Türkiye'de otomobil sahibi olmak, özellikle son dönemdeki yüksek enflasyon ve ÖTV düzenlemeleriyle birlikte adeta bir lükse dönüştü. Yeni bir araca erişim zorlaşırken, trafikteki mevcut araçların yaş ortalaması hızla yükselerek 20 yılı aştı. Bu durum, hem trafikteki güvenlik risklerini artırıyor hem de çevre kirliliği açısından ciddi endişelere yol açıyor.
Bu vahim tablo karşısında, CHP Milletvekili Müzeyyen Şevkin, önemli bir çözüm önerisini Meclis gündemine taşıdı. Şevkin, sunduğu kanun teklifiyle, eski ve ekonomik ömrünü tamamlamış araçların trafikten çekilerek piyasanın gençleşmesini hedefliyor.
Milletvekili Şevkin'in sunduğu teklifin en çarpıcı maddesi, 20 yaş ve üzeri otomobilini trafikten çekerek hurdaya ayıran vatandaşlara, yerli üretim sıfır kilometre bir otomobil satın almaları halinde ÖTV muafiyeti getirilmesi. Bu devrim niteliğindeki düzenleme, yıllardır yüksek vergi yükü altında yeni araç alma hayali kuran milyonlarca vatandaşı doğrudan ilgilendiriyor.
Müzeyyen Şevkin, bu teklifin sadece bir vergi indirimi olmadığını, aynı zamanda çok yönlü faydalar sağlayacağını vurguladı:
Daha Güvenli Yollar, Daha Temiz Hava: Eskimiş, güvenlik donanımları yetersiz araçların trafikten çekilmesiyle kaza riskleri azalacak. Yerine geçecek modern ve çevre dostu yeni nesil otomobiller ise hava kirliliğinin azaltılmasına önemli katkı sunacak.
Ekonomiye Çifte Katkı: Piyasadan çekilecek binlerce hurda aracın geri dönüşüm süreçleriyle ekonomiye yeniden kazandırılması hedefleniyor. Bu, hem atık yönetimine hem de hammadde tedarikine destek olacak. Ayrıca, yeni otomobil satışlarının artmasıyla yerli otomotiv sektörü canlanacak.
Vatandaşın Cebine Destek: Yüksek vergi yükü nedeniyle araç yenileyemeyen vatandaşlara, güvenli ve modern bir araca sahip olma fırsatı sunularak maddi anlamda önemli bir kolaylık sağlanacak.
ÖTV muafiyeti veya hurda teşviki benzeri düzenlemeler Türkiye'nin gündemine ilk kez gelmiyor. Ancak bu tür teşviklerde en büyük endişelerden biri, maalesef fırsatçılığın ve spekülatif hareketlerin önüne geçilmesi. Piyasa dinamiklerini bozabilecek kötüye kullanımların engellenmesi, teklifin başarısı için kritik önem taşıyor. Olası bir yasalaşma sürecinde, hükümetin bu tür risklere karşı kapsamlı ve şeffaf önlemler alması bekleniyor.
