“Turist Sayımızda Yüksek Artış Var, Turizm Geliri 50 Milyar Dolara Yaklaştı”
Ekonomide yılın üçüncü çeyrek verileri, turizm rakamlarıyla birlikte kamuoyuyla paylaşıldı. Geçen yıla kıyasla turist sayısında ciddi bir artış kaydedildi. Turizm gelirlerinde ise 50 milyar dolara yaklaşılmış durumda.
Açıklanan büyüme rakamları da olumlu seyrini sürdürdü. Türkiye; OECD ülkeleri arasında 4’üncü, G20 ülkeleri arasında ise 5’inci sırada yer aldı.
“Tarımda İstenmeyen Küçülme Var, Bu Yıl Toparlanmayı Bekliyoruz”
Zirai don ve kuraklık nedeniyle tarım sektöründe arzu edilmeyen bir küçülme yaşandı. Bu yıl tarımın toparlanmasının beklendiği ifade edildi. Makine yatırımlarındaki artışın büyüme rakamlarına katkısının millet için hayırlı olacağı vurgulandı.
“Risk Primimiz Son 7 Yılın En Düşük Seviyesinde”
Türkiye’nin risk primindeki belirgin düşüşün olumlu bir gelişme olduğu belirtildi. Kasım ayı enflasyon verilerinin %0,87 olarak açıklandığı ve temel mal enflasyonunda iyileşme görüldüğü ifade edildi.
Deprem ve Sosyal Konutlarda İlerleme
Deprem konutları ve sosyal konut projelerinde kira konusunda hızlı bir ilerleme kaydedildiği açıklandı.
“Türkiye’nin Hedefi Bellidir: 86 Milyonun Refahını Kalıcı Şekilde Artırmak”
Türkiye’nin orta vadeli hedeflerinin net olduğu vurgulandı. Buna göre:
- Üç yıl içinde mal ihracatının 375 milyar dolara çıkarılması,
- Turizm gelirlerinin üç yıl içinde 100 milyar dolara ulaşması,
- Terörün tamamen bitirilmesi
temel hedefler arasında yer alıyor.
“Hedefimizden Kopmadık, Kopmuyoruz”
Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlere rağmen hedeflerinden sapmadığı belirtilerek şu mesaj verildi:
“Bizi cesur kılan sarsılmaz inancımızdır. Bedel ödetmek isteyenlere geçit vermeyeceğiz. Suyu bulandırıp sonra sazan avına çıkanlara da asla izin vermeyeceğiz.”
“86 Milyonun Ne Düşündüğüne, Emekçinin Ne Hissettiğine Kulak Veriyoruz”
Ekonomik değerlendirmelerde yalnızca rakamlara değil, çarşıya, pazara, tüccara ve reel sektörün nabzına da bakıldığı belirtildi.
Uluslararası İlişkiler ve G20 Mesaisi
Dış politika ve uluslararası ilişkiler alanında da yoğun bir mesai yürütüldü. Özellikle G20 Zirvesi’nde önemli istişareler yapıldığı aktarıldı. Türkiye’nin en aktif üyelerden biri olarak sürece güçlü destek verdiği belirtildi.
“Küresel Sistemin Yeniden Yapılandırılması Gerekiyor”
G20 platformunda küresel sistemin yeniden yapılandırılması ihtiyacının net bir şekilde dile getirildiği ifade edildi. Dünya genelinde her 10 kişiden 1’inin açlık sınırında olduğu hatırlatılarak küresel adaletsizliklere vurgu yapıldı.
“Afrikalı Kardeşlerimiz Mesajlarımızı Olumlu Karşıladı”
Afrika ve Afrika halkı bizim kardeşimizdir. Bu kardeşlik hukukumuzu yerine getirmek bizim görevimizdir. Biz her şeyden önce vicdan sahibi bir millet ve devletiz. En yakınımızdan en ücra köşeye kadar el uzatmak bizim için çekinilecek bir durum değildir. Tam tersine, Türkiye’nin ananeli konumundan veren el konumuna gelmesi bir kıvanç meselesidir.
Yüz üç bin tonu aşan insani yardımlarımızla Gazze’ye insani yardım gönderen en çok ülkeysek, Sudan’a da hassasiyet gösteren biziz.
