Faydalı Örnekler Var
Google’ın Pixel 9 serisi, yapay zekâyı en verimli kullanan modellerden biri olarak öne çıkıyor. Gemini desteğiyle gelen akıllı hava durumu uygulaması, otomatik çağrı notları ve ekran görüntülerinden bilgi çıkarma özellikleri günlük kullanımda gerçekten işe yarıyor. Nothing Phone'da benzer şekilde, sesli notları ve ekran görüntülerini otomatik görevlere dönüştürebilen yapay zekâ sistemleriyle dikkat çekiyor.
Ayrıca bu tür AI özellikleri, donanımı da etkiliyor. Örneğin Pixel 9 Pro’da 16GB RAM gibi güçlü donanımlar artık standart hale geliyor; bu da yapay zekânın yazılım kadar donanımı da şekillendirdiğini gösteriyor.
Ancak her zaman faydalı değil
Ancak her yapay zekâ uygulaması bu kadar başarılı değil. Apple’ın “Apple Intelligence” hamlesi, gecikmeler ve gerçekleşmeyen vaatler nedeniyle büyük eleştiriler aldı. Bazı özellikler, tanıtımlardan tamamen çıkarıldı.
Benzer bir durum Motorola’nın 2025 Razr serisi tanıtımında da görüldü. Lansman etkinliğinin neredeyse tamamı yapay zekâya ayrıldı, cihazlardan ise çok az bahsedildi. Oysa cihazlar teknik olarak güçlüydü; fakat bu detaylar yapay zekâya yapılan vurgu yüzünden arka planda kaldı.
Denge Şart
Yapay zekâ, doğru kullanıldığında gerçekten fark yaratabiliyor. Ancak pazarlama stratejisinin tamamını bu teknolojiye yüklemek, kullanıcıyı hayal kırıklığına uğratabilir. Özellikle henüz gelişmekte olan bu sistemlerin zaman zaman yanlış bilgi üretmesi ve mantık hataları yapması, güven sorunlarına yol açabiliyor.
Samsung ve Google bu konuda daha dikkatli. AI entegrasyonunu vurgularken, nasıl çalıştığını ve kullanıcıya ne kazandıracağını net biçimde anlatıyorlar. Bu yaklaşım, kullanıcı güveni açısından çok daha sağlıklı.
