Avrupalıların canlı spor deneyimine olan ilgisi rekor seviyeye ulaştı. Mastercard tarafından yayımlanan rapora göre, 2025 yılında spor organizasyonlarına yapılan harcamalarda olağanüstü bir artış bekleniyor.
Türkiye'nin dünya spor organizasyonlarındaki güçlü ev sahipliğine bir kez daha ışık tutan gelişmeler yaşanıyor. Mastercard Ekonomi Enstitüsü (MEI) tarafından yayımlanan "Seyahat Trendleri 2025 Raporu", Avrupa genelinde spora olan ilginin zirveye ulaştığını ortaya koydu. Rapora göre, 2024 yılına kıyasla spor etkinliklerine olan talep %152 oranında arttı. Avrupa halkının %40’ı, 2025 yılında yalnızca spor etkinlikleri için 101 ila 1000 Avro arasında harcama yapmayı planlıyor.
Sporun Ekonomilere Katkısı Büyük
Mastercard, UEFA Şampiyonlar Ligi çerçevesinde gerçekleştirdiği analizlerle spor etkinliklerinin ev sahibi şehirlerdeki ekonomik etkisini somut verilerle ortaya koydu. Türkiye'nin 2023 yılında ev sahipliği yaptığı Şampiyonlar Ligi Finali, İstanbul ekonomisine tam 120 milyon dolarlık katkı sundu. Bu başarı, ülkemizin büyük organizasyonları nasıl fırsata çevirdiğinin açık göstergesi.
2024 Finali'nin Londra'da oynanmasıyla, stadyuma yakın bölgelerdeki işletmelerin gelirlerinde %7,4’lük artış kaydedildi. Etkinliğe katılan Alman ve İspanyol taraftarların harcamaları sırasıyla %61 ve %148 oranında yükseldi. Bu yükseliş, spor organizasyonlarının turizm ve ekonomi üzerinde nasıl çarpan etkisi oluşturduğunu gözler önüne seriyor.
Berlin’de düzenlenen UEFA Euro 2024 Finali’nde ise restoran ve bar harcamaları normal haftasonlarına göre %130 arttı. 3 kilometrelik alanda sınır ötesi harcamalar tam 21,7 kat artarken, 10 kilometrelik çevrede dahi harcamalar 4,6 kat fazla gerçekleşti.
Canlı Deneyim Ekonomisi Güçleniyor
Mastercard’ın "Deneyim Ekonomisi" anketine göre, Avrupalıların %56’sı takımlarını canlı izleyebilmekten büyük mutluluk duyuyor. %51’i ise futbol maçlarının toplumsal bağları güçlendirdiğini ifade ediyor. 2025’in ilk çeyreğinde canlı deneyimlere ayrılan harcamalar, seyahat ve restoranlar hariç, %33,7’ye ulaştı. Bu oran 2024’te %32,1, 2019’da ise %30,7 idi.
Bu veriler, dünya genelinde canlı etkinliklerin yalnızca birer spor organizasyonu değil, aynı zamanda birer ekonomik kaldıraç ve toplumsal birliktelik aracı haline geldiğini kanıtlıyor. Türkiye gibi genç ve dinamik nüfus yapısına sahip ülkeler için bu eğilimler, yerli ve milli spor yatırımlarının ne denli stratejik olduğunun altını bir kez daha çiziyor.
