Özkoç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, konuya ilişkin özetle şu değerlendirmede bulundu: “Adalet Bakanına kesinlikle güvenmiyorum. Geçen gün Bakan'a Meclis’te, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Sezgin Baran Korkmaz’ın elbirliğiyle kaçırıldığına ilişkin sözlerini sordum. Ya Sezgin Baran Korkmaz ile ilgili 4 tane mahkeme kararı var; yurt dışına çıkamaz, mal varlıklarına el konmuştur, kara para aklayıcısı… Bu kararları Adalet Bakanlığı nasıl kaldırdı ve nasıl kaçırdınız? Siz de müdahil oldunuz mu' dedim. ‘Vallahi ben böyle şeylere karışamam' dedi. Ya Adalet Bakanısın ya! İçişleri Bakanı diyor ki, ‘Adalet Bakanlığı da bu işin içerisinde'. Verilecek cevabın; ‘Ben bu işlere karışamam, ben bu işleri bilmiyorum…' mudur? Bilmiyorsan o makamda niye oturuyorsun, neden işgal ediyorsun? Sen aynı zamanda Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun başkanlığını da yapmıyor musun? Suça karışan insanlar varsa, savcılar varsa, hakimler varsa, bununla ilgili gereğini yapması gereken kişi sen değil misin? Adalet bir toplumun mayasıdır arkadaşlar. Bir grubun çıkarı, adaletin terazisini bozar ve bu yüzden yasalar, bu yüzden Anayasa tek bir masada hazırlanmaz. Sarayın aklıyla anayasa hazırlanmaz, toplumun tümünün ittifakıyla, görüşleri alınarak yapılır” dedi.
Neden iptal edildi?
Anayasa paketini de eleştiren Özkoç, “Dün anayasa paketi için son dakikada basın toplantısı yapacak olan AKP iktidarı, basın toplantısını iptal etti. Kimler katıldı, ne yaptılar, neden iptal ettiler? Saray’a gittiler, akıl sormaya ya da saraya onları çağırdı, başka bir şeyleri dikte ettirmeye…
Meclis Başkanı Şentop o toplantıda ne yapıyor? Şentop, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Başkanı, siyaset üstü bir makamda oturuyor. AKP’nin anayasa uzmanlığını yapmak, bir Meclis Başkanına yakışıyor mu? Ya sen ilkönce kendi görevini yapsana. Buradan sesleniyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir milletvekili darp edildi. Kalp pili vardı, uyutulmak zorunda kaldı. Bununla ilgili tek bir söz söyledin mi? Sen nasıl Meclis Başkanısın” diye konuştu.
Halkın yarısı asgari ücretli
Asgari Ücret tespitiyle ilgili çalışmalara da değinen CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Türkiye'de çalışanların yüzde 50'sinin asgari ücretle çalıştığını belirterek, tespit edilecek rakamın önemine vurgu yaptı. Özkoç, özetle şöyle konuştu: “Bakanlık bir anket yapmış, demişler ki ankette: İşveren 7 bin 50 TL olsun demiş, çalışanlar da 7 bin 500 TL olsun demiş. Allah’tan korkun ya! Nerede, kiminle yaptınız bu anketi? Hangi işçi benim başım 7 bin 500 lira olsun dedi, bana yeter dedi. Bütün sendikalar, işverenler, iktidar şunu görmeli; Çalışan, alnının teriyle emeğinin karşılığını almayı hak eden herkes, Türkiye’de onurlu yaşayacağı gibi bir ücret almalıdır. Asgari ücret, 10 bin liranın üzerinde olmalı. Belirlenecek rakam, 10 bin liranın üzerinde olsa da bu enflasyon karşısında yeterli olacak mı? İki üç ay içerisinde eriyecek. Asgari ücret sadece karın doyurmak değildir arkadaşlar. Bunun konut giderleri var, ısınma giderleri var, ulaşım giderleri var, eğitim giderleri var, insanca giyinme giderleri var, toplum içinde yaşayabilmek için asgari harcamalar var. Onun için asgari ücreti düşünürken, ‘2023’te enflasyon tek haneli rakamlara inecektir' diyen Recep Tayyip Erdoğan ve onun cumhurbaşkanlığı sisteminin yarattığı enflasyon belasını da göz ardı etmememiz gerekiyor. Refah için bu sistemin muhakkak değişmesi gerekiyor.”
DHA
