Buyurun cenaze namazına! Çiftçi isyanda

Ayçiçeği üretimini artırmak ve tarımı geliştirmek maksadıyla Tarım Kredi Kooperatifi tarafından verilen kredi, çiftçilerin başına dert oldu. Aldıkları krediyi ürün karşılığında ödeyeceklerini ifade eden çiftçiler 30 Eylül'ün son ödeme günü olmasına rağmen kooperatifin ayçiçeği alımını durdurduğunu belirtti. Çiftçilerin bu durumunu fırsat bilen tüccarlar ise Tarım ve Orman Bakanlığı'nın açıkladığı fiyatın çok altında bir rakamla elde kalan ayçiçeğini almanın peşine düştü. Bakan Pakdemirli, 2019-2020 üretim sezonu ayçiçeği alım fiyatını ton başına 2 bin 500 lira olarak açıklamıştı. Tüccarın ise ton başına 2 bin 200 TL verdiği öğrenildi.  Hani kara gün dustuydu? Konu hakkında Damga'ya konuşan Nakkaş Mahallesi Muhtarı Zafer Öztürk, “Tarım Kredi Kooperatifleri hani çiftçinin kara gün dostu idi?” diye sorduş.Aynı zamanda Tarım Kredi Kooperatifi Üyesi olan Öztürk, “Bize diyeceksiniz ki, gel mazotunu, gübreni bizden al! Bize borçlan. Hasat ettiğin ürünle borcunu öde... Sonra stoğum doldu, ürün alamıyorum, başınızın çaresine bakın. Bakanlık tarafından açıklanan ayçiçeği alım fiyatı 2 bin 500 lira. Tarım Kredi Kooperatifi ürününüzü almıyorum diyor. Tüccar fiyatları 2 bin 200, 2 bin 300 TL'ye kadar çekti. Üretici yine zarar ediyor. Peki bu üretici kooperatife borcunu nasıl ödeyecek? Ödemezseniz gelip traktörünüzü haciz ediyor. Çiftçi bu sene hiç olmadığı kadar zora sokuluyor. Amaç çiftçiyi bitirmek mi?” diyerek yetkili kurumlara ve Bakanlığa seslendi. Ödeyemezse haciz gelecek Çatalca'da çiftçilik ile uğraşan bir başka vatandaş Bergin Çetince ise Tarım Kredi Kooperatifi Genel Merkezi'ni aradığını belirterek, “Bana ürün alamadıklarını ve stoklarının dolduğunu söyledi. 'Beni borçlandırdınız, ürünüme karşılık bu borcun altına girdim' dediğimde, nakit ödeyeceksiniz dedi. Nakit ödeyemem dediğimde de haciz işlemlerine maruz kalırsın diyor. 170 bin lira Tarım Krediye borcum olmasına rağmen 30 bin liralık traktörüm bulunuyor. Nasıl olacak bu iş? Buna acilen bir çözüm bulunması gerekiyor. Çatalca'ya 2 bin ton alım kotası belirlenmiş, alınan 900 ton. Diğer bölgelerdeki alımlar sebebi ile Çatalcalı çiftçi ziyan edilemez” ifadelerini kullandı. İlk defa böyle bir şey oldu Çiftçilerin çoğunluğu isyanını sesli bir şekilde dile getirirken baba mesleği olan çiftçiliğe zor zahmet devam ettiklerini belirten İsmail Zeren isimli vatandaş, “Biz babadan nasıl gördüysek öyle devam ediyoruz. Babalarımız da Tarım Kredi Kooperatifi ile çalışırmış. Ben ilk defa böyle bir olayla karşılaşıyorum. Çiftçinin güvendiği dağlara kar mı yağdı? Ürünümü mecburen tüccara verdim. Tüccara verirken ürünün tabiki alım fiyatı da düşüyor. Bu da zarar demek. Kooperatife olan borcunuzu ödemezseniz, faiz biniyor, icra takibi başlıyor” sözleri ile zor durumda olduklarını belirtti. Çiftçinin durumu zaten kötü Yine çiftçilik ile uğraşan İbrahim Geçer de Tarım Kredi Kooperatifi'ne üye olmadığını dile getirerek, “Bana da teklif ettiler, gel gübreni al, mazotunu al diye. Ben almadım. Peki ya alsaydım? Veresiye verip, ürününü alacağız dedikleri an ya böyle bir hataya düşseydim? Çiftçinin durumu zaten kötü. Bir de böyle durumlar... Şimdi buyurun hep birlikte cenaze namazına” ifadelerini kullandı. Çiftçiyi öldürmeyin Çiftçilerin mağduriyetini Damga'ya değerlendiren Çatalca Ziraat Odası Başkanı Seyit Çetin, “Bu sadece Çatalca çiftçisinin değil, tüm Türkiye genelinde Tarım Kredi Kooperatiflerine üye olan ve borçlu olan çiftçimizin sorunu haline gelmiştir” bilgisini verdi. “Çok sıkıcı bir durum ile karşı karşıyayız” diye konuşan Çetin, “Ziraat Odaları Başkanları olarak konuyu bakanlık boyutuna kadar taşıdık. Çiftçi şu an resmen zarar ettiriliyor. 2 bin 500 lira olarak açıklanan fiyatlar, bugün 2 bin 200, 2 bin 300 liralara düştü. Bu süreç devam ederse ürünün fiyatı daha düşürülecek. Peki çiftçi ne yapacak? Ton başına kaybı, çektiği krediye gelecek olan faizler! Dediğim gibi çok can sıkıcı bir durum ile karşı karşıyayız. Ziraat Odası olarak görüşmelerimize devam ediyoruz. Umudumuz bu sorunun bir an önce çözülmesi yönünde. Bu tür uygulamalar çiftçiyi her geçen gün biraz daha üretim bakımından öldürüyor. Çiftçi ölürse, tarım ölür. Tarım ölürse varın düşünün gelecek ne olur? O sebeple çiftçiyi öldürmeyin diyoruz” açıklamasını yaptı. Bahadır Sügür