Cumhuriyet tarihinin en yüksek meblağlı özelleştirme ihalelerinden biri olan araç muayene hizmetleri ihalesinde kritik eşik aşıldı. 2027-2047 döneminde Türkiye genelindeki araç muayene operasyonlarını yürütme hakkını elde eden MOI Ortak Girişim Grubu, Turka markasıyla yola çıkmak için ilk resmi imzayı Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile attı.
Sadece bir ihale değil, aynı zamanda Türkiye’de trafik güvenliği ve altyapı modernizasyonu için yepyeni bir vizyonun başlangıcı olarak değerlendirilen bu adım, sektörde heyecanla karşılandı. Bu yeni dönemde muayene istasyonlarının sadece teknik kontrol noktaları değil, aynı zamanda vatandaş odaklı hizmet merkezleri olması hedefleniyor.
stratejik ortaklık, küresel tecrübe ve yerel vizyonla birleşti
21 Mayıs 2025’te tamamlanan ihaleyle birlikte Türkiye, global tecrübeyi yerli dinamiklerle birleştiren bir konsorsiyuma kapılarını açtı. ABD merkezli Opus Group, İspanya’dan Itversia Gestion S.L ve VTV Norte SA, Türkiye’den ise Met-Gün Grup’un oluşturduğu MOI Ortak Girişim Grubu, uzun soluklu bir sorumluluğu devralmak üzere kolları sıvadı.
Turka markasıyla hizmet verecek olan yeni sistem, hem teknolojik altyapısı hem de müşteri deneyimi açısından çağ atlamayı vaat ediyor. Konsorsiyumun ilk resmi ziyareti, sözleşme taslaklarının paraf edilerek Danıştay’a sunulması aşamasında gerçekleşti. Bu kritik ziyaret, ihale sonrası teknik sürecin ne denli ciddi ve hızlı ilerlediğinin göstergesi oldu.
trafik güvenliğinde devrim niteliğinde adımlar
MOI Grubu adına açıklama yapan Turka İcra Kurulu Üyesi Serhan Salman, 2024 yılı itibariyle Türkiye yollarında kayıtlı 31 milyondan fazla aracın bulunduğuna ve her yıl bu sayıya ortalama 1 milyon yeni araç eklendiğine dikkat çekerek şu sözlerle vizyonlarını ortaya koydu:
“Bu büyüme, araç muayene sisteminin sadece teknik bir zorunluluk değil, aynı zamanda insan hayatını koruma açısından stratejik bir öncelik olduğunu gösteriyor. 2027’de 249 istasyonumuzla görev başına geçeceğiz. Bugün attığımız imzalar, bu yolculuğun sağlam temellerini oluşturuyor.”
Turka’nın amacı sadece sistem devralmak değil; aynı zamanda bu süreci dijitalleştirerek daha ulaşılabilir, şeffaf ve insan odaklı hale getirmek.
muayene artık sadece kontrol değil, bir deneyim olacak
Yeni dönemin belki de en dikkat çeken detayı, araç sahiplerinin yaşadığı zorlukları en aza indirecek kapsamlı kullanıcı deneyimi dönüşümü olacak. Hem fiziki hem dijital hizmetlerin baştan tasarlandığı yeni modelde;
Kredi kartı ile ödeme yapılabilecek, hiçbir komisyon alınmayacak.
İstasyonlarda bekleme alanları, kafeteryalar ve elektrikli araçlar için şarj üniteleri yer alacak.
Online randevu ve şikâyet sistemleri ile vatandaş geri bildirimleri doğrudan sisteme aktarılacak.
Kullanıcı memnuniyetine odaklanan bir hizmet takip ve denetim sistemi kurulacak.
insan kaynağına yatırım: 4 bin 500 kişilik dev istihdam
Turka’nın hedefleri yalnızca teknolojik değil. Aynı zamanda insan kaynağı açısından da büyük bir değişim planlanıyor. Hali hazırda sektörde çalışan tecrübeli personel, yeni sistem bünyesine dahil edilecek. Böylece toplamda 4 bin 500 kişilik bir istihdam modeli hayata geçirilecek.
Bu yapı, yalnızca araç muayenesinde değil, müşteri ilişkileri, operasyon yönetimi ve teknik servis alanlarında da güçlü bir organizasyonun temelini oluşturacak. Ayrıca bayilik sistemine katılacak girişimciler, uzun vadeli iş ortaklıklarıyla desteklenecek.
global bilgi birikimi türkiye’ye taşınıyor
MOI Grubu’nu oluşturan global oyuncular, bu projeye yalnızca ticari değil, stratejik bir yatırım gözüyle bakıyor. Opus Group CEO’su Lothar Geilen, Türkiye’deki ortaklarıyla kurdukları iş birliğinin önemini şu sözlerle dile getirdi:
“MOI, alanında uzman şirketlerin birleşimiyle ortaya çıkan güçlü bir yapı. Türkiye gibi dinamik bir ekonomide, araç muayenesi gibi kritik bir alanda yer almak bizim için gurur verici. Küresel tecrübemizi, Türkiye’nin lokomotif sektörü olan otomotive entegre ederek daha verimli bir sistem kuracağız.”
2027’de başlayacak bu büyük dönüşüm, sadece araçların değil, hizmet kalitesinin de muayenesi olacak
Turka’nın hedefi yalnızca araçları denetlemek değil; vatandaşın aldığı hizmeti daha hızlı, daha şeffaf ve daha insani hale getirmek. 2027 yılı itibarıyla başlayacak bu büyük değişim, Türkiye’nin trafik güvenliği vizyonunda bir milat olarak görülüyor.
İlk imzalar atıldı, yol haritası netleşti ve artık sırada Türkiye genelinde kapsamlı bir hazırlık süreci var. Yeni dönemin sadece araçlar için değil, hizmet anlayışı açısından da yepyeni bir çığır açması bekleniyor.
