CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu’nda kabul edilen, Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ne sert tepki gösterdi. Torun, “Seçimde kazanamadığı belediyelerden intikam almak için her yolu deneyen, 19 yılda ülkemizin varlıklarını satıp satıp doymayan siyasi iktidar, şimdi de turizm bölgelerindeki belediyelerimizin taşınmazlarına ve yetkilerine göz dikmiştir. Bu iktidar, sandıkta alamadığı yetkiyi, masa başında zorbalıkla çalmak istemektedir. Belediye başkanlarımızın hakkını kimseye yedirmeyiz” dedi.
Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Torun, yazılı açıklamasında, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Amaç yetkileri toplamak”
“Yerel seçim sonuçlarını bir türlü içine sindiremeyen, kazanamadığı belediyelerin yetkilerini, hukuksuzca kendinde toplamak isteyen siyasi iktidarın, yeni bir girişimi ile karşı karşıyayız. Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, komisyonda, partimizin tüm itirazlarına rağmen kabul edildi. Milletimiz şunu bilmelidir: Bu kanun teklifin tek amacı, turizm bölgelerindeki belediyelerimizin yetkilerini merkezi yönetimde toplamaktır.
“Yağmacılığın teklifi”
Hiç kimse şunu unutmasın: Yerel seçimlerde milletimiz yetkiyi belediye başkanlarımıza vermiştir. Rant için gözü dönmüş iktidar, sandıkta milletten alamadığı yetkiyi, TBMM’deki çoğunluğuna dayanarak, masa başında zorbalıkla çalmak istemektedir. Bu teklif, turizm bölgelerinde belediyelerimizi görmezden gelerek, yağmacılığın önünü açacak bir tekliftir.
“Meralar bakanlığa devredilecek”
Teklifin 6. Maddesi ile; mera, yaylak ve kışlakların yatırımcıya tahsis amacı değiştirilmekte ve bu alanların Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmesinin önü açılmaktadır. Böylece; belediyelere tahsisli meraların da merkezi yönetime devri söz konusu olacaktır. Bu alanlar yatırımcıya tahsis edilerek, meralarda bile inşaat yapılmasına imkân tanınacaktır.
“Tek adam, tek yatırımcıya verecek”
Bunun yanında teklife göre; kültür ve turizm koruma ve geliştirme bölgelerinin tamamının veya belli bölgelerinin, tek bir ana yatırımcıya tahsisi için yapılan başvurular Cumhurbaşkanı tarafından incelenecek ve tek adamın seçeceği tek yatırımcıya izin verilecektir.
“Bu iktidar sabıkalıdır”
Yine turizm bölgelerinde yatırımcılara yat limanı tahsis edilmesi yetkisi de belediyelerin elinden alınarak Kültür ve Turizm Bakanlığı’na verilmek istenmektedir. Ayrıca, turizm bölgelerinde belediyelere ait olan taşınmazların, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yatırımcıya tahsis edilmesinin önü açılmaktadır. Belediyelerin bu alanlardaki yetkileri ellerinden alınmak istenmektedir. Her ne kadar maddeye ‘idarenin uygun görüşüyle’ ibaresi eklenmiş olsa da uygulamada bir dayatma olacağı, bu iktidarın geçmiş sabıkalarından bellidir. Ayrıca, belediye meclisinde çoğunluğu olmayan seçilmiş başkanlarımızın yetkilerinin gasp edileceği su götürmez bir gerçektir.
“Kabotaj Kanunu’na aykırı”
Teklifin 3. Maddesinde ise kıyılardaki müstakil plaj işletmelerine, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan ruhsat alma zorunluluğu getiriliyor. Yani iktidar, belediyelerin bu alandaki ruhsat yetkisine de darbe vuruyor. Teklifin 4. Maddesi ile de kıyılarda lüks çadır tesisi yapılmasına imkân tanınıyor. Bu tesisler sadece Bakanlıktan işletme belgesi alacak sonrasında başka bir koşul aranmaksızın faaliyete başlayacak. Belediyelerin bu konuda tek sözü bulunmayacak. Teklifin 11. Maddesiyle, boyları 39 metrenin üzerinde olan yabancı ticari yatların, Türk kara sularında ticaret yapmasına izin veriliyor. Bu düzenleme de açıkça kapitülasyonları sonlandıran 815 Sayılı Kabotaj Kanunu’na aykırıdır.
“Belediyelerimize göz diktiler”
Sonuç olarak, sandıkta kaybettiği belediyelerden intikam almak için her yolu deneyen, 19 yılda ülkemizin varlıklarını satıp satıp doymayanlar, şimdi de turizm bölgelerindeki belediyelerimizin taşınmazlarına ve yetkilerine göz dikmiştir. Biz, belediye başkanlarımızın hakkını kimseye yedirmeyiz. Bu hukuksuz teklifin Genel Kurul’da yasalaşmaması için sonuna kadar mücadele edeceğiz.
"Anayasa'ya aykırı"
Birçok yönüyle Anayasa’ya aykırı olan bu teklifin, bu haliyle yasalaşması durumunda ise tüm hukuki girişimlerde bulunmaktan geri durmayacağız. Hukuksuzluktan medet uman bu iktidar da şunu bilmelidir: Milletin, belediye başkanlarımıza verdiği yetkiyi ellerinden almaya çalışmak hukuksuzluktur. Milletimiz, iradesini hiçe sayanlara ilk seçimde gereken cevabı verecektir.”
