İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi Ocak ayı 3. oturumunda söz alan Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlık makamı ve o makamı temsil eden Başkan Ekrem İmamoğlu’nu 16 milyon nüfuslu İstanbul’un seçmiş olduğunu hatırlatarak; “Ufak tefek kişisel sürtüşmeleri Büyükşehir Belediye Başkanlık makamına getirirseniz, o makama lüzumsuz sözler söyleyerek orayı yıpratmaya çalışırsanız 16 milyon halkın temsil edildiği o makamı yıpratırken, İstanbul halkına da saygısızlık yapmış olabiliriz. Ben bugüne kadar Büyükşehir Belediye Başkanları’nın hiçbirine böyle bir saldırıya, bu tip konuşma şekline şahit olmadım. Bu makam 16 milyon İstanbul halkının makamıdır. İster oy evrelim ister oy vermeyelim. İster sevelim ister sevmeyelim saygı göstermek, meclis çalışmalarımızın en önemli yerini temsil eder. Baktığım zaman pazartesi günkü konuşmalara hiç yakışık kalmayan, tasvip etmediğimiz hususlara karşı Sayın Ekrem İmamoğlu’na ısrarla bu saldırıyı doğru bulmaz İstanbul halkı. Hâkim İstanbul halkıdır. Onlar da gerekli puanlamayı yapar” diye konuştu.
2019’a kadar sorun yoktu
Önceki oturumda konuşan Silivri Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Encümen Üyesi Volkan Yılmaz’ın TBB tarafından yapılan araç, hibe ve yardımlara yönelik iddialarına da cevap veren Akgün, “CHP’li 4 encümen üyesi olarak Türkiye Belediyeler Birliği’ne daha önce defalarca sorduğumuz halde yanıt alamadığımız soruları buradan tekrar ediyorum” dedi. 2000 yılında kurulmuş olan Türkiye Belediyeler Birliği’nin kurucu belediye başkanlarından ve encümen üyesi olarak doğru bildiklerini aktaracağını belirten Akgün; “1387 belediyenin bütçesinden kesilen binde iki oranındaki paylarla oluşan Türkiye Belediyeler Birliği bütçesinden belediyelere gönderilen hibe değil belediyelerin öz geliridir. 2019’a kadar belediyelere araç verme konusunda bütçemiz daha azdı. Daha az veriliyordu. 2019’a kadar sorun yoktu. Ondan sonra Fatma Şahin Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı’mızın döneminden başlayarak Türkiye Belediyeler Birliği’nde işler doğru gitmiyor. Çünkü, Türkiye Belediyeler Birliği araç dağıtmaya başladıktan sonra bütçenin nasıl kullandığını çözemedik” eleştirisinde bulundu.
Hep aynı şeyler söylendi
“2020'de birçok defa sayın birlik başkanımız ile genel sekreterimiz ile CHP’li 4 encümen üyesi bir ayaya gelerek bu rahatsızlığı ifade ettik” diyen Akgün, “Fatma Şahin Başkanımız çözeceğiz diye çok defa nazikçe cevap verdi. Biz de ona itimat ederek faaliyet raporuna hayır oyu vermedik. 2021’in ortalarına geldik hep aynı şeyler söylendi. 'Türkiye Belediyeler Birliği icraatından encümenler bütünüyle haberdar edilecektir' dendi. 'Nereye hangi araç veriliyor? Bunların hepsi açık şeffaf şekilde sizlere bildirilecek' gibi laflarla bugüne kadar geldik. Bundan 5 ay öncesine kadar geldik. Sonra resmi olarak başvurduk. Encümen üyeleri olarak denetleme hakkımızı kullanarak resmi başvurduk. 'Bizi bilgilendirin' dedik. Tekrar yazdık ve yine yazılı bir belge verilmedi. CHP’li 4 encümen üyesi olarak sorumuzun esasında bugüne kadar belediyelere 1953 araç verdiniz. Bunların sadece 222 adedi CHP’li belediyelere verilmiş. Geriye kalan 1731 adet araç neden Türkiye Belediyeler Birliği encümeninde görüşülmeden tahsis edilmiştir? Birlik bütçesinden alınan 1953 araç hangi belediyelere, kurumlara ve valiliklere verildi? Bu araçların modeli nedir, fiyatı nedir, markası nedir? Hakları olmadığı halde hangi büyükşehir belediyelerine en pahalı onlarca araç verilmiş bunun listesini Türkiye Belediyeler Birliği’nden istiyoruz. 4 encümen üyesi olarak soruyoruz. İsteğimiz bu listenin bizlerle de paylaşılmasıdır. 1387 belediye adına bunu soruyoruz” ifadesini kullandı.
SAYIŞTAY'DAN MÜFETTİŞ İSTEDİK
Konuşmasının devamında TBB'ye çağrıda bulnan Hasan Akgün, “Bugüne kadar Türkiye Belediyeler Birliği Sayın Başkanı herhangi bir cevap vermedi, genel sekreter cevap vermedi. Madem yaptığınız işler doğru bu araçları nereye verdiğinizi niye açıklamıyorsunuz? Hani şeffaflık ilkesini belediyeler olarak biz sağlayacağız diyoruz ya neden vermiyorsunuz? Önce İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş istedik. Sonra Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da eklendi. Sonra Sayıştay’a başvurarak müfettiş istedik. Daha sonra savcılıktan konu hakkında tahkikat başlatılmasını istedik. Bizim görevimiz Türkiye Belediyeler Birliği’nde herkese eşit davranılmasını sağlamaktır. Birlik 1387 belediyeye eşit durmak zorundadır. Kime ne vermişse onu da her belediye başkanına yazılı olarak bildirmek zorundadır. 1387 belediye olmasa o belediyeler birliği olamaz” eleştirisinde bulundu.