G20’de verilen mesajların özellikle Afrikalı liderler tarafından olumlu karşılandığı belirtildi:
“Son 20 yılda Afrika kıtasıyla geliştirdiğimiz ilişkilerimizin faydasını görüyoruz.”
“Kürt Kardeşim Kimin Cellat Olduğunu Biliyor”
Ya sen ömrün boyunca hiç mi CHP’nin utanç lekelerini, tarihini okumadın? Tek parti faşizminin neler yaşattığını hiç mi görmedin? Benim Kürt kardeşim kimin cellat olduğunu biliyor. Dar ağacında iskeleyi kimin devirdiğini milletim gayet iyi bilir.
“Deniz Gezmiş’e Timsah Gözyaşları Döküyorlar”
Şimdi ardından timsah gözyaşları döktükleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarına kimin sessiz kaldığını da milletim bilir. Sayın Özel hedef saptırmasın, kendini boşuna yormasın. Eğer cesareti varsa ve cellat görmek istiyorsa aynaya baksın; CHP’nin geçmişine baksın, cellatı zaten görecektir.
“CHP Hâlâ Çıkar Odaklı Bakıyor”
Yönetim değişiyor fakat CHP her şeye çıkar odaklı bakıyor. Kürt kardeşlerim için bunlar sadece bir oy deposu ama artık yutmazlar. Denklem basit: Karşılık bekledikleri oy verildiğinde sizden iyisi yok, aksi durumda sizden kötüsü yok.
“Depremde Gördük: Sırf Oy Vermediler Diye…”
Depremde şahit olduk; sırf oy vermediler diye depremzedelere etmediklerini bırakmadılar. Bugün de aynı zihniyet devam ediyor. CHP’nin saklamaya çalıştığı gizli yüzü, niyeti ve zihniyeti bir bir deşifre oluyor.
“Biz Bu Ülkenin Herkesini Kucaklamaya Devam Edeceğiz”
AK Parti olarak bizim tavrımız bellidir: Biz Türk, Arap, Çerkes, Laz… Tüm Türkiye’yi kucaklamaya devam edeceğiz.
Evlatlarımıza terörün karanlık gölgesinin düşmediği bir devleti teslim edeceğiz. Cumhur İttifakı olarak bu riski alıyorsak bunun için alıyoruz. Türkiye yarım asırlık bir musibetten kurtulsun diye yapıyoruz. Bu hedefe varmak için çalışıyoruz.
"Devlet Bahçeli'ye söylenenleri kabul etmiyoruz!"
Sayın Devlet Bahçeli’yi hedef alan dünkü açıklamaları kabul etmiyoruz. Gerek parti sözcülerimiz gerekse Dışişleri Bakanlığımız gerekli açıklamaları yapmıştır ve diplomatik adımlar atılmıştır. Bu vahim hatadan hemen dönülmelidir. Bundan sonra süreç daha iyi bir ivme kazanacaktır. Hedefe yaklaştıkça istismar mekanizmaları daha fazla devreye girecektir. Terör bitince işsiz kalacaklar bunu daha fazla mesele yapacaklardır.
İnancım, samimi duam odur ki; sorunları çözmek için milletimizin gazi Meclise gönderdiği vekillerimiz aynı hissiyatı paylaşıp aynı hedefe yürüyor. Özellikle komisyonumuz tarihi bir şeye imza atıyor. AK Parti olarak bugüne kadar olduğu gibi yapıcı ve ön açıcı olmaya devam edeceğiz.
“Umutsuzluğa kapılmayın!”
Ana muhalefetin eski yönetim ve yeni yönetim ve parlamenter yönetim arasındaki durumundan umutsuzluk yaymaya çalıştıklarını net şekilde görüyoruz ve yalnız olmadıklarını da anlıyoruz. İçerde ya da dışarda milletimizi kutuplaştırmak ve özellikle de gençlerimizi umutsuzluğa sevk etmek için gayret içindeler. Bir yandan deprem hasarı gideriliyor, bir yandan savunma sanayiinde küresel rekorlar kırıyoruz, bir yandan açılıştan açılışa koşuyor ekonomide yol alıyoruz. Bunları görmek için Türkiye’ye nereden baktığınız çok önemli. Başkalarının tutuşturduğu gözlüklerle bakanlar bulanık görürler ama kendi gözleriyle bakanlar ayakları yere basan özgüvenli sağlam güçlü bir Türkiye görür.
