Rumeli Hisar’ında yeni müze ve sergi alanları oluşturulacak. Restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından Rumeli Hisar’ı özgün kimliğine kavuşacak. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İBB Miras tarafından gerçekleştirilen restorasyon projesi için düzenlenen basın gezisine katıldı, çalışmalar hakkında bilgi verdi. Polat, önceki yönetim döneminde gündeme gelen ve Rumeli Hisar’ına konut yapılmasını içeren projeyi ilk kez açıkladı. Projeyi engellediklerini söyleyen Polat, “Tarihi belgelerden biliyoruz ki Rumeli Hisarı 18-19. yüzyılda bir mahalle kimliğine dönüşüyor. Burada evler ve bir yaşam var. Hatta biz geldiğimizde bütün bu evleri yeniden yapan bir proje vardı biz onu durdurduk. Hisarın içerisinde yaklaşık 21 tane konak yapılacaktı, proje belirli bir aşamaya gelmişti. Varlığı bilinen cami ise tekrar inşa edildi. Bu rekonstrüksiyon bir camidir, bizim tescilli yapılar grubunda, korunması gereken yapılan grubunda tanımlanmış bir camimiz” dedi. Rumelihisarı Boğazkesen Fetih Mescidi hakkında da bilgi veren Polat, “Bu proje yapıldığında, hem konser hem cami yerleştirilebilirdi. Eski amfinin yerine yerleştirildi. Tarihsel izi de oradaydı. Yeni restorasyonda Rumeli Hisarının gördüğünüz bütün burçları ve tarihi alanları İBB mülkiyetinde ama avlusundaki hiçbir nokta İBB’de değil. Yetki alanımızda değil. Burada bir tasarrufta bulunabilmek için mülk sahibi olan milli emlakın izni gerekir ”açıklamasını yaptı.
1953'te ayağa kaldırıldı
Rumeli ve Anadolu Hisarlarını ‘İstanbul Hisarlar Müzesi’ adıyla kente yeni kültür ve sanat alanı olarak kazandırmayı hedeflediklerini söyleyen İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “Rumeli Hisarı avlusunu konaklarla dolduran projenin durdurulmasıyla başlayan restorasyon çalışmaları sonrası Hisar’da müze ve sergi alanları olacak, yeniden konserler düzenlenecek” diye konuştu.
İstanbul’un tarihini değiştiren bir yapının içerisindeyiz diyen Polat, Halil Paşa Kulesi’nde yaptığı açıklamada Restorasyon çalışmalarının ardından planlamaya dair şu bilgileri verdi; “Bir ortaçağ yapısındayız. En son 1953 yılında Rumeli Hisarı, Cahide Tamer tarafından ayağa kaldırıldı. O yıllardan sonra burayı deneyimleyen ilk insanlar oluyorsunuz. Restorasyon bitip de bütün Rumeli Hisarı açığa çıkartıldığında insanlar Karasurlarıyla beraber belki de kentteki en önemli izlerden birine ulaşmış olacak. Ne yazık ki son yıllarda erişime kapalıydı çünkü çok ağır hasarlar görmüş ve bazı riskler içeriyordu biz de göreve geldiğimizde alanın bu ihtiyaçlarını görerek restorasyona hızla başladık. En heyecanlandığımız konulardan biri; Bütün sürecin sonunda burçların üzerine bütün vatandaşların çıkabilmesini sağlamak çünkü bu güne kadar İstanbulluların deneyimleyemediği muhteşem bir şeyden bahsediyoruz. İstanbullu ilk kez burç içlerine girebilecek ve Hisar yollarını gezecek.”
3 kulede de sanat var
Rumeli Hisarı’nın yapımında görev alan 3 Paşanın adını taşıyan kuleler kültür ve sanat alanı olacak. İstanbul’un tarihini değiştiren yapının ziyaretçilere tarihi bilgileri de sunacağını söyleyen Polat, kentin yeni kültürel kazanımına dair planlamayı anlattı. Polat, “Hisarda bulunan 3 kulenin 3’ü de ilk kez ziyaret edilecek. İçinde bulunduğumuz yapıyı İstanbul’un Fethi ile ilgili bilgileri içeren müze alanı olarak planlıyoruz. Saruca Paşa Kulesi de güçlendirilerek çağdaş sanat, sergi alanı olacak. Zağanos Paşa Kulesinin üstü açık, akustiği çok kuvetli bir kule orada akustik konserler düzenlenecek. Hisarların üstünde durdukları Hisar yolları da bütün gezi yollarının parçası olacak” dedi.
TURİZM GELİRLERİ 3 KATINI ÇIKACAK
İstanbul’un ikonlaşmış yapılarını turizme kazandırırken çok iyi planlamak gerektiğini söyleyen Polat, restorasyon çalışmalarının yanı sıra şehre turistik kazanımları da arttırmayı hedeflediklerini aktardı. “İstanbul bugün 2.5 günde gezilebiliyor, oysa bundan çok daha zenginliği olan bir şehir” diyen Polat, Rumeli Hisarı’ı sözleşme bedeli 40 milyon ama Türkiye turizm ekonomisine 10 milyar katlı getirecek bir proje dedi. Polat şu sözlerle devam etti; “Şuan tek başına 1 günde gezilebilecek bir binanın içerisindeyiz. İstanbul’a gelen turist kısa bir destinasyonla gezip gidiyor. Bu kadar kıymetli bir kaynağın çok iyi değerlendirilmesi lazım. 2.5 güne 1 gün daha eklediğimizde turizm gelirleri bir anda %40 oranında artacak. İstanbul elindeki zenginlikle 7-8 güne çıkartılabilir. Böylece İstanbul’un ekonomisi ve turistik gelirleri 3 katına çıkabilir. Rumeli Hisarı kendi başına yıllık 1 milyon ziyaretçi çektiğinde bu gelir sayılarına yansıyacak.”
SELVİ SARITAÇ
