2025 yılı itibarıyla kadınların iş gücüne katılım oranı, Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerinden biri olan %36,3’e ulaştı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, son 23 yılda atılan adımların artık meyvesini verdiğini belirterek, kadınların üretim sürecindeki yerine dikkat çekti.
2002 yılında %27,9 olan katılım oranı, 2025'te %36,3'e çıkarak dikkat çekici bir ivme kazandı. Sadece sayısal bir artış değil, aynı zamanda zihinsel bir dönüşümün de yaşandığını belirten Bakan Işıkhan, kadın istihdamının artık sosyal politikanın değil, ekonomik kalkınmanın vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade etti.
kadınlar artık istihdamın merkezinde
Konuşmasında kadınların yalnızca ev içinde değil, aynı zamanda sanayi, hizmet, teknoloji ve girişimcilik alanlarındada aktif bir rol üstlendiğini vurgulayan Işıkhan, bu dönüşümün tek bir hamleyle değil; istikrarlı politikalar, destek projeleri ve teşviklerle sağlandığını söyledi.
Başta İŞKUR olmak üzere devlet kurumları aracılığıyla gerçekleştirilen projeler, milyonlarca kadının hem iş gücüne kazandırılmasını hem de niteliklerinin artırılmasını sağladı. "İş Pozitif Projesi" kapsamında 9 Şubat 2024’ten bu yana 1,5 milyon kadının istihdama katılması, bu başarının somut örneklerinden yalnızca biri.
kadınlar için teşvikler, aileler için dönüşüm
Sadece kadınların işe alınması değil, onların çalışma koşullarının sürdürülebilir hale getirilmesi de hükümetin öncelikleri arasında yer aldı. Doğum izinleri, yarı zamanlı istihdam modelleri, kreş destekleri ve aile dostu politikalar, kadınların iş hayatında kalıcı olmasını sağlayan başlıca uygulamalar arasında.
Bu kapsamda, SGK ve İŞKUR tarafından yürütülen Doğrudan Hibe Projeleri, hem kadın girişimciliğini teşvik etti hem de işverenleri kadın istihdamı konusunda motive etti. Projenin ilk fazında 8.667 kadın ve 6.201 işveren, çeşitli destek ve eğitimlerden faydalandı. İkinci fazda ise genç kadınlara yönelik destek programları, katılımcıların istihdama daha hızlı entegre olmasını sağladı.
annelere özel mali destek ve eğitimli bakıcı modelleri yaygınlaşıyor
Kadınların iş gücüne katılımının önündeki en büyük engellerden biri olan çocuk bakımı, artık bir sorun olmaktan çıkıyor. EDU-CARE Projesi ile 5.274 anne, yaklaşık 23 milyon avroluk mali destekten faydalandı. Aynı zamanda 7.518 bakıcıya eğitim verilerek sistemin çift taraflı güçlendirilmesi sağlandı.
INST-CARE Projesi ise kurumsal çocuk bakım hizmetlerinin yaygınlaştırılmasıyla annelerin iş gücüne dönüşünü destekledi. Bu proje kapsamında 17.959 kadın finansal destek aldı.
kadın kooperatifleriyle kırsaldan kent merkezlerine istihdam modeli
Kadınların yerel üretim kapasitesini artırmak ve onları ticari yaşamın merkezine çekmek amacıyla yürütülen Kadın Kooperatifleri Projesi, binlerce kadına yeni bir yol açtı. Şimdiye kadar 3.515 kadın kooperatif ortağı, markalaşmadan e-ticarete kadar farklı alanlarda eğitim aldı. Ayrıca 1.087 kadına birebir danışmanlık desteği sunularak sürdürülebilir iş modelleri geliştirmeleri sağlandı.
kadınlar artık karar mekanizmalarında daha görünür
Işıkhan, kadınların artık yalnızca üretimde değil, karar alma süreçlerinde de aktif rol aldığını vurguladı. “Kadınların adının dahi anılmadığı dönemlerden, ekonomide söz sahibi oldukları günlere geldik.” diyen Işıkhan, bu değişimin hem sosyal hem de ekonomik kalkınmada belirleyici olduğunun altını çizdi.
Devletin kadın istihdamına olan yaklaşımı artık bir sosyal sorumluluk değil, ekonomik büyümenin stratejik bir aracıolarak tanımlanıyor.
etkinlik büyük ilgi gördü: sanayide kadın gücünün yükselişi masaya yatırıldı
TİSK tarafından düzenlenen “Sanayide Kadınların Güçlenmesi: Engelleri Aşmak, Geleceği İnşa Etmek” konferansı, sadece rakamların değil, vizyonun da konuşulduğu bir etkinlik oldu. Konferansa Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Muhammet Kasım Gönüllü, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.
Kadınların iş gücüne katılımındaki artışın yalnızca istatistiksel bir başarı değil, aynı zamanda toplumsal bir dönüşüm olduğu mesajı verildi.
