Kadın emeği tarımda kalkınmanın temeli
Etkinliğin açılışında konuşan İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, Türkiye’deki 5 milyon tarım üreticisinin 2 milyonunun kadın olduğunu ancak Çiftçi Kayıt Sistemi’ne kayıtlı kadın oranının sadece yüzde 15 olduğunu belirtti. Yılmaz, “Kadın üretirse sadece üretimi değil, sürdürülebilirliği ve toplumsal refahı da artırıyor” dedi. Kadın kooperatiflerinin sadece ekonomik değil sosyal dayanışmanın da sembolü olduğunu vurguladı.
Dijital destekle üretici kadınlar güçleniyor
Yılmaz ayrıca, kadın üreticilere dijital pazarlama, markalaşma ve finansal okuryazarlık gibi alanlarda eğitimler verdiklerini, İş Bankası’nın iştiraklerinden Pazarama üzerinden ürünlerini komisyon ve kargo bedeli ödemeden satabildiklerini anlattı. Mart 2024’ten bu yana kadınların bu satışlardan 7 milyon TL’den fazla gelir elde ettiğini söyledi. Ayrıca en çok satış yapan üç kadın üretici tarım alanında örnek projeleri görmek üzere Hollanda’ya gönderildi. Gelecek yıl da 6 kadınla benzer bir gezi planlanıyor.
FAO: Kadınlar birlikte markalaşıyor, katma değer yaratıyor
FAO Türkiye Temsilcisi Dr. Ayşegül Selışık, dünyada 720 milyon insanın hâlâ açlıkla mücadele ettiğini belirterek tarımın önceliklendirilmesi gerektiğini söyledi. Kadın kooperatiflerinin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Selışık, FAO olarak şu anda 19 ilde 38 kooperatifle çalıştıklarını ifade etti. “Kadınlar birlikte çalıştığında marka değeri yaratıyor, daha çok kazanç elde ediyor” dedi.
Türkiye’nin dört bir yanından ilham veren kadın hikayeleri
Etkinlikte söz alan çiftçi kadınlar, emek ve azimle ördükleri başarı hikâyelerini anlattı:
Kamile Kıvrak (Antalya): 60 keçiyle başladığı küçükbaş hayvancılıkta 200 hayvana ulaştı. Koyunlarını takip etmek için gece görüşlü drone kullanıyor.
Dr. Ece Aynur Onur (Burdur): ABD’den memleketi Burdur’a dönerek 30 nüfuslu bir köyde susuz tarımla dermokozmetik üretimine başladı.
Songül Güleç (Van): 7 kadınla kurduğu Artos Kadın Kooperatifi ile organik bal ve polen üretimi yapıyor. Yurt dışına açılmayı hedefliyor.
Çiğdem Onbey (Kırklareli): Uşak’tan göç ettiği köyde 5 inekle başladığı büyükbaş hayvancılıkta 70 hayvana ulaştı. Eşiyle köy kahvesi işletiyor, kadın emeğiyle önyargıları yıktı.
Cahide İmre (Bodrum): Tropikal meyve yetiştiriciliği yapıyor. Kendi reçetesiyle ürettiği ürünlerle farklı bir tarım modeli ortaya koyuyor.
Menekşe Koyuncu (Kayseri): Viyana’da eğitim aldıktan sonra solucan gübresi üretimine başladı. Kimyasal gübre kullanmadan tüm sebzeleri yetiştirebiliyor.
Kadının gücü, tarımın geleceği
Türkiye İş Bankası, kadınların tarımda daha görünür olması ve güçlenmesi için projelerini sürdürmeye devam edeceğini açıkladı. Etkinlikte paylaşılan hikayeler, kadın emeğinin üretimde, dayanışmada ve kalkınmada ne kadar güçlü bir potansiyel taşıdığını bir kez daha gözler önüne serdi.
