Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Her birey istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine özgü bir siyasal fikre sahip olmak, bağlı bulunduğu bir dinin yapmak ve yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kişinin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz" sözünün hatırlatıldığı açıklamada, "Cumhuriyetin ve özgürlüğün en temel ilkelerinden biri olan laiklik ilkesi ön plana çıkmaktadır. Aynı zamanda Atatürkçü düşünce yapısı içinde en önemli ilkelerinden biridir. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve kanunları içerisinde yer alır ve değiştirilmez hatta değiştirilmesi dahi teklif edilemez. Bu nedenler tüm Türkiye Cumhuriyet vatandaşlarının laiklik ilkesini bilmesi dil, din ve vicdan özgürlüğü açısından çok önemli olduğundan ve çok zor koşullarda Anayasalarımıza ve kanunlarımıza giren laiklik ilkesinin güvenilmesi ve savunulması gerekir" denildi.
Yeni Anayasa yapamaz
"Son günlerde siyasal iktidar tarafından sık sık gündeme getirilen ve anayasa ile ilgili tartışmaları özellikle bu dönemde gündeme getirilmesini samimi bulmuyoruz" denilen açıklamada, "Ayrıca mevcut TBMM yeni bir anayasa yapmak için gündem değiştirmek yerine her geçen gün artan yolsuzluk, yoksulluk çevre ve insan katliamları ile ilgili araştırma fikir önergelerine, hak temelli tekliflere, milletvekili dokunulmazlığına ilişkin konularda blok oy kullanma yerine her milletvekilinin bireysel iradesi ile hareket edebileceğine dair hiçbir örneğine rastlanmayacak davranışları ve hüküm adına üzücü. Diğer taraftan ülkemizin olanakları güçleri ve sivil toplum örgütleride sessiz ve etkisizler yıllardır kişi ve kurumlar üzerinde kurulan baskılar nedeniyle toplumsal muhalefetin sesi kesilmiştir. Son olarak TÜLOV olarak diyoruz ki; ülkemizde bu gerginlik yoksulluk, yolsuzluk, çatışma ve ayrışma iktidar tarafından yaratılırken diğer taraftan tüm cumhuriyet değerlerini yok edilirken gerçekten yeni bir anayasa ihtiyaç vardır. Ama bugünkü TBMM’de laik, demokratik, çağdaş, eşitlikçi, özgürlükçü, hak ve emek temelli çoğulcu, katılımcı, barışçıl bir anayasa yapmanın olanağı yoktur bulunmamaktadır. Bu çatışma ve kaos ortamında çatışma ve düşmanlıkların alabildiğine yoğunlaştığı bu günlerde iradeleri asla kendilerine ait olmayan milletvekillerinin oluşturduğu mevcut TBMM’nin yeni bir anayasa yapma yeteneği ve ehliyeti yoktur" ifadelerine yer verildi.
