Uzun yıllardır çatışmalarla gündemde olan Suriye, bu kez ekonomiyle sahneye çıktı. Ticaret Bakanlığı koordinasyonuyla düzenlenen 62. Şam Uluslararası Fuarı, sadece bir organizasyon değil; aynı zamanda Türkiye ile Suriye arasında kurulan yeni bir ekonomik köprünün sembolü haline geldi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri’nin (GAİB) organizasyon gücüyle dikkat çeken fuar, 46 ülkeden gelen firmaları bir araya getirerek Suriye'nin yeniden imarı için güçlü bir ticaret mesajı verdi.
Fuarın açılışında iki ülke arasındaki yakınlaşmanın ipuçları hissedildi. Türkiye’den Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve beraberindeki heyet, Suriye tarafında ise Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın katılımıyla gerçekleşen açılış töreni, sadece protokol düzeyinde değil, sahada da hareketli görüntülere sahne oldu. Stantlar doldu taştı, Türk firmalarının gösterdiği ilgi ise sektör temsilcileri arasında büyük bir heyecan yarattı.
türk firmalarından suriye’ye güçlü dönüş: 33 firma, 772 metrekarelik alanı doldurdu
Türkiye, yalnızca siyasi mesajlarla değil, somut yatırımlarla da Şam’daki fuarda varlık gösterdi. Ayçiçeği yağı, un, pirinç, bisküvi, su gibi temel ihtiyaç ürünlerinden oluşan geniş bir yelpazeyle Suriye pazarına yeniden giren Türk ihracatçıları, adeta bölgedeki boşluğu doldurmak için yarıştı.
GAİB verilerine göre, 2025’in ilk 7 ayında Suriye’ye gerçekleştirilen ihracat hacmi 1,9 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, yalnızca ürünlerin değil, geleceğe duyulan güvenin de ihraç edildiğini gösteriyor. Rakamın yaklaşık 500 milyon dolarlık kısmının GAİB üyeleri tarafından gerçekleştirilmiş olması, organizasyonun ne denli stratejik olduğunun bir diğer göstergesi oldu.
kileci: “bu yalnızca bir fuar değil, barışa atılan ticari bir imzadır”
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci, Şam’daki fuarı sadece bir ticari etkinlik olarak değil, iki ülke arasında yeniden inşa edilen güven zemininin bir parçası olarak gördüklerini vurguladı. Kileci’nin şu sözleri oldukça dikkat çekiciydi:
“Bu fuar kardeş ülke Suriye’nin yeniden imarında olduğu kadar, bizim için de büyük bir sorumluluk taşıyor. Türk iş dünyası için ciddi fırsatlar var. Ama bu sadece rakamlarla ölçülecek bir başarı değil; bu, istikrara açılan bir kapıdır.”
Kileci’nin verdiği mesajlar sadece bugünü değil, geleceği de şekillendirecek türdendi. Ekonomik ilişkilerin kurumsallaşması için kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşmaları hedefleniyor. Bu anlaşmalar yalnızca mal ticaretini değil, aynı zamanda hizmetler, yatırımlar ve kamu alımları gibi daha geniş kapsamlı alanları da içine alacak.
yeni hedef: kapsamlı ekonomik ortaklık ve sınır protokolleri
Fuar boyunca sürdürülen temaslar, ekonomik iş birliğinin derinleşeceğine dair güçlü sinyaller verdi. Türkiye ile Suriye arasında daha önce imzalanan Ekonomi ve Ticaret Ortak Komisyonu Kurucu Protokolü, şimdi daha işlevsel hale getirilmeye çalışılıyor. Hedef, gümrük işlemlerinin hızlandırılması, sınır geçişlerinin kolaylaştırılması ve iki ülke arasında kesintisiz bir ticaret koridorunun açılması.
Bununla birlikte, sadece devletler değil, firmalar da birbirlerine yaklaşıyor. Fuar kapsamında yapılan ikili iş görüşmeleri, özellikle tekstil, gıda, demir-çelik ve mobilya sektörlerinde yeni iş birliklerinin sinyallerini verdi.
suriye’nin yeniden imarında türkiye’nin rolü büyüyor
İç savaşla yıkılan altyapı, tedarik zincirleri ve lojistik ağlar, yeniden yapılandırma sürecinde büyük fırsatlar yaratıyor. Suriye, Türk ihracatçısı için stratejik bir hedef pazara dönüşmüş durumda. Özellikle temel tüketim ürünleri alanında oluşan arz açığı, Türk firmaları için hem insani hem de ticari bir sorumluluğu beraberinde getiriyor.
Türkiye'nin bu süreçte sadece ürün sağlayan bir ülke değil, aynı zamanda bölgesel istikrarın destekleyicisi olarak öne çıkması, küresel ölçekte de dikkat çekiyor. Suriye’ye yönelik bu güçlü ticaret atağı, Türkiye’nin Orta Doğu’da yeniden ekonomik liderliğe oynadığının da bir göstergesi.
