Doğum oranlarının düşmesiyle mücadele eden ülkeler arasında yer alan Kuzey Makedonya, radikal bir çözüm için düğmeye bastı. Hükümetin gündemindeki yeni düzenleme, evlenmeyen bireylerden ek vergi alınmasını öngörüyor. Başbakan Miovski'nin üzerinde çalıştığı taslağa göre bu uygulama, doğum oranlarını artırmak ve aile kurumunu teşvik etmek amacı taşıyor.
Türkiye’de de benzer demografik sıkıntılar gündemdeyken, bu haber toplumda tartışmaları beraberinde getirdi.
TÜRKİYE’DE UYGULANSA NE OLURDU? SOKAĞIN NABZI TUTULDU
Peki böyle bir sistem Türkiye’de devreye alınsaydı nasıl bir tablo oluşurdu? Sokağın nabzı net: Kimi evliliğe yönelirdi, kimi vergi ödemeyi tercih ederdi.
Bazı vatandaşlar “Yalnızlık Allah’a mahsustur” diyerek kararı desteklerken, bazıları ise ekonomik şartların bu uygulamaya uygun olmadığını vurguluyor: “Zaten evlenemiyoruz, üstüne vergi mi vereceğiz?”
Verginin oranı da merak konusu. “Makûl seviyede bir vergi olursa öderim” diyen de var, “Evlenmektense vergi vermeyi tercih ederim” diyen de…
EVLİLİK MALİYETİ Mİ, VERGİ Mİ? TÜRK HALKI İKİYE BÖLÜNDÜ
Bugün Türkiye’de evlilik demek büyük bir ekonomik yük anlamına geliyor. Düğün masrafları, ev eşyaları, kiralar ve altın derken yeni bir hayat kurmak artık ciddi bir maliyet. Bu durumda vatandaşlar “Vergi mi daha ucuz, evlilik mi?” sorusunu hesaplamaya başladı.
Halktan biri şöyle yorum yapıyor:
“Eğer evlilik maliyeti 300 bin TL’yi buluyorsa, 10 yılda ödenecek bekar vergisi 150 bin TL ise düşünürüm. Matematik önemli.”
SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ İÇİN UYARI: NÜFUS YAŞLANIYOR
Konunun temelinde nüfusun yaşlanması ve genç nüfusun azalması yatıyor. Türkiye’de de yetkililer bu konuda zaman zaman açıklamalarda bulunuyor. Emekli sayısındaki artış ve doğum oranlarındaki azalış, sosyal güvenlik sistemini tehdit eden en büyük unsurlar arasında.
Vergi, teşvik, kampanya ya da başka araçlarla gençleri evliliğe ve çocuk sahibi olmaya yönlendirmek artık sadece toplumsal değil, ekonomik bir zorunluluk olarak da öne çıkıyor.