“Bu milletin aşamayacağı engel yoktur”
Bu topraklar bin yıla aşkın süredir Müslüman Türk hâkimiyeti altındadır. İsteyen istediğine inanmakta özgürdür. Herkes kendi ibadethanesinde ibadetini yapmakta özgürdür. Biz Osmanlı’nın, Selçuklu’nun devamıyız. 7 asır önce “Yaradılanı severim Yaradan’dan ötürü” diyen Yunus Emre’nin izindeyiz. Biz tarihe ve ecdadımıza baktığımızda bunları ve daha fazlasını görüyoruz. İnsan görüyoruz, insanı merkeze alan anlayış görüyoruz.
Avrupa’da zaman zaman çıkıp Türkiye’ye ve İslam ülkelerine ders vermeye kalkıyorlar. Kesintisiz İslam hâkimiyeti altında olan bu coğrafyada Ermeni, Rum, Keldani, Süryani, Musevi, Hristiyan ve niceleri var. 1400 yıldır varlar ve özgürce ibadetlerini yerine getiriyorlar. Avrupa’da bunun örneğini bulamaz ve göremezsiniz. Bu topraklarda sayısı az ya da çok onlarca azınlık yaşamıştır. Avrupa’da bırakın yaşamayı, kıyıma uğrayıp kan dökülmüştür. Bizimle Batı arasındaki en büyük fark buydu. Onlar camileri yıkarken biz kiliseleri tamir ediyoruz. Çünkü biz kendimize güveniyoruz, korkmuyoruz. Biz gücümüzün farkındayız.
Biz devletlerden bir devlet, milletlerden bir millet değiliz. Üç kıtada yedi iklimde düzen kuran Türk milletiyiz biz. Biz tarihiyle, vicdanıyla, merhametiyle, adaletiyle büyük Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. İlk önce özgüvenli olacağız. Bu milletin aşamayacağı engel yoktur.
“zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız”
AK Parti olarak kurulduğumuz günden beri bu vizyonla devam ettik. Korku üzerine değil, umut üzerine inşa ediyoruz. Hangi sorunu çözmek için elimizi uzatsak “aman bölünür, parçalanırız” dediler, engel çıkardılar. “Aman geriye gideriz” diye engel oldular. 23 yılda Türkiye bölündü mü, parçalandı mı, geriye gitti mi? Elbette hayır. Tam tersi Türkiye güçlendi, bir ve beraber oldu, daha da ileriye gitti. Unutmayın, önce zihinlerdeki prangaları kırıp atacağız. Önce biz kendimize inanacak, güveneceğiz, geleceğe yürüyeceğiz.
"Sevgili gençler, özellikle sizlere sesleniyorum"
Sosyal medyada ve medyada, siyasette karamsarlık yayanlara karşı uyanık olun. Sevgili gençler, özellikle sizlere sesleniyorum: Sanal alemde sizi kutuplaştıran, umutsuzluğa sevk eden yayınların nereden ve kimler tarafından yapıldığı ortaya çıkıyor. Biri Arap ülkesine yerleşmiş Arap düşmanlığı yaymaya çalışıyor. Biri Amerika’ya yerleşmiş sokağa dökmeye çalışıyor gençleri. Biri İsrail’den yayın yapıyor. Bunlara aldanmayın, lütfen prim vermeyin. Endişeniz olmasın, mevcut sorunları aşacağız. Soframızdaki ekmeği daha da büyüteceğiz. Kardeşliği, özgürlüğü, ekonomiyi, demokrasiyi daha da büyüteceğiz. Asırların engellerini aşarak devam ediyoruz. Biz kendimize, birbirimize güvenirsek; 86 milyon kardeş olursak aşamayacağımız engel, erişemeyeceğimiz hedef yoktur.
İnanıyorsanız üstünsünüzdür; inanıyorsanız zafer sizindir. İnançla, özgüvenle inşallah Türkiye Yüzyılı’nı inşa edeceğiz.
