Bugün siyaset yok!

Tamamen ‘yerli ve milli’ deyip samanı Bulgaristan’dan getirmeye benziyor. Anası babası bu toprakların insanı olan çocuğa, dini inançlarında ithal bi düşünce yerleşmemiş olsa dahi ‘Christian’ adını koymak gibi bi şe…
Düşünsene, yerli ve milli bi otomobil yapacaksın, üretimde en ileri teknolojiyi Amerikan efsanesi Tesla’nın kurucularından Elon Musk ile konuşacaksın…
Bursa Renault’da binlerce insan çalışıyor, Sakarya Toyota ona keza, İzmit Hyundai’de değişik bi durum yok. Ama; teknoloji harikası Amerikan marka Tesla kurucularından Musk bu işe el atınca otomobil ‘yerli ve milli’ olacak ha… Bantlarda işçi olarak devlet başkanı, Emine hanım, Sümeyye, Esra, Bilal, Burak, dünürleri-damatları mı göreceğiz de üretim ‘yerli ve milli’ olacak… Orada da ‘yerli ve milli’ işçiler, Amerikan teknolojisi için ter dökecek, değişen bi şe olmayacak…
Ama bugün siyaset yok!
Türkçe konuşacağız…
Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla ve ‘Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek’ amacıyla kurulan Türk Dil Kurumu’na bi göz atacağız…
TDK, bir varmış bir yokmuş Başbakanlığa bağlı olarak faaliyet yürütürdü. Şimdi bilmem…
Geçenlerde laf olsun diye oraya buraya bakarken, Türk Dil Kurumu’nun Kredi ve Yurtlar Kurumu ile ortak düzenledikleri bi konferansa ilişti gözüm. Konu; ‘Dilimiz Kimliğimizdir.’
Konu başlığını birlikte açalım mı:
‘Dilimiz Türkçe, Kimliğimiz Türk!..’
Bak işte; yukarıyı nasıl da kızdıracaklar şimdi…
Neyse, bugün siyasetten uzak, Türk Dil Kurumu’nun görev ve hedefine takılalım dedik; ne görelim:
Hemen internetten TDK ana sayfasına gir, ‘HAKKIMIZDA’ bölümünden ‘Görev ve Hedef’inin ne olduğunu öğren.
Görev: Türkçenin yazılı ve sözlü kaynakları üzerine bilime dayalı araştırmalar yapmak; Türkçenin bilim, sanat, edebiyat ve öğretim dili olarak gelişmesini ve her alanda doğru kullanılmasını sağlamaktır.
Hedef: Türk dilinin zenginliğini meydana çıkarıp onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek ve Türk dünyasında ortak anlaşma dili, dünyada ise yaygın ve geçerli bir dil konumuna getirmektir.
Ne var bunda… Çok şey:
Önce Misyon, yanına da parantez içinde ‘Görev’;
Önce Vizyon, yanına da parantez içinde ‘Hedef’ yazıldığını göreceksin…
Hem ‘Türkçenin yazılı ve sözlü kaynakları üzerine bilime dayalı araştırmalar’ yapmayı görev kabul edeceksin, hem de bunu öncelikle bir ‘MİSYON’ olarak göreceksin. Yani bunun Türkçesini ikinci plana atacaksın…
Hem ‘Türk dilinin zenginliğini meydana çıkarmayı’ hedef olarak belirleyeceksin, hem de bunu öncelikle bir ‘VİZYON’ olarak göreceksin. Yani bunun Türkçesini ikinci plana atacaksın…
Sonra da ‘Dilimiz Kimliğimizdir’ diyerek konferans düzenleyeceksin…
Bre TDK Başkanı…
Kurumu Misyon ve Vizyondan kurtarmadığın sürece, dilinden ve kimliğinden kuşku duyarız.
Bak, siyasetten uzak bi yazıyla sadece mini(!) bi detaya dikkat çektik.
Ya siyaset yazsaydık!..