Türkiye, Afrika Boynuzu’nda istikrarlı ve uzun vadeli yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Somali’de yürütülen projelerle hem yerel halkın kalkınması sağlanıyor hem de Türk iş dünyası için yepyeni kapılar aralanıyor. Bu stratejik ortaklık şimdi çok daha derin ve bereketli sulara uzanıyor: Hint Okyanusu’nun kalbinde yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık balıkçılık potansiyeli, Türk yatırımcılarını bekliyor.
Mogadişu’da düzenlenen II. Somali Ulusal Balıkçılık Haftası’nda konuşan Türkiye’nin Somali Büyükelçisi Alper Aktaş, bu dev potansiyelin yalnızca ekonomik bir fırsat olmadığını, aynı zamanda iki ülke arasındaki kardeşliğin de yeni bir boyuta taşındığını vurguladı.
sudan çıkan servet: türkiye-somali işbirliği denizlere taşınıyor
Türkiye, Somali’de yalnızca kara yatırımlarıyla değil, denizlerdeki zenginliklerle de varlığını güçlendiriyor. Alper Aktaş’ın sözleri, Somali açıklarında hâlâ keşfedilmeyi bekleyen muazzam ekonomik değerin altını çiziyor:
“Okyanus'ta yıllık yaklaşık 2 milyar dolarlık bir servet sizleri bekliyor.”
Bu ifadenin ardında yatan gerçek, hem Türkiye’nin balıkçılık filosu hem de Somali’nin denizcilik kapasitesi için büyük bir dönüşüm anlamına geliyor. Türk balıkçı gemilerinin bu sulara açılmasıyla birlikte, Somali'nin uzun yıllardır değerlendiremediği deniz kaynakları adil ve sürdürülebilir bir şekilde ekonomiye kazandırılacak.
balıkçılığın ötesinde bir vizyon: ortaklık, teknoloji ve uzay yatırımı
Ancak bu işbirliği sadece balıkçılıkla sınırlı değil. Büyükelçi Aktaş, iki ülkenin uzay teknolojileri alanında da ortak projeler planladığını duyurdu. Somali’de kurulması planlanan uzay üssü ile birlikte, Türkiye-Somali ortaklığı sadece kıtaları değil, gökyüzünü de kapsayacak bir vizyona doğru evriliyor.
Geçmişte bazı çevrelerin eleştirdiği projelerin hayata geçmesi, Türkiye’nin bu bölgede yalnızca bir yatırımcı değil, aynı zamanda güvenilir bir kalkınma ortağı olduğunu da ortaya koyuyor. Başta TÜRKSOM Askerî Eğitim Merkezi ve Recep Tayyip Erdoğan Hastanesi olmak üzere tamamlanan projeler, bu güvenin somut yansımaları.
afrika’da güven inşa eden tek güç: türkiye
Somali ordusuna verilen eğitim desteği, altyapı yatırımları, sağlık ve enerji alanındaki projeler, Türkiye’nin Afrika’daki varlığını sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik ve insani bir boyuta taşıyor. Balıkçılık yatırımı ise bu stratejinin doğal bir uzantısı olarak hem Somali halkına yeni istihdam olanakları sunacak hem de Türk girişimciler için global pazarlara açılma fırsatı yaratacak.
Aktaş’ın sözleri bu misyonu net bir şekilde ortaya koyuyor:
“Türkiye ve Somali kardeşliği, umudumuzu kırmak isteyenleri mahcup etmeye devam edecek.”
Türkiye’nin Somali’deki projeleri artık sadece bölgesel değil, küresel ölçekte yankı bulacak bir dönüşümün habercisi niteliğinde. Hint Okyanusu’ndan yükselen bu çağrı, sadece balıkçılık değil, diplomatik ve ekonomik bir güç birliğinin sembolü olarak okunmalı.
