geriledi. Aynı dönemde, Türk lirası mevduat oranı %60,4’e yükseldi.
Sıkı para politikası rezervlere olumlu yansıyor
Karahan, sıkı duruşun döviz rezervleri üzerinde de pozitif etki yarattığını vurguladı. Türk lirasında yaşanan reel değerlenmenin ve talepteki dengelenmenin, dezenflasyon sürecini desteklediğini ifade etti.
Para politikası kararlarının, enflasyonun ana eğilimi ve beklentileriyle tutarlı şekilde alınacağını dile getiren Karahan, “Belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda tüm araçlarımızı kullanacağız” diyerek kararlılık mesajı verdi.
