Geçmiş yıllarda devlet kurumlarının aksaklığını eleştiren birçok eski Türk filminde söylenen bir repliktir; “Bugün git yarın gel...” Fakat inanır mısınız o replik hala gerçekliğini koruyor. Öyle ki Esenyurt Tapu Müdürlüğü'ndeki işimizi sabahtan akşama kadar bekleyip ancak ikinci günün sonunda halledebildik.
Koronavirüsü ciddiye alan yok
İşlerimizi halletmek için gittiğimiz Esenyurt Tapu Müdürlüğü'nde gördüğümüz manzara tam anlamıyla içler acısıydı diyebiliriz. Korona salgını adeta yokmuşçasına içerisi ana baba günü ve hiçbir önlemde alnımış değil. Güvenlikten çantaların geçtiği, telefonların konduğu sehpa ve X-RAY cihazına elindekini koymaya bile tereddüt ediyor insan. Merdiven çıkışlarının kenarlarında virüs korkusuyla takılan eldivenler çıkarılıp köşeye atılmış. Koca binada, plastik, kağıt çöpünü ayrı atacak bir çöp kutusuna rastlayamadık. Yoğun toz kokusuyla zaten boğazlar yanmaya ve gözler kaşınmaya başlıyor. Havasızlık had safhada. Bir de alerjisi olanların ne kadar etkilendiğini tasavvur edin. Evden çıkmasın diye uyarılan 60 yaş üzeri nice insan var..
5 memurun işini 1 memur yapıyor
Masasında oturan memur kalmamış, dört kişilik danışma da sadece bir memur var. O da bir evrağı alıyor içeri bir şeyler sormaya diye gidiyor, 15-20 dakika sonra sırada biriken insanların “nerede bu memur” demesiyle yerine dönüyor. Burada kuyruk oluşuyor ve bırakın bir metre mesafeyi, burun buruna bekliyoruz! Aksıran da orada, tıksırında. İşlem hazır diyorlar, bekliyorsun haber yok. Burada hazırlanan bir belgeyi, dünyanın bir ucundan ekrandan görebileceğimiz bir çağda yaşıyoruz ama ne menem şeydir ki, burada evrağa imza atacak memurun masasına bir türlü ulaşamıyor. En sonunda işlem sırası bize geliyor fakat; geri yollanıyoruz. Bugün git, yarın gel”günleri, eski türk filmlerinde kaldı sanıyordum, burada maalesef hala bitmemiş.
