Geçtiğimiz pazar günü gazetemizde çok önemli bir habere daha imza attık. Anıl Boduç imzası olan manşet haberimiz evlerinin yıkılmaması için Yapı Kayıt Belgesi için bankaya para yatırmaya koşan milyonlarca insanımızı ilgilendiren bir haber niteliğindeydi.
Haberimiz Yapı Kayıt Belgesi'nin ne işe yaradığını sorgular nitelikte bir haber oldu. Yapı Kayıt Belgesi alınan evler yıkılmayacaktı ama Çekmeköy'de yaşanan olay alınan milyonlarca Yapı Kayıt Belgesi'nin boş yere mi alındığı sorusunu gündeme getirdi.
Öyle ki Çekmeköy'de yaşanan olayda üç eve Yapı Kayıt Belgesi alınmasına rağmen Çekmeköy Belediyesi ve İBB ekipleri tarafından evler yıkıldı. Üstelik o evlerde oturan ailelerden biri şehit ailesi idi. Mağdur vatandaşlardan biri gecekondulardan kalan yerlere bina inşa edileceğini iddia etti.
Şimdi bu garip durum ortadayken Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un sözlerini hatırlayalım. Bakan ne diyordu? "Bakanlık olarak vatandaşlarımızın yıllardır yaşadığı imar ve iskân sorunlarını çözmeye devam ediyoruz. Yapılarında sorunsuzca oturmak için zaman kaybetmeden Yapı Kayıt Belgesi'ni almak isteyen vatandaşlarımızın bu ilgisi her gün artarak, rekor bir düzeye ulaştı." Yani belgesini alanlar evinde rahat rahat oturacaktı.
Ama Çekmeköy'de öyle olmadı o evler yıkıldı. Şimdi şunları sormak lazım; Eğer bu evler yıkılacaksa neden Yapı Kayıt Belgesi veriliyor? Bakanın evlerinizde rahat rahat oturun açıklaması varken belediye neden bir yıkım gerçekleştiriyor. Eğer canı istenildiğinde evler yıkılacaksa neden insanlardan para alınıyor. Hadi para alındı ev yıkılıp insanlar mağdur edildi, o zaman alınan Yapı Kayıt Belgesi parasını geri kim ödeyecek? Bakanlık yıkım kararı engellensin diye uğraşırken bu ailelere mesajı olacak mı? Bu evlerin yıkılma sebebi Yapı Kayıt Belgesi alınmasına rağmen belediyede ilgili birime işlenilmemesi midir?...
Şimdi başka bir vatandaşın sesine kulak verelim. Bu vatandaşımız yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “70 senenin üzerinde oturduğum evim için Yapı Kayıt Belgesi aldık. Bundan sonra ne yapmamız gerektiğini öğrenmek için bakanlığın İmar Barışı için kurduğu 181 numaralı hattı aradık. Yapı Kayıt Belgesini belediyeye götürmemiz gerektiğini söyledi. Bunun üzerine eviniz belediye arazisi üzerinde mi diye sordu. Yetkiliye evet dedim. Cevap olarak o zaman olmaz dedi. Bunun üzerine eyvah dedim onca emeği, onca parayı çarçur ettik diye. Sonra telefondaki kişi belediyeye sorun dedi. Sabahı zor ettim. Belediyeye belgemizi sunduk kabul ettiler. Bundan sonra tapu için başvurmamız gerekiyormuş. Yani geleceği meçhul. Umarım bizim evimizi de Yapı Kayıt Belgesi olmasına rağmen yıkmazlar... “
Kısacası vatandaş soruyor hani rahat oturacaktık?
Geçtiğimiz pazar günü gazetemizde çok önemli bir habere daha imza attık. Anıl Boduç imzası olan manşet haberimiz evlerinin yıkılmaması için Yapı Kayıt Belgesi için bankaya para yatırmaya koşan milyonlarca insanımızı ilgilendiren bir haber niteliğindeydi.
