Türkiye ekonomisinin üretim ayağı, 2025 yılında da dayanıklılığını koruyor. Sanayi üretimi, yılın ilk sekiz ayında takvim etkisinden arındırılmış olarak yıllık bazda %3,9 oranında artış gösterdi. Bu büyüme, sadece rakamsal bir gelişme değil, aynı zamanda sektörel bir genişlemenin ve yapısal dönüşümün de göstergesi olarak öne çıkıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yaptığı açıklamada üretim artışının sürdüğüne dikkat çekerek, özellikle yüksek teknolojili ve sermaye yoğun alanlarda performansın daha da güçlendiğini vurguladı. Bu tablo, yalnızca bugünü değil, aynı zamanda Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedeflerine doğru sağlam adımlarla ilerlediğini de ortaya koyuyor.
imalat sanayi güç kazanıyor: 24 sektörden 18’i büyüme kaydetti
Sanayi üretimindeki bu genel olumlu görünüm, detaylara inildiğinde daha dikkat çekici hale geliyor. İmalat sanayinde yer alan 24 sektörden 18’inde artış gözlemlendi. Bu durum, yalnızca belirli alanlarda değil, geniş tabanlı bir toparlanmanın yaşandığını gösteriyor.
Özellikle küresel ekonomik belirsizliklerin sürdüğü bir dönemde, Türkiye'nin imalat sanayisinin dirençli kalabilmesihem yatırımcılar hem de piyasa aktörleri açısından güven verici bir tablo çiziyor. Sanayi üretimindeki bu artış, sadece iç talebe değil, aynı zamanda dış pazarlara da etkili bir şekilde yansıyor.
yüksek teknolojili üretim ivme kazanıyor: 2025 performansı umut veriyor
Mehmet Şimşek’in açıklamalarındaki en dikkat çekici noktalardan biri ise yüksek teknolojili üretimin 2025 yılında güçlü bir ivme yakaladığı ifadesi oldu. Bu gelişme, sanayi politikalarının yalnızca nicel değil, niteliksel dönüşüm hedeflerine de odaklandığını gösteriyor.
Yüksek teknolojiye dayalı üretimin artması, Türkiye'nin katma değeri yüksek ürünlerle uluslararası pazarda daha fazla söz sahibi olmasının önünü açıyor. Bu doğrultuda geliştirilen teşvik ve destek mekanizmaları, üreticileri sadece daha fazla üretmeye değil, aynı zamanda daha akıllı ve verimli üretmeye yönlendiriyor.
emek yoğun sektörlerde destek arayışı: canlanma için yeni adımlar yolda
Sanayi üretimindeki pozitif tabloya rağmen, bazı alanlarda beklenen ivme henüz yakalanmış değil. Özellikle emek yoğun sektörlerde üretim zayıf seyrediyor. Bu durumun farkında olan ekonomi yönetimi, canlanmayı sağlamak amacıyla yeni destek mekanizmaları üzerinde çalışıyor.
Bu adımların hedefinde, istihdamın artırılması, küçük ve orta ölçekli işletmelerin güçlendirilmesi ve bölgesel kalkınmanın desteklenmesi yer alıyor. Böylece yalnızca büyük işletmeler değil, sanayinin tüm katmanları bu büyümeden pay alabilecek.
sübvansiyonlu ithalata karşı koruma duvarı örülüyor
Sanayi üretiminin sürdürülebilirliği için sadece iç politikalar değil, dış ticaret dengesi de büyük önem taşıyor. Bakan Şimşek’in dikkat çektiği bir diğer önemli konu da, uluslararası kurallara aykırı sübvansiyonlu ürünlerin iç pazara erişiminin sınırlandırılması yönünde alınacak önlemler oldu.
Bu kapsamda Türkiye, yerli üreticisini korumak ve adil rekabet koşullarını sağlamak amacıyla, ithalatı daha sıkı denetlemeye hazırlanıyor. Bu strateji, hem sanayi üretimini teşvik edecek hem de dışa bağımlılığı azaltacak uzun vadeli bir dönüşümün temelini oluşturacak.
rekabet gücü kalıcı olarak artacak: hedef sürdürülebilir büyüme
Tüm bu gelişmeler, yalnızca bir büyüme tablosu değil, kalıcı rekabet gücüne odaklanan bir vizyonun da parçasıolarak değerlendiriliyor. Sanayi üretiminin desteklenmesi, yapısal dönüşümün hızlandırılması ve uluslararası pazarda etkinliğin artırılması, Türkiye'nin sürdürülebilir büyüme hedefini daha da sağlamlaştırıyor.
Mehmet Şimşek’in sözleriyle, amaç sadece üretimi artırmak değil, aynı zamanda bu üretimi daha dayanıklı, daha katma değerli ve küresel ölçekte rekabetçi hale getirmek. Bu hedef doğrultusunda atılacak her adım, Türkiye ekonomisinin uzun vadeli istikrarına katkı sağlayacak.
